English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ K ] / Korkarım öyle

Korkarım öyle translate French

648 parallel translation
Korkarım öyle, anne.
Hélas oui, mère.
Korkarım öyle.
Je suis très angoissé.
- Oh, korkarım öyle
Oui, je le crains.
- Korkarım öyle.
- Moi aussi.
Korkarım öyle değil, doktor.
Si seulement...
Korkarım öyle.
J'en ai bien peur.
- Korkarım öyle.
- J'en ai peur.
Korkarım öyle.
J'en ai peur.
Korkarım öyle.
- Si.
- Çok fazla kadın öptün mü? - Korkarım öyle.
- Il y en a eu beaucoup?
- Korkarım öyle.
- Je suppose.
Hay Allah! Korkarım öyle.
J'en ai bien peur.
- Evet, korkarım öyle.
- J'en ai bien peur.
Evet, korkarım öyle. Şansımızı denemek zorundayız.
Il faut prendre le risque.
- Hayır, korkarım öyle bir şey yapamam.
- Je crains que je ne puisse pas faire ça.
- Korkarım öyle, Rupert.
- Désolé, Rupert.
Korkarım öyle Louis. Ticarete atılan bir D'Ascoyne.
Un D'Ascoyne dans le commerce!
- Evet, korkarım öyle.
- Oui, je le crains.
- Korkarım öyle.
- Je le crains.
- Korkarım öyle.
j'ai peur.
- Korkarım öyle, Bay Kemp.
- J'en ai bien peur, M. Kemp.
- Korkarım öyle değil. - Bu işte 50 bin dolar var demiştin.
Tu disais qu'il y en aurait pour 50 000 dollars.
- Korkarım öyle Victor.
- Non, pas de nouveau! - J'en ai bien peur.
- Korkarım öyle.
- Oui, j'en ai peur.
- Gelemeyeceğini söyleme sakın. - Korkarım öyle.
- Tu ne peux pas venir?
Korkarım öyle Bayan Rogers. Hem bir sapık ile bir hanımefendi konusunda kimse şüpheye kapılmaz.
Je le crains, Mme Rogers, et après tout... personne ne pourrait dire de ragots à propos d'une dame et d'un maniaque.
Korkarım öyle. George'un cebinde bir adres buldum.
J'ai trouvé une adresse dans la poche de George.
Korkarım öyle Sherry.
J'ai peur, Sherry.
- Korkarım öyle oldu.
- Oui, c'est ça.
- Korkarım öyle.
- Je crains que oui.
- Ne, yine mi? - Korkarım öyle.
- Encore d'autres?
Korkarım ki öyle.
Oui, j'en ai bien peur
- Evet, korkarım ki öyle.
- Oui, j'en ai bien peur.
- Sonsuza kadar gitti, değil mi? - Korkarım ki öyle.
Quoi qu'il en soit, ce moteur démarre encore.
Halton, korkarım ki aşktan beklentilerimiz tamamen farklı. Muhtemelen hayattan da öyle.
Notre conception de l'amour diffère singulièrement.
Korkarım ki öyle.
Il le faut pourtant.
- Korkarım ki öyle.
Je vous tire donc ma révérence.
Korkarım ki öyle.
En effet.
Korkarım bu zevki tadamayacaksınız, müfettiş. Ah öyle mı?
- Vous n'aurez pas ce plaisir.
Korkarım bu da öyle.
J'ai bien peur que ça soit le cas.
Burası oturma odası. Biraz küfe kokuyor ama zaten Barnards'ın kendisi öyle. Korkarım fazla eşya yok.
Voici le salon... un peu moisi, mais ici, tout l'est.
Korkarım öyle.
Je crois bien que oui.
Evet, korkarım öyle.
Pire...
- Korkarım öyle.
J'ai bien peur du contraire...
Korkarım ki öyle.
J'en ai peur.
Korkarım, öyle.
Quoi?
Evet, efendim. Korkarım ki öyle.
- Oui, je le crains.
Korkarım bu davada öyle olmayacak.
Pas cette fois-ci.
- Evet. Korkarım ki öyle.
- Oui, j'en ai bien peur.
Evet, korkarım öyle.
Oui, je le crains.
Korkarım ki, öyle.
Et le moins que je puisse faire, pour le bon vieux temps, est de te l'accorder.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]