English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ I ] / Inanabiliyor musun

Inanabiliyor musun translate French

2,948 parallel translation
Hatta 2000 yıIının Roskilde'inden beri, bence herkes gerçek ve eşsiz bir bakış açısına sahip bu bakış açısı hayatın ne kadar kırıIgan olduğuyla ilgli, ve sanırım o zamandan beri, arada bir, birbirimize Buna inanabiliyor musun? " diye soruyoruz
Je crois que depuis Roskilde en 2000, on voit les choses sous une perspective différente quant à notre situation. La vie est quelque chose de fragile, et de temps en temps, on se dit : " C'est dingue.
Bunu hala yaptığımıza inanabiliyor musun? "
"C'est dingue qu'on fasse encore ça."
Nihayet kurtulduğumuza inanabiliyor musun?
Tu réalises que c'est enfin terminé?
Eylül'e dek her günümüzün böyle geçeceğine inanabiliyor musun?
Peux-tu croire que ça va être comme ça à tous les jours à partir de septembre?
Buna inanabiliyor musun?
Incroyable, hein?
Bir dahaki derste kalkıp konuşma yapmak zorunda olduğumuza inanabiliyor musun?
Pouvez-vous croire qu'on doit faire un discours dès le prochain cours?
Mia'nın buna lanet dediğine inanabiliyor musun?
D'après Mia c'est une malédiction?
Buraya her gün geleceğimize inanabiliyor musun?
Tu le crois, toi, qu'on arrive à surfer tous les jours?
Evet, inanabiliyor musun Beth ve Buddy ile geldi.
Incroyable, elle est avec Beth et Buddy.
Benimle ilgili söylediği saçmalıklara inanabiliyor musun?
Je préfère ne pas me mêler de votre dispute.
Buna inanabiliyor musun?
Tu la crois?
Davranışlarına inanabiliyor musun?
Tu arrives à croire à son attitude?
Kör Üçüncü Göz değil, inanabiliyor musun?
Ce n'est pas Third Eye Blind, tu peux le croire?
Lauren Conrad'ı Barneys'de gördüğümüze inanabiliyor musun?
C'était vraiment Lauren Conrad à Barneys?
Bu ülkede kadınların 1920'ye kadar oy kullanamadıklarına inanabiliyor musun?
Tu peux croire que les femmes dans ce pays n'avaient pas le droit de voter jusqu'en 1920?
Emily'nin her şeyinin sahte olduğuna inanabiliyor musun?
Tu arrives à croire à quel point Emily était fausse?
- Bu adama inanabiliyor musun?
Ce type est incroyable.
Telefonumu bulamıyorum, inanabiliyor musun?
J'ai égaré mon portable. Incroyable, non?
Kayıt altına alınan her parayı bize tarattıklarına inanabiliyor musun?
On doit marquer chaque billet mis aux scellés.
11000 Avro yahu, buna inanabiliyor musun?
- 11.000 euros c'est incroyable.
Herkesin önünde bunu yaptığına inanabiliyor musun?
T'imagines, il fait ça en public.
Enselendiğinde gülümsemiş, buna inanabiliyor musun?
Il souriait quand on l'a arrêté.
Buna inanabiliyor musun?
Est-ce que tu t'imagines?
İnanabiliyor musun?
Tu peux y croire?
İnanabiliyor musun?
Tu vois ça?
İnanabiliyor musun?
Vous pouvez le croire?
Burada olduğumuza inanabiliyor musun?
C'est fou qu'on soit là!
Tabii ki doğru. İnanabiliyor musun?
Oui, tout est vrai.
İnanabiliyor musun?
C'est dingue, non?
İnanabiliyor musun?
Tu y crois?
Buna inanabiliyor musun?
Tu le crois, toi?
İnanabiliyor musun?
Tu y crois toi?
İnanabiliyor musun?
Incroyable!
Evet, buna inanabiliyor musun?
Incroyable, non?
Buna inanabiliyor musun?
Tu peux croire ça?
- İnanabiliyor musun?
- Tu y crois?
İnanabiliyor musun Eric?
T'y crois, Eric?
- Biliyorum. İnanabiliyor musun?
- Sans rire, c'est fou.
İnanabiliyor musun?
- C'est fou, non?
İnanabiliyor musun?
Regarde ça. Tu le crois?
Vay be. - İnanabiliyor musun?
- Tu le crois?
İnanabiliyor musun?
Près du Regency sur Park Avenue.
İnanabiliyor musun?
Tu le crois, ça?
İnanabiliyor musun?
Tu peux le croire?
İnanabiliyor musun?
Tu te rends compte?
İnanabiliyor musun?
Je n'en reviens toujours pas.
Tanrım, buraya inanabiliyor musun?
Cet endroit est incroyable.
İnanabiliyor musun?
Ouais, tu peux croire ça toi?
İnanabiliyor musun Dana bana flama görevi verdi?
Vous vous rendez compte que je dois acheter les serpentins?
İnanabiliyor musun?
C'est pas croyable!
İnanabiliyor musun, Sid?
Vous y croyez, Sid?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]