Kâlp translate French
30 parallel translation
Mari Carmen, kâlp ne işe yarar?
Mari Carmen, à quoi sert le cœur?
Hassas bir kâlp kolay kırılabilir.
Un coeur fragile qui peut vite se briser...
- Kâlp krizimi hatırlıyor musun?
Tu te rappeles de mon attaque?
O yıl bir kâlp krizi geçirdim.Tamam mı?
Et j'ai eu une crise cardiaque, non?
Bir bankta kâlp krizinden. Boğazında şeker kalarak.
Syncope à la banque, bonbon menthol avalé de travers,
Onu da işe giderken kâlp kriziyle öldürdüm.
Que j'ai coincé au volant avec... une crise cardiaque, à l'heure de pointe.
Kâlp içzarı iltihabı varmış. Kalbi 90 yaşında birininki gibiymiş.
Il avait une endocardite, un cœur de 90 ans.
Kâlp içzarı iltihabı. Enfeksiyon kalp kapakçığında.
Une endocardite.
Kâlp cerrahı demek. Vay canına.
Chirurgien cardiaque.
Kırık kâlp sendromu kâlp adalesi hastalığı olarak da bilinir.
Le syndrome du coeur brisé, aussi connu comme la cardiomyopathie de stress.
Kâlp kaslarındaki ani ve çoklu zayıflığa neden olabilir.
Ça peut causer une rapide et sévère faiblesse au muscle du coeur.
Jen bir kâlp hastalığıyla dünyaya gelmişti.
Jen a une maladie du coeur.
Acil ameliyat gerektiren bir kâlp rahatsızlığıyla doğmuştu, öyle değil mi?
Elle est née avec un problème cardiaque qui a dû être opéré.
Birkaç hafta önce babam şehirdeydi ve kâlp sorunu olan harika bir kız hakkında bir dergi makalesi gördü birden Jen'in olduğunu anladı.
Il y a quelques semaines, mon père était en ville et il a vu un article dans un magazine... sur cette fille incroyable avec une maladie au coeur. Et il était certain que c'était Jen.
- Kâlp atışını duymuyorum.
Je n'entends pas tes battements de cœur.
Sakinleşemem, kâlp krizi geçiriyor sanırım.
Je ne peux pas me calmer, Il fait une crise cardiaque.
Aman Tanrım. Kâlp krizi geçiriyorum.
Mon Dieu, je fais une crise cardiaque.
Arkadaşınız hafif bir kâlp krizi geçirdi.
Votre ami a eu une crise cardiaque.
Genel olarak kâlp krizi kötü bir şeydir.
En général, une crise cardiaque, c'est grave.
Hafif bir kâlp krizi geçirdin, ama iyileşeceksin.
Tu as eu une crise cardiaque, mais ça va aller.
Bak kâlp krizi geçirmem beni çocuk sahibi olmam gerektiğinin ayırdına vardırmadı. Çocuksuz bir gün daha yaşamak istemediğimin ayırdına vardırdı.
Ma crise cardiaque ne m'a pas fait réaliser que je voulais un enfant, ça m'a fait réaliser que je ne vivrai pas un jour de plus sans en avoir un.
Bir saniye, o kâlp krizi mi geçirdi?
Attendez, il a eu une crise cardiaque?
Kâlp ile ilgili bir durumu var.
Il a eu un incident cardiaque.
Bana başka kâlp krizi geçirtme.
Ne m'en provoque pas une autre.
Kâlp krizi nedir?
Quelle crise cardiaque?
Elle kâlp masajını deniyorum.
J'essaie un massage cardiaque manuel. Aspire.
Sen bir kâlp cerrahısın.
Vous êtes chirurgien cardiaque.
Onunla konuştuğum zaman, bir kâlp cerrahı tarafından ziyaret edildiğini söyledi.
Vous voyez, quand je lui ai parlé, il a dit avoir eu la visite d'un cardiologue.
Tanrım, bana kâlp krizi geçirteceksin, neden yapmıyorsun?
Tu m'a fais peur.
Kâlp cerrahı.
- Chirurgien cardiaque.