Kaybolun translate French
354 parallel translation
1, 2, 3 kaybolun!
Tout de suíte!
Kaybolun.
Du balai.
Hadi, kaybolun.
Allez, circulez.
Orada dikilmeyin, kaybolun!
Ne restez pas là, allez-vous-en!
Olur. Sonra da dünkü gibi kaybolun, öyle mi?
Pour que je te perde, comme hier?
Satmak için fazla zamanı kalmadı. Hadi, kaybolun!
Il lui reste peu de temps pour le vendre.
Çıkıyordunuz bayım. Kaybolun.
Maintenant, tu te tires, M. Du-Vent!
Gözden kaybolun.
Partez d'ici.
- Gidin, kaybolun!
Allez, du balai!
İkiniz de kaybolun gözümden.
Filez, vous deux.
Pamuk şekerinin pervasız güzelliğinin içinde kaybolun Ağız dolusu kahkahalar Ritim, heyecan ve incelik
ENTREE PRINCIPALE amène dans un monde fait de beauté, de barbes à papa, de rires, de frissons, d'excitation et de grâce, de musique rythmée, d'audace, de courage, de danse, de chevaux acrobates et d'étoiles du trapèze.
Hemen inin aşağı ve kaybolun.
Tout le monde descend!
Kaybolun hadi.
Allez-vous-en.
"Kaybolun" muş, perişanız.
"Weg" et salut!
Hadi, kaybolun!
Allez, dégagez!
Nicoletta bu. Kaybolun çabuk!
C'est Nicoletta, filez!
Kaybolun. Gözüm görmesin.
Dehors, sortez de là!
Hadi, şimdi kaybolun ortalıktan.
Disparaissez, maintenant.
Billy, yarın belki yanına uğrarız. Pekala, kaybolun haydi.
Allez Willy, à demain peut-être.
Ormanlarda ve vadilerde kaybolun, gözlerden uzak.
Disparaissez dans les forêts et les précipices où le corbeau ne vole pas!
- Siz, kaybolun!
- Vous, foutez le camp!
Kaybolun, köleler!
Partez, esclaves!
Kaybolun!
Allez, disparaissez!
Kaybolun! - Kim olduğunu sanıyorsun?
- Fichez le camp.
Kaybolun.
Foutez-moi le camp!
Pekâlâ, siz çocuklar. On saniyeniz var, kaybolun.
Vous avez dix secondes pour disparaître.
O zaman kaybolun. Sonra görüşürüz.
Allez vous faire voir.
Bir görünün bir kaybolun. İpin ucunu kaçırmayın ama.
Vous allez, vous venez, vous vous découvrez un peu mais pas trop.
Bir saniye. İki saniye kalın. Sonra da kaybolun.
Une seconde... ou deux... et fichez le camp.
Kaybolun dedim!
Dehors!
Kaybolun şimdi!
Debout! Tu m'as causé assez d'ennuis.
Hendeğin içine.Gözden kaybolun. Haydi. Haydi.
Planquons-nous.
Kaybolun buradan.
Allez vous faire voir.
Kaybolun
J'ai pas besoin de moine.
Kaybolun!
Foutez le camp!
Gözümün önünden kaybolun!
Hors de ma vue!
Örgü örün, tırnaklarınızı törpüleyin ama gözümün önünden kaybolun!
Faites du crochet, faites-vous les ongles et restez hors de ma route!
Kaybolun.
Allez tortiller le cul ailleurs.
Bana motor için 15 $ ve ek olarak da bir tişört verin bir an önce kaybolun.
Filez-moi 15 dollars pour le moteur plus ta veste pour le dérangement, et on est quittes.
- Kaybolun, tamam mı?
Vous voulez pas... - Ça va, circule.
Şimdi kaybolun bakalım!
- Judoka. Allez, les vioques, circulez!
10 günlüğüne kaybolun.
Allez-y pendant 10 jours.
Peki kaybolun.
Fichez le camp.
- Kaybolun, iğrenç kocakarılar.
- Allez-vous en, vieilles biques.
Kaybolun!
Dégagez!
Kaybolun, hepiniz!
Allez! Et débinez-vous, vous autres, je vous ai assez vus!
Kaybolun.
Barre-toi
Kaybolun!
Arrière!
- Kaybolun, korkaklar!
Laissez-moi y aller! Regardez, bande de lâches!
Kaybolun!
Retirez-vous!
- Kaybolun kopiller.
- foutez-moi le camp d'ici.
kaybol 495
kayboldum 90
kayboldu 136
kaybol buradan 28
kayboluyor 20
kaybolduk 72
kaybolmuş 47
kayboldular 25
kaybol gözümün önünden 18
kayboldum 90
kayboldu 136
kaybol buradan 28
kayboluyor 20
kaybolduk 72
kaybolmuş 47
kayboldular 25
kaybol gözümün önünden 18