Ingiltere translate French
6,438 parallel translation
Tanrı İngiltere'yi korusun!
Que Dieu sauve l'Angleterre!
Tanrı İngiltere'yi korusun!
Que Dieu sauve l'Angleterre.
İngiltere'ye gitmeyi iple çekiyor.
Il a hâte d'aller en Angleterre.
Babam komşu krallıkta neler olup bitiyormuş onunla ilgilenmiyor onun ilgilendiği şey, İngiltere'deki en büyük, daha da önemlisi en zengin krallık olmak.
Mon père ne s'intéresse pas à ce qui s'est passé dans le royaume voisin, qui est juste le plus grand, le plus important, et le plus riche royaume d'Angleterre.
İngiltere, Kraliçe.
La reine d'Angleterre...
İngiltere'den, Fransa'dan, Rusya'dan benim kahramanımı arayacaklar.
L'Angleterre, la France, la Russie... Tout le monde voudra mon héro!
Geçen yıl Oxford, İngiltere'de de bunu mu yapıyordunuz...
C'est ce que vous faisiez l'année dernière à Oxford, en Angleterre... enseigner?
Amerika ve İngiltere, görünen Almanya tehdidine göz kulak olmak için birlik olmuşlardı.
L'Amérique s'était alliée avec l'Angleterre afin de garder un œil sur la menaçante Allemagne.
Ben de William Melville, İngiltere'den meslektaşı, MI-5'tan.
Je suis monsieur William Melville, Son homologue britannique au MI-5.
İngiltere tahtına hak talep etmeyeceğim.
Je ne revendique pas le trône d'Angleterre.
Kral İngiltere'yi istiyor. Vazgeçmeyecektir.
Le roi veut l'Angleterre, il ne va pas abandonner.
Hayır, bunun Fransa'nın seni İngiltere tahtına hak talep etmek için zorlaması yüzünden olduğunu söylüyorsun. Ya da benim sadıklığımın ülkeme yalan yalan söyleyip sana söylememem yüzünden olduğunu.
Non, selon vous c'est à cause de la France qui vous harcèle pour que vous revendiquiez le trône d'Angleterre, ou parce que ma loyauté va à ma nation et non à vous.
İngiltere tahtına hak talep et.
Prétendez à la couronne d'Angleterre.
Ülkemizin desteğini kabul ederek oğlum Francis'i yeni kocan olarak ilan et ve İngiltere tahtına hak talebinde bulun.
Vous épouserez mon fils François, et accepterez le soutien de notre pays, puisque vous et votre époux, revendiquez l'Angleterre.
Ya da oğlum Bash'i vatan hainliği bana İngiltere'ye mal olduğu için idam ederim.
ou je vais exécuter mon fils, mon sujet, Bash, pour la trahison qui m'a coûté l'Angleterre.
Doğrusu, annemin ve danışmanlarının bu sefer İngiltere tahtına hak talep etmemi destekleyeceklerini düşünmüyorum.
En vérité, je ne peux pas croire qu'elle et ses conseillers revendiqueraient l'Angleterre en ce moment.
İngiltere Kraliçesi'nin öldüğünü duyar duymaz.
Une fois qu'il a appris que la reine d'Angleterre était mourante.
İskoçya, İngiltere tahtına çıkmamı istiyor.
L'Écosse me veut sur le trône d'Angleterre.
Fransa'nın gelecek kralı ile evleneceksin yoksa babamın İngiltere için başka şansı kalmayacak.
Vous allez épouser le prochain roi de France ou il perdra toute chance d'avoir l'Angleterre.
İngiltere tahtına hak talebinde bulunacağım ve oğlunla evleneceğim.
Je soutiendrai ma revendication sur l'Angleterre et j'épouserai votre fils.
Sen İngiltere'yi istiyorsun.
Vous voulez l'Angleterre.
- Kendin söyledin onlar da İngiltere'yi en az senin kadar istiyorlar.
Vous avez dit vous-même qu'ils veulent l'Angleterre autant que vous.
Görünüşe göre, ben ne düşünürsem düşüneyim İngiltere tahtına hak talep edeceğim.
Il semble que je vais partir en Angleterre peu importe ce que je pense.
O kraliçe olmadığı sürece, İngiltere'nin kontrolünün Fransa'da olması onun umurunda olur mu sanıyorsun?
Vous pensez qu'elle s'intéresse à la France qui contrôlerait l'Angleterre quand elle ne sera plus Reine?
Vatikan'ın, senin İngiltere tahtına hak talep etmeni desteklediğini duyduğumda "Bu müthiş fırsat Tanrı tarafından yaratılmış olmalı" diye düşündüm.
Quand j'ai appris le soutient du Vatican à votre demande pour le trône anglais, j'ai pensé, "Une chance si parfaite doit venir de Dieu."
Yani, İngiltere, İskoçya ve Fransa'yı birleştirirken genç bir kızın kaprisi yüzünden elimin kolumun bağlanmasını ve burada tutulmamı nasıl açıklarsın?
Je veux dire, comment sinon expliquez vous qu'au moment d'unir l'Angleterre, l'Écosse et la France, Je sois ici pris en otage par les caprices d'une adolescente?
Bırakalım Tanrı değişiklik için İngiltere ile alay etsin.
Que Dieu se moque des Anglais pour une fois.
Fransa, İskoçya ve İngiltere'nin gelecek kral ve kraliçesi adına.
Aux futurs Roi et Reine de France, Ecosse et Angleterre.
Hiçbir zaman evliliği bozmayı kabul etmeyeceğim İngiltere'yi ele geçirmek için istediğin kadar yalan uydurabilirsin.
Je ne serai jamais d'accord pour une annulation peut importe quelles inventions vous concoctez pour avoir l'Angleterre.
İngiltere, Papa, kendi babam beni doğrama masasına yatırıp daha sonra tahta çıkarıyor.
L'Angleterre, le pape, mon propre père me mettant sur le billot une minute, et sur le trône la minute suivante.
Babam Roma'dan döner dönmez, İngiltere kraliçesi ölmeden Fransa ve İskoçya'yı birleştirmek için anlaşmayı garantilemek isteyecektir.
Aussitôt que mon père rentrera de Rome, il voudra boucler l'arrangement, France et Ecosse unies, avant la mort de la Reine d'Angleterre.
İngiltere'yi terk ettin. Adını değiştirdin.
Vous avez quitté l'Angleterre, changé de nom.
- Ve İngiltere'den sınır dışı edilmiş.
Et il a été extradé d'Angleterre.
Ama İngiltere'deki çocuk.
Mais le garçon... en Angleterre.
Takdirname ile İngiltere'ye geri gönderileceksin.
Vous serez renvoyé en Angleterre avec une recommandation.
Guvernörler Kurulu ile İngiltere, Fransa, Almanya ve İspanya'nın İcra Direktörleri gelecekti.
Le conseil d'administration et les administrateurs d'Angleterre, France, Allemagne et Espagne.
İngiltere, 1'den 11'e kadar olan Depo'ların ev sahibi değil mi?
L'Angleterre n'a pas abrité les Entrepôts 1 jusqu'à 11?
İngiltere toprak kaybederse, o onur başka bir ülkenin olacak.
Cet honneur revient à une autre nation, quand la puissance de la notre déclinera
Güneş, İngiltere İmparatorluğu'nun üzerinde hiç batmaz.
Pour que le soleil se pose à jamais sur la Grande-Bretagne.
- Vay, demek liseye İngiltere'de gittin.
Donc l'école secondaire en Angleterre.
İngiltere'de,'loo'tuvalet demek.
En Angleterre, "loo" veut dire toilettes.
herşey piçini Mary ile evlendirmek için, ve onu İngiltere tahtındaki hakkını istemeye zorlamak için.
Tout ça pour marier Marie à votre bâtard, et qu'elle revendique son droit au trône d'Angleterre.
bunların hepsini İngiltere için yapıyorsun.
Vous faites tout ça pour l'Angleterre.
Beni İngiltere için öldüreceksin
Vous me tuez pour l'Angleterre.
yada İngiltere için deneriz ve ikimizde kellemizden oluruz.
Ou nous pourrions essayé pour l'Angleterre et perdre notre tête.
Fransa'ya hükmederken, bir katoliğin, İngiltere'yi alması neye yarar?
A quoi bon réclamez l'Angleterre catholiquement alors que l'hérésie est abondante ici en France?
İngiltere sevdan yüzünden iradene sahip olamıyorsun, kör olmuşsun!
Votre soif pour l'Angleterre vous aveugle!
Bunu düşünmek için çok zamanım oldu, Önceleri İngiltere bir ihtimaldi.
J'ai beaucoup de temps pour y penser avant que l'Angleterre devienne une possibilité.
Mary, İngiltere'yi almanın benim için bir anlamı yok.
Mary, réclamer l'Angleterre ne veut rien dire pour moi.
İngiltere üzerindeki hakkımı arayacağım. Ve oğlunla evleneceğim.
Je vais réclamer l'Angleterre et j'épouserai votre fils.
Fransa'nın, İskoçya'nın ve İngiltere'nin gelecekteki kralı ve kraliçesine.
Aux futurs roi et reine de France, d'Écosse et d'Angleterre.