Ikimize translate French
1,301 parallel translation
Ve kasabadaki insanlar ikimize de şöyle şeyler söylerlerdi :
De nous deux, les gens auraient pensé des horreurs telles que :
Fakat ödemeyi sadece bana yapın, ikimize değil.
Mais je veux un chèque à mon ordre.
3 tane - - biri sana, biri bana ve biri de ikimize.
Trois! Un pour toi, un pour moi. Et un pour nous deux.
Bu, ikimize de saksafon çekebilmen için son fırsatın.
T'auras plus l'occasion de nous sucer.
Düşündüm de ikimize de bunca ilgi varken, Billy bizi buradan çıkardığında birlikte gösteri yapmamız kadar doğal bir şey olamaz.
Je pensais, avec toute cette pub entre nous, quand Billy nous fera sortir, ce serait bien de monter un numéro en duo.
- Fazla değil ama ikimize bira alacak kadar yeter Kaisa'nın haberi olmadan.
Pas grand chose mais ça suffit - pour qu'on ait deux bières sans que Kaisa s'en rende compte.
Bu çocuğu önemsediğini biliyorum, ama şu an yanımda olmana ihtiyacım var, ve babanın da ikimize ihtiyacı var.
Je sais que tu tiens à ce garçon, mais j'ai besoin de toi maintenant, et ton père a besoin de nous deux.
Baba, bunu konuşmuştuk. Bu kadın ikimize de ihanet etti.
Je sais qu'elle nous a trahis tous les deux.
Maddie, sen ikimize yetecek kadar rahatsın zaten.
Tu as assez de souffle pour nous deux.
Willow hâlâ berbat. Dawn ikimize de kızgın. Sosyal Hizmetlerden gelen kadın ise beni epey sıkıştırdı.
Willow est au fond du gouffre, Dawn nous en veut, et l'assistante sociale m'a passé un savon.
Bu ikimize de haksızlık olur. Her neyse, randevuyu kaptın.
Ce n'est bon ni pour Lui, ni pour moi.
Bu kasabanın ikimize dar geldiğini söyledi.
Il m'a dit que la ville n'était pas assez grande pour nous deux.
- Az önce Joey aradı. Yarın geceki Knicks maçına ikimize saha kenarından bilet almış.
Joey vient d'appeler, il a deux places pour les Knicks au bord du terrain, demain soir
Bence bu küçük hadise ikimize bu konu hakkında biraz daha netlik kazandırıyor.
J'ai remis tous mes principes en cause.
Bu durumda bursumu da kaybederim. Tüm bunların içinde ikimize de vakit kalmıyor.
Autant dire que toute ma carrière en souffrira, et cela ne nous laisse pas beaucoup de temps.
Benimle kalmanın nedeni... kendini buna mecbur hissetmen ve bu ikimize de büyük haksızlık.
Tu restes avec moi parce que tu t'y sens obligé, et ce n'est pas juste pour nous deux.
O yüzden ikimize bir iyilik yap ve hayatımızdan çık. Lütfen.
Rends-nous service, et reste en dehors de nos vies.
ikimize de yetecek kadar var.
Y en a largement pour deux.
Bence bu ev ikimize de yeter. Bu yüzden Iütfen biraz gayret göster.
C'est vrai que la maison est bien assez grande pour nous 2, alors, faites un effort...
Her ikimize de anlattıklarının doğru olduğunu umalım.
Espérons pour nous deux qu'il y a du vrai dans ce qu'elle a dit.
- Ben muhafazakar cumhuriyetçiyim, ama çocuklarımızın yaşadığı toplum ikimize de kaygı veriyor.
- Et je suis républicain, et nous nous inquiétons pour l'avenir de cette société.
Yalandan özrünün de ikimize de faydası olmaz.
Et votre simulacre d'excuses ne nous avance en rien.
Ben sadece ikimize dünyada yer açmak istedim.
Je veux juste améliorer notre condition.
Birlikteyken yaptığımız hiçbir şeyin ikimize de zarar vermesini istemiyorum.
Non, je ne veux simplement pas que ce qui se passe entre nous nuise à l'un de nous deux.
Bayım, ikimize de aynı dağıtımcı geliyor ve benim kaparilerimi geçtiğimiz hafta yanlışlıkla size getirmiş.
Et comment vous connaissez mon nom, M. Smith? Eh bien, nous avons le même livreur, et il a apporté par erreur mes câpres chez vous la semaine dernière.
Benim inancım ikimize de yeter, tamam mı Johnny?
J'ai suffisamment la foi pour deux, d'accord?
Burada her ikimize yetecek kadar var.
Il y en a assez pour nous deux.
Bu yolla, ikimize ait birer tane olacak.
On aura chacun la nôtre.
- Bak, lütfen hadi ama ikimize birden bakamam
- Ecoute... non... Je ne peux pas m'occuper de nous deux.
Ama ön yargılı olma. "Ön yargılı" olman ikimize de yaramaz.
Elle est sur la liste, mais fais pas le malin, tu passes pour un crétin.
Ama ikimize gelince, bu ilişkinin nasıl yürüyeceğini bilemiyorum.
Mais toi et moi ça ne marchera pas.
Neden ikimize de bir iyilik yapıp dışarı çıkmıyorsun?
Ce serait mieux pour nous deux.
Ama artık ikimize ait olan zamanlar için sabırsızlanıyorum
Mais j'ai hâte qu'on soit à nouveau seuls tous les deux.
Biraz ayrı kalmak ikimize de yaradı.
C'était bon pour notre couple d'être éloigné un week-end. Ça m'a fait réfléchir.
Bebek belki benim karnımdan çıkacak ama ikimize de ihtiyacı olacak.
Ce bébé va sortir de mon ventre et il aura besoin de nous deux.
- Bu ikimize de yardımcı olmaz.
- Ce n'est pas comme ça qu'on va avancer.
- İkimize birden sahip olmak...
- Si tu nous prends les deux en même temps...
İkimize de ihtiyacı olacak.
On ne saura pas de trop à deux!
İkimize de bir yararın dokunur.
Ne reviens plus.
İkimize de bir iyilik yap.
- Rends-nous service.
- İkimize birden söylemezler. - Peki, iyi o zaman.
- Pas d'histoire de couple.
İkimize salata aldım.
Donc j'ai amené deux salades.
İkimize de gözü gibi baktı.
Il nous traitait toutes les deux en reines.
İkimize banyo hazırlayayım.
Je vais nous faire couler un bain.
Yapma. İkimize de iyi gelir.
Allez, ça nous fera du bien.
İkimize de yeteceğini biliyorum.
Puisque je sais qu'il suffit pour nous deux, Naina...
Ve şu an ikimize de son derece kızgın.
Et il est extrêmement bouleversé par ce qui s'est passé entre nous
İkimize bir iyilik yap.
Faites-nous plaisir.
Evet. İkimize aynı anda randevu verdiler ve ikisi de bizi ekti.
On dirait qu'on nous a posé un double lapin.
Şey, belki bu ikimize de uyuyordur.
Je le suis aussi.
İkimize de yeterli miktarda var.
Il y en a assez pour nous deux.
ikimiz 71
ikimizde 16
ikimiz mi 17
ikimiz birlikte 20
ikimiz de 70
ikimiz de biliyoruz 17
ikimiz için 26
ikimiz için de 32
ikimizde 16
ikimiz mi 17
ikimiz birlikte 20
ikimiz de 70
ikimiz de biliyoruz 17
ikimiz için 26
ikimiz için de 32