Ig translate French
554 parallel translation
Söylesene hangimiz çıIgın?
Dites-moi, qui d'entre nous est fou?
Bazı çıIgın dostlar Propaganda Departmanlığından gönderdi.
On m'a juste envoyé ça, c'est tout.
Ne tür bir aşk insanı çıIgınlığa sürükler?
Quel est l'amour qui conduit à la folie?
Tam olarak çıIgınlık diyeceksiniz.
Vous aviez raison de parler de folie.
ÇıIgınlığım.
La mienne.
Henriette Deluzy'le olan gönül ilişkinizin tesiri sizi bu çıIgınlığa sevk etti değil mi?
N'était-ce pas votre liaison avec Henriette Deluzy qui vous a conduit à la folie qui s'est emparée de vous?
Umudunu yitirmemelisin! Abim ülkede en önde gelen kimyagerlerden oldu ve bu çıIgınlığı buldu! Bu çok zor, bu iş için sonsuza kadar çalışmak gerekiyor.
Plus je travaille, plus ça semble sans fin.
Ama o bana bilerek öyle büyük bir vicdan azabı aşıladı... ve başıma gelecekleri öyle bir anlattı ki... korkudan çıIgına dönüyordum.
Mais il me donnait un tel sentiment de culpabilité et avait si bien dépeint ce qui m'attendrait que J'étais morte de peur.
ÇıIgın delikanlı ve trompeti.
Le fou de la trompette.
Sana sözünü edip durduğum çıIgın müzisyen işte bu.
Voici le fou dont je t'ai parlé.
Kafama çıIgın fikirler yerleştiriyor.
Elle me donne de mauvaises idées?
Sana çıIgınca ve mantıksız gelecek ama bunu yapmak istiyorum.
Je sais que cela semble illogique, mais c'est comme ça.
ÇıIgın Frenchy.
Frenchy le fou.
Kendini çıIgın bir marjinaI zanneder o.
Elle se considère contre culturelle.
Bu kötü büyücünün laneti ile iğ parmağına batacaksa eğer, bu durumda yine de bir umudumuz olabilir işte sana hediyem :
Si une quenouille te pique le doigt par ce sort que Maléfique a jeté sur toi, un peu d'espoir peut être trouvé dans ce don qui par moi t'est donné.
IG Farben davasındaki kararı duydunuz mu?
Avez-vous entendu le verdict rendu dans l'affaire IG Farben?
Mahallenin en çıIgın kızı
Du quartier, c'est la plus fada
ÇıIgın çocuk
Va, va, mon p tit gars
Bu çıIgınca.
C'est dingue!
- ÇıIgınca. - Hayır değil Yeğen.
Les probabilités sont bonnes.
ÇıIgın bir oyuncu musun yoksa, bu yolda mı doğdun?
Tu fais semblant d'être idiot?
ÇıIgınsın.
T'exagères!
¤ Söyleyemezsin ÖImeden önce çıIgınlıktan
Si ce n'est de folie, jamais je ne mourrai
"Ne çıIgın bir aptal" derdim. Birdenbire seni kollarımın arasına alsaydım, ne düşünürdün?
Je me dirais quel fol idiot il est.
- "Ne delice çıIgın bir aptal" derdim.
Et que diriez-vous si soudainement je vous enlaçais? Je me dirais quel fol et impétueux idiot il est.
- "Ne delice çıIgın harika bir aptal" derdim.
Et que diriez-vous si je vous embrassais? Je me dirais quel fol, impétueux et merveilleux idiot il est.
Çok çıIgın partiler yapıyor olmalılar.
Ouah, il y a dû avoir des soirées chaudes!
Seni çıIgın fıstık!
C'est dingue!
Bu zaferi kazanmış G.I. şirketi, kendi görevlerini tamamladılar.
Ces IG victorieux ont fait leur devoir.
ÇıIgın!
Fous.
- ÇıIgın.
- Fous. - Quelquefois.
- Bazen. - Hepimiz çıIgınız.
- On est tous fous.
İhtişam için, özgürlük için çıIgınız.
Fous de gloire... Fous de liberté...
Bunca çıIgınlığa rağmen çıIgınlık bizim kaderimiz olmuş.
Car tout est folie. La folie est notre destin.
- Hey, lg. Sen nasılsın?
- Salut, Ig... et toi?
Baba için taze kahve. - Teşekkürler Ig.
Voilà du café, papa.
Onlara bir yuva vermeliyiz, Ig.
Il faut qu'on leur offre un foyer.
Başka oyunlar da yazacaksın. Bundan nefret ediyorum Ig.
Tu écriras d'autres pièces!
IKonuklar yemek öncesi ç ig istiridyelerin tadini ç ikariyorlar.
Les convives dégustent des huîtres.
Bu etkiler beni çıIgına çeviriyor!
L'effet est que j'en ai ras le bol!
Sokakta bir çok çıIgın insan var.
Des fous dans la rue.
- Size çıIgınlar gibi aşığım.
- Je suis fou amoureux de vous.
- İnsanın kurban edilmesi, çıIgınlık!
- Sacrifices, hystérie des masses!
Buraya nasıI geldiğimi, hatta nerde olduğumu bile bilmiyordum. Ama kesinlikle çok çıIgın bir partiye denk gelmiştim orası kesin.
J'ignorais comment j'étais arrivé là, ni même où je me trouvais, mais j'étais tombé sur des fêtards.
Keşke içimdeki şu izlendiğime dair çıIgınca histen kurtulabilsem. Bir de dinlendiğim hissi...
Si seulement je n'avais pas l'impression d'être observé écouté.
A, E, İ, O, U. Ben de öyle dedim ya. Ağ, eğ, iğ, ov, uy.
C'est ce que j'ai dit.
"'İğ'değil'İ','Ov'değil'O'
"'Un', pas'in','hoe', pas'o
Kablolar, cenaze töreni, müze, dahil olan insanlar ve saçma isimleri. Bu çıIgın çay partisinde sırada ne var diye sorup duruyorum kendime.
On se croirait dans un asile d'aliénés!
ÇıIgının biri odama girdi! Sonra da öteki, manyak!
Lieutenant!
İtaatinizin karşılıiğında... cömert korumam altında olacaksınız.
En échange de votre soumission je vous accorde ma protection.
Sorumlu sensin, Ig. Herkes sorumlu.
C'est toi le chef, Iggy.
igor 81
iggy 33
iğrenç 643
iğrençsin 137
iğne 41
iğrençti 29
iğrençsiniz 30
iğrenç bir şey 45
iğrenç kokuyor 22
iggy 33
iğrenç 643
iğrençsin 137
iğne 41
iğrençti 29
iğrençsiniz 30
iğrenç bir şey 45
iğrenç kokuyor 22