Kimlik translate French
4,726 parallel translation
Kimlik kartları küçük kağıt parçaları gibiydi 5 dakikalık Photoshop
La carte de membre était en papier : 5 min sur Photoshop, 2 min pour l'imprimer.
Kimlik kartı?
La carte?
Yeni bir kimlik istiyorsun. Bir tanık koruma programı istiyorsun!
Tu veux juste une nouvelle identité, la raison de ta présence ici :
Annesinin kimlik bunalımı vardı.
Sa maman souffrait de trouble dissociatif.
Ne kimlik, ne bir şey.
Pas de papiers d'identité, rien.
Cebinden 20 dolar, kredi kartı ve kimlik çıktı.
Elle avait 20 $, une carte de crédit et sa carte d'identité.
- Kimlik? - Hayır.
- Pas de carte d'identité?
B-cat performansını sergilemek için izin ve kimlik sağlamalı değil mi?
Un pass catégorie B te fait inscrire avec eux et te donne un permis de jouer et un badge d'identification, n'est-ce pas?
Hayır, ne cüzdan, ne kimlik, ne telefon, hiç bir şey yok.
Non. Pas de portefeuille, pas de téléphone, pas de clef.
Kimlik ve parmakizi kayıtlarımıza göre siz, Port Glasgow'dan bay Alexander Monroe'sunuz ve
Selon nos registres et vos empreintes, vous êtes un certain Alexander Monroe, originaire de Port Glasgow.
Kimlik ve imza istemek zorundayım.
Il y en a une de libre. Vos papiers et une signature ici...
- Ne bu? Kimlik bunalımlı Jason Bourne gibisin.
Tu es comme un Jason Bourne d'occasion.
20-30 yılda bir kendimize tekrar kimlik vermemiz gerek.
Tous les dix ans, nous devons nous réinventer, et bien ça c'est moi.
Karbon izleri İncil zamanlarından, olduğunu gösteriyor ama kimlik tespiti güvenilirliğini doğrulamadı.
Nous l'avons datée au temps de la Bible, mais l'authentification est peu fiable.
Üzerinde kimlik yoktu, aslında hiçbir şey yoktu sadece Nebraska'nın dışından aldığı bir otobüs bileti.
Elle avait aucun papier sur elle, sauf un ticket de bus du Nebraska.
Ben yüzyılı aşkın bir süredir buralardayım. Sürekli de kimlik değiştiriyorum.
Ça fait un siècle que j'y reviens, sous différents visages.
Kimlik, pasaport yok.
Pas de carte d'identité, pas de passeport.
Hızlı bir şekilde sahte kimlik yapıyorlar.
Ils font des faux documents rapidement.
Kimlik yaptırmak için geldik.
On est là pour les cartes d'identités.
Sahte kimlik mi aldınız?
Des fausses cartes?
Ben Nora Durst, kimlik no # 42ECN.
Ici Nora Durst, matricule 42 ECN.
Taşıt kimlik numarasına baktın mı?
Tu t'es renseigné?
"Bir kimlik görmem lazım."
" J'ai besoin de voir une pièce d'identité.
Hâlâ kimlik teşhisi bekliyoruz ama dün kiraladığı arabayla aynı araç olduğunu doğruladık.
On attend toujours une identité correcte, mais nous confirmons que la voiture est la même qu'il a loué hier.
Eğer bileti nakit parayla aldıysa kimlik göstermek zorunda değil.
S'il a acheté son billet avec du liquide, il n'a pas eu à montrer sa carte d'identité.
Yeni bir kimlik ve dokunulmazlık verilmediği sürece bu adamlara karşı hayatta ifade vermem.
Pas question que je témoigne contre ces gars à moins que l'on m'accorde une immunité et qu'on me donne une nouvelle identité.
O bir buçuk bizim varlık bir düzine kimlik bilerek sona erdi Onun tek hataydı.
Sa seule erreur a été qu'il a fini par connaître l'identité d'une douzaine de nos actifs.
Kimlik pozitif Beyaz Ghost.
Je me mets en position.
Nerede yeni bir kimlik ve pasaport yarattı.
Panama à Caracas.
Fotokopisi yok mu? Kimlik filan?
Pas d'impression?
Kimlik doğrulaması için bekliyoruz.
On attend la confirmation.
Kol, kimlik teşhisi için laboratuara gidiyor.
Le bras est en route pour le laboratoire pour être identifié.
Taylor Bennet. Kimlik doğrulandı.
Taylor Bennet, identification positive.
Kimlik doğrulandı efendim.
Identité confirmée, monsieur.
Her şeyiniz hazır. Park izni, kimlik kartı, anahtarlar...
J'ai tout rassemblé pour vous... permis de stationnement, carte d'identité, clés.
Jonah, kimlik bilgilerini kontrol ettireceğim.
- Non. Jonah, je vais vérifier ton accréditation.
Sahte kimlik işi, uyuşturucu, yemek kartları uyuşturucu girişleri ve dağıtım şebekesi de dahil.
C'est l'identité des voleurs, les narcotiques, ainsi que toutes les mules et les circuits de distribution.
Orada yakınınıza geçici bir kimlik verilip, grip aşısı yapılacak ve bundan sonra ne bekleyebileceklerine ilişkin bir bilgi paketi verilecek.
Votre proche recevra une carte d'identité temporaire, un vaccin contre la grippe, et une plaquette d'information sur leurs perspectives d'avenir.
Başka bir gün ona kimlik çıkartırız.
On lui fera ses papiers plus tard.
Sahte kimlik kullanıyorum, bu yüzden rahatsız olmuyorlar.
Mais j'ai utilisé de faux papiers, donc les blâmez pas.
Ormandaki kurban için bir kimlik belirlendi mi?
Et l'identification de notre victime?
Diş tabakası küçük bir hata payı ile birlikte tam olarak olmasa da, kimlik doğrulamayı sağlayacak düzeyde eşleşmiş.
Les dentitions retirées par le médecin légiste étaient sans la marge d'erreur... pas parfaites, mais assez identiques pour correspondre.
Her gün 4 : 00'da kahve molası veriyor. Ceketinin yakasında kimlik kartı asılı oluyor, yanından geçerken alabilmen zor olmayacaktır.
Il prend une pause café tout les jours à 16h, porte son ID sur le revers de sa veste, assez facile à déclipser.
Hani eğer ortağa ihtiyacın olursa sahte kimlik konusunda iyiyimdir.
Parce que si t'as besoin d'un coéquipier, j'ai de bonnes fausses ID.
Biri sana bir kimlik ve geçmiş yaratarak seni benim hayatıma soktu.
Quelqu'un t'a fourni une identité, une histoire, pour t'intégrer dans ma vie.
Çalıntı kimlik olayı.
C'est une histoire de vol d'identité.
Kimlik kartını yakasından sökecek cesaretim yok.
Je n'ai pas le cœur à lui retirer son badge de sécurité.
Tek ihtiyacımız olan kimlik kartın.
Tout ce dont nous avons besoin ce sont vos pass.
Tate'e verdiğimiz sahte kimlik New York Polisi veri tabanına düştü. Tutuklanmışlar mı?
La fausse identité de Tate vient d'être recherchée par la police.
- Kulağın kimlik tespitini yaptınız m?
- Tu as identifié l'oreille?
Ucuz, hızlı, kimlik gerektirmiyor.
Pas cher, rapide et pas besoin de carte d'identité.