English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ K ] / Kaybedecek zaman yok

Kaybedecek zaman yok translate French

241 parallel translation
" Ama kaybedecek zaman yok.
" Mais il n'y a pas de temps à perdre!
- Söylüyorum, kaybedecek zaman yok.
- Il n'y a pas un moment à perdre.
- Kaybedecek zaman yok.
- Pas de temps à perdre!
Kaybedecek zaman yok.
Il n'y a pas de temps à perdre!
Sadece acele etmeni istiyorum. Kaybedecek zaman yok.
Je veux seulement que vous fassiez vite.
Kaybedecek zaman yok. Koloniyi, yuvayı bulmalıyız.
Il faut trouver la colonie et le nid.
Ordu hep beraber yürümeli. Kaybedecek zaman yok.
L'armée doit se mettre en marche sans perdre un instant.
Öyleyse kaybedecek zaman yok.
Alors il n'y a pas de temps à perdre, n'est-ce pas?
Kaybedecek zaman yok.
Il n'y a plus de temps a perdre.
Kaybedecek zaman yok.
Il n'y a pas une seconde à perdre.
Kaybedecek zaman yok.
Il n'y a pas de temps à perdre.
- Herşeyden önce. - - Kaybedecek zaman yok. -
Tout d'abord... prends l'air d'un homme affairé qui n'a pas de temps à perdre.
Majeste, kaybedecek zaman yok.
Pas un instant à perdre...
Pekala başçavuş, kaybedecek zaman yok.
Sergent-major, pas de temps à perdre.
- Kaybedecek zaman yok.
- Pas de temps à perdre.
Kaybedecek zaman yok.
Pas de temps à perdre.
Kaybedecek zaman yok, efendim.
Pas de temps à perdre.
Kaybedecek zaman yok, efendim.
Pas de temps à perdre, chef.
"Kaybedecek zaman yok."
"pas de temps à perdre".
Pekala, kaybedecek zaman yok.
Bon, pas de temps à perdre.
KAYBEDECEK ZAMAN YOK DANIŞMA MERKEZİ
CENTRE D'AIDE POUR PAS DE TEMPS À PERDRE
KAYBEDECEK ZAMAN YOK
PAS DE TEMPS À PERDRE
- Hayır, "Kaybedecek zaman yok."
- "Pas de temps à perdre."
- "Kaybedecek zaman yok!"
- "Pas de temps à perdre"
- Kaybedecek zaman yok.
- C'est ça.
- "Kaybedecek zaman yok!"
- "Pas de temps à perdre."
"Kaybedecek zaman yok."
"Pas de temps apperdre".
- "Kaybedecek zaman yok."
- "Pas de temps apperdre."
- Kaybedecek zaman yok.
- Pas de temps apperdre.
Kaybedecek zamanımız yok.
Il n'y a pas une minute à perdre.
Kaybedecek zaman yok. Acele etmeliyim.
Il n'y a pas de temps à perdre.
Kaybedecek zamanımız yok efendim.
- Enfin des informations précises.
Acele et, toparlanmaya yardım için de bir hizmetçi çağır. Kaybedecek zamanımız yok.
Trouvez quelqu'un pour les bagages.
Kaybedecek zaman yok.
Vite!
Kaybedecek zamanımız yok.
- On n'a pas de temps à perdre.
Oh, pardon Müfettiş ama kaybedecek zamanımız yok.
Navré, inspecteur général. Il n'y a pas de temps à perdre.
Sorun değil Livia ama artık kaybedecek zamanımız yok.
Je comprends, Livia, mais on n'a plus de temps à perdre.
Kaybedecek zamanımız yok!
Il n'y a pas un instant à perdre!
Yedinciyi boşverin Artık kaybedecek zamanımız yok.
Oublions le septième. On n'a pas de temps à perdre.
Kaybedecek zamanımız yok.
On n'a pas de temps à perdre.
Kaybedecek fazla zamanın yok.
Il te reste encore un peu de temps.
Gelin bayanlar! Kaybedecek zaman yok!
Le temps presse!
İnin aşağıya, onu biraz yürütün, kaybedecek zamanımız yok. Ben de durumumuzu kontrol edeyim.
- Descends-le et fais-le marcher, mais vite, faut pas traîner.
Bu değerli zamanın kaybedilmesi olur ve benim kaybedecek zamanım yok.
Oui, mais ça nous ferait gaspiller un temps précieux, chérie, et j'ai pas tant de temps à perdre.
- Gördün mü? - Lütfen, kaybedecek zamanımız yok.
Il n'y a pas de temps à perdre.
Tercihimiz sizsiniz fakat kaybedecek zamanımız yok.
Nous aurions aimé que ce soit vous, mais nous n'avons pas de temps à perdre.
Oh, sağolun albay. Şimdi kaybedecek zamanımız yok.
Merci, colonel!
Kaybedecek zamanımız yok, beyler.
Nous n'avons pas de temps à perdre.
Kaybedecek fazla zamanımız yok.
On n'a pas de temps à perdre.
Kaybedecek hiç zamanımız yok.
On n'a pas de temps à perdre.
Kaybedecek zamanım yok. Cevap ver.
Réponds, je n'ai pas de temps à perdre.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]