Işlerim var translate French
1,674 parallel translation
Hmm, davetin için sağol, ama, bazı işlerim var, eğer...
Merci pour l'invitation, mais j'ai des trucs à faire...
Seni takip etmekten çok daha önemli işlerim var benim.
J'ai des choses plus intéressantes à faire que de suivre une pauvre fille comme toi.
Bana izin verirseniz, yapacak işlerim var.
Excusez-moi, j'ai du travail.
Bu geceki kumsal partisinden önce halledilecek işlerim var.
J'ai beaucoup de choses à faire avant la fête de la plage de ce soir.
Memurlarımla halletmem gereken acil işlerim var.
J'ai une affaire urgente avec mes incompétents de subalternes.
Yapacak işlerim var.
J'ai du travail.
Yapacak işlerim var.
J'ai des choses à faire.
Bütün bunlar çok çekici, ama yapacak işlerim var benim.
C'est charmant, mais j'ai du travail.
Şimdi olmaz, hayır. Yapacak işlerim var.
- Non, pas maintenant, j'ai des choses à faire
Doğum gününü çok sevdiğini biliyorum ama bugün işlerim var.
Je sais à quel point tu aimes ton anniversaire mais j'ai d'autres choses à faire aujourd'hui
Şanslıyım ki kendi yapacak işlerim var.
Une chance pour moi, j'avais mes propres affaires qui m'attendaient.
Ama izin verirsen, yapmam gereken işlerim var.
Mais si vous voulez bien m'excuser, J'ai beaucoup de paperasserie.
Benim... yapacak işlerim var.
Il me reste quelques tâches à accomplir.
Stewart! Oğluna bakıcılık etmekten daha önemli işlerim var.
Stewart, j'ai mieux à faire que de veiller sur lui.
Üzerinde gereğinden fazla zaman harcadım.Yapacak işlerim var.
Je t'ai consacré plus qu'assez de temps. J'ai des choses à faire.
Şu anda olmaz. Yapacak işlerim var.
Pas maintenant, j'ai du travaille.
Yapacak işlerim var.
- J'ai quelque chose à faire.
Farklı zamanlarda farklı işlerim var.
Il est une heure pour chaque chose.
Garcia, yapacak işlerim var.
García, j'ai beaucoup de travail.
Şimdi, başka bir şey yoksa, yapacak işlerim var. Çocuklarla ilgilenmek gerekiyor!
S'il n'y a plus rien, il faut s'occuper des enfants.
yapacak işlerim var.
J'ai plein de choses à faire.
Güzel. Çünkü biryerde olmalıyım dostum. Yapacak işlerim var.
Tant mieux, parce que je dois être quelque part à une certaine heure.
Yapacak işlerim var.
J'ai encore un petit peu de travail.
Bu akşam başka işlerim var.
J'ai d'autres obligations pour ce soir.
Graeme, yapacak işlerim var.
Tu devras m'excuser, Graeme.
tamamlaması gereken bazı önemli işlerim var.
Jai du travail important à achever.
- Başka işlerim var.
- J'ai d'autres chats à fouetter.
- Benim de işlerim var.
- J'ai du travail.
Hey, biliyorsun yapacak daha iyi işlerim var.
Hé, j'ai mieux à faire, vous savez.
Senin pipo fetişini düşünemem. Daha önemli işlerim var, McGee.
J'ai des choses plus intéressantes à faire que de discuter de ta pipe, McGee.
Zaten bugün yapılacak işlerim var.
En plus, j'ai des choses à faire aujourd'hui.
Benim işlerim var.
J'ai du travail.
Gerçekten halletmem gereken bazı işlerim var.
J'ai juste, j'ai quelques trucs à régler.
Olmaz adamım. Yapmam gereken başka işlerim var
Non, j'ai d'autres obligations.
Çünkü yapacak daha iyi işlerim var.
J'ai mieux à faire de mon temps.
Yapacak işlerim var, birazdan dönerim dedi.
Elle a dit avoir des choses à faire et qu'elle reviendrait bientôt.
Yapacak işlerim var efendim.
J'ai une mission à accomplir, madame.
- Hala burada yapacak işlerim var.
J'ai encore du travail.
Bir şeyler yapmaya çalıştığını biliyorum, ama yapacak işlerim var.
Je sais bien que vous avez un travail à accomplir, mais moi aussi.
- Yapacak işlerim var.
J'ai du boulot.
Yapacak işlerim var dostum. Hey.
J'ai du travail, mec.
İşlerim var.
J'ai du travail.
Yapacak işlerim var.
- On parlera après.
* Asla ayrılmayacaksın * * Yapacak işlerim de var *
Et tu ne me quitteras jamais, mais j'ai un travail à faire aussi.
Hayır, benim yapacak işlerim var.
N ° l've - j'ai le travail a faire.
- İşlerim var.
- Des corvées à faire.
Kankalık işlerim için bir kankaya ihtiyacım var.
J'ai besoin d'un "pote" pour mes "potings" en ville.
- İşlerim var mı dedim? Hayır.
- Faire mon travail?
İşlerim var. Gitsem iyi olacak.
Des occupations réclament ma présence.
Ofiste bazı islerim var.
Je m'en vais au bureau pour faire du travail.
Hayır, işlerim var.
Non.
var mısın yok musun 30
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
varyemez amca 23
var mıydı 25
var efendim 22
varsayalım ki 19
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
varyemez amca 23
var mıydı 25
var efendim 22
varsayalım ki 19