English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ L ] / Leş gibi kokuyorsun

Leş gibi kokuyorsun translate French

139 parallel translation
Leş gibi kokuyorsun.
Tu sens comme une entraîneuse.
Leş gibi kokuyorsun!
Tu pues le mort!
Leş gibi kokuyorsun.
Il pue comme une barrique.
Leş gibi kokuyorsun!
Tu pues.
Yüzün alkolden şişmiş, leş gibi kokuyorsun.
Lève-toi. Je vous dégoûte, vous aussi?
Murray, samimi olduğumuz için söylüyorum, leş gibi kokuyorsun.
Murray, je crois que je peux être honnête avec toi : Tu sens vraiment mauvais.
- Siktir git şuradan.Leş gibi kokuyorsun.
Tu pues! Merde, la cavalerie!
Bunlara rağmen partime geliyorsun, leş gibi kokuyorsun ve silah alımı konusunu yürüten alt komitenin başkanı bütçemizden sorumlu senatör Rosales'le konuşmamı engelliyorsun!
Tu débarques dans ma soirée, tu pues, tu m'arraches au sénateur Rosales, chef de la sous-commission responsable de notre budget!
Leş gibi kokuyorsun.
Dégage!
- Leş gibi kokuyorsun!
Putain, tu pues l'alcool.
Kahretsin! Leş gibi kokuyorsun!
Tu pues du bec!
Git bir şeyler ye... sonra güzel bir duş al çünkü leş gibi kokuyorsun
Va manger et va prendre un bain tu empestes!
Leş gibi kokuyorsun.
Tu pues!
Gerçekten leş gibi kokuyorsun.
Mec, tu pues vraiment.
Leş gibi kokuyorsun.
T'es nul.
Leş gibi kokuyorsun.
Tu sens la burne de clodo.
Delko, bunu kişisel almanı istemiyorum ama leş gibi kokuyorsun.
Delko, ne le prends pas mal, mais tu pues.
Tanrım, leş gibi kokuyorsun.
Seigneur, vous puez.
Çünkü General, "Hatsumomo, leş gibi kokuyorsun." diyeceği için.
Parce que votre Général dira : "Hatsumomo, tu pues."
Leş gibi kokuyorsun.
C'est une véritable infection!
Leş gibi kokuyorsun Rose!
C'est infernal ce que tu pues!
Leş gibi kokuyorsun.
Tu pues.
Büyükbabamın inekleri gibi kokuyorsun.
Hein! Tu sens comme les vaches à mon grand-père.
Leş gibi viski kokuyorsun.
Tu pues le whisky.
Leş gibi içki kokuyorsun.
Tu sens l'alcool.
Ama at, bana göre sen güçlü bir atsın. Kesinlikle bir at gibi kokuyorsun. Dediğim şey sen bir atsın.
Tu sais que tu m'as l'air d'un cheval comme les autres... et que tu as une odeur de cheval et moi, je te dis que tu es un cheval.
Güzel kokuyorsun asker, bir tay gibi.
Tu connais les sept pinçons?
Tıpkı bir keçi gibi davranıyorsun ve gübre gibi kokuyorsun!
Tu as les manières d'une chèvre, et tu sens le fumier!
- Leş gibi içki kokuyorsun.
- Tu empestes l'alcool...
Terzi gibi kokuyorsun
Tu sens les égouts. Merci.
Hazır konu açılmışken tıpkı içi geçmiş yaşlı ve de hasta bir kadının idrarı gibi kokuyorsun.
Au fait, vous puez comme un truc qui serait passé par les entrailles d'une vieille femme malade.
Leş gibi alkol kokuyorsun.
Tu pues l'alcool.
Leş gibi tekila kokuyorsun.
Tu sens la tequila.
Git bir duş al ahbap, leş gibi kokuyorsun.
Tu sens.
Gül gibi kokuyorsun. Koltuk altımı yıkayayım.
Mais sous les bras!
Leş gibi sigara kokuyorsun.
Tu empestes la cigarette!
Leş gibi kokuyorsun.
Tu sens le fauve.
Whew, leş gibi kokuyorsun...
Ah, tu pues l'alcool.
Leş gibi at kokuyorsun.
Vous empestez le cheval.
Yazı sevmiyorum, leş gibi ter kokuyorsun.
En été, je transpire beaucoup.
Leş gibi kokuyorsun.
Tu pues l'alcool.
- Leş gibi kokuyorsun.
- Tu pues.
Leş gibi içki kokuyorsun.
Tu pues l'alcool.
Leş gibi ançüez kokuyorsun.
Tu pues les anchois.
Thracianları hemen tanırım. Domuz gibi kokuyorsun.
Je le sais car les Thraciens puent comme des cochons.
Leş gibi likör kokuyorsun.
Tu pues l'alcool.
- Tanrım, helâ gibi kokuyorsun.
- Mon Dieu, tu sens les latrines.
Çiçek gibi kokuyorsun, tıpkı annem gibi.
- Tu sens les fleurs. Maman aussi sentait les fleurs.
Yoksa sen bana karakavuk gibi kötü kokuyorsun mu demek istedin?
Quand tu dis que je sens les fleurs, c'est quand même pas les pissenlits?
Her tarafın kıllı, leş gibi de kokuyorsun.
Tu es poilu et tu sens la merde.
Uyumak istiyorum. Ve duş al. Leş gibi Fransız parfümü kokuyorsun.
C'est jamais pressé avec toi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]