Kaybedecek vakit yok translate French
56 parallel translation
Ay yükseliyor. Kaybedecek vakit yok.
La lune se lève, ne perdons pas de temps.
Kaybedecek vakit yok. Yiyecek araması için dışarı çıkmasını bekleyemeyiz.
Il faut vite agir sans attendre qu'il sorte chercher de quoi manger.
Kaybedecek vakit yok.
Ne perds pas de temps!
Kaybedecek vakit yok!
Et rapidement.
Gidelim! Kaybedecek vakit yok!
Allons, ne perdons pas de temps!
Yargıç, kaybedecek vakit yok.
Monsieur le juge, on n'a pas une minute à perdre.
Bununla beraber, herkes bir konuda hemfikir artık. Kaybedecek vakit yok.
Tout le monde est d'avis qu'il n'y a plus une minute à perdre.
- Kaybedecek vakit yok!
Allez, c'est l'heure.
- Kaybedecek vakit yok.
Alors, pas de temps à perdre.
Elbette, kaybedecek vakit yok.
Bien sûr, il n'y a pas un instant à perdre.
Kaybedecek vakit yok, panzehiri içelim.
Pas un instant à perdre. Buvons cet antidote et sortons.
Kaybedecek vakit yok.
Perdons pas de temps.
Gördün mü şu koca şeyi? Dostum sorunlarla kaybedecek vakit yok, neredeyse vardık.
C'est pas le moment... on est presque arrivés.
Kaybedecek vakit yok.
Pas de temps à perdre.
Hadi. Kaybedecek vakit yok. Acele edin.
Vite, on n'a pas de temps à perdre.
Kaybedecek vakit yok.
Le temps nous est compté.
Kaybedecek vakit yok.
Faisons vite.
Kaybedecek vakit yok, bekleyen işler var.
Pas de temps à perdre, il y a du travail.
Craig! Kaldır kıçını. Kaybedecek vakit yok.
Sors de là, c'est pas le moment de te branler.
Pekala beyler. Kaybedecek vakit yok.
On n'a pas de temps à perdre.
Kaybedecek vakit yok.
Ne perdons pas de temps.
Bu yüzden, kaybedecek vakit yok.
Il est tard et je n'ai pas de temps à perdre.
Kaybedecek vakit yok, aptal!
Pas de temps à perdre, idiot!
- Kaybedecek vakit yok. Serserileri içeri alma.
Quinze minutes, sans exception.
Bununla ilgilenmelisin. Kaybedecek vakit yok.
Faut réagir, pas de temps à perdre.
Kaybedecek vakit yok
Et il n'y a pas de temps à perdre
Bay Schlemmer, anladığım kadarıyla kaybedecek vakit yok.
On n'a donc pas de temps à perdre.
Kaybedecek vakit yok.
Il n'y a pas de temps à perdre.
Haydi, kaybedecek vakit yok.
Dépêchez-vous, pas de temps à perdre.
Kaybedecek vakit yok!
"Une petite cure. " Allez, du nerf, on n'a pas le temps.
O halde kaybedecek vakit yok.
Alors, il n'y a pas de temps à perdre.
- Kaybedecek vakit yok.
- Il n'y pas de temps à perdre.
Kaybedecek vakit yok.
Alors il n'y a pas de temps à perdre.
- O zaman kaybedecek vakit yok.
- Donc nous n'avons pas de temps à perdre.
Kaybedecek vakit yok.
Pas de temps a perdre.
- Kaybedecek vakit yok Meredith.
Le temps est compté.
- Kaybedecek vakit yok.
Il faut faire vite.
Beni dinle, kaybedecek vakit yok.
Je vous le dis, on a pas le temps.
Miles Mollison 198. Kaybedecek vakit yok, yeni seçilen dâhil tüm üyeler oylamaya geçelim lütfen.
Tous les conseillers, le nouveau inclus, par ici?
Kaybedecek vakit yok, Bay Callen.
Pas de temps à perdre, Mr.
Güzel. Kaybedecek vakit yok. Her an gelebilir.
Bien, pas de temps à perdre, il peut arriver à tout moment.
Arabayı hazırla. Kaybedecek vakit yok.
Il n'y a pas de temps à perdre.
Kaybedecek vakit yok.
Si je reste. Le temps presse.
Kaybedecek vakit yok.
On n'a plus le temps. Dépêchez-vous!
- Kaybedecek vakit yok diye düşündüm.
- Pas de temps à perdre.
- Yürüyün hadi! Kaybedecek vakit yok.
Allez, allez, pas de temps à perdre.
Saçmalıklarla vakit kaybedecek halimiz yok burada.
On a déjà perdu assez de temps! - Laisse-la!
Kaybedecek vakit yok.
On n'a pas de temps à perdre.
Kaybedecek vakit yok.
Ne traînez pas.
- Vakit geçiyor, bebeğim. Kaybedecek zaman yok.
- Je suis célibataire depuis 2 h.
Kaybedecek vakit yok.
Pas le temps de glander.
vakit yok 69
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yok bişey 18
yoksa ne olur 26
yok oldu 57
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yok bişey 18
yoksa ne olur 26
yok oldu 57
yoktu 131
yok bir şey 967
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok bir şey 967
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73