English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ M ] / Marcel

Marcel translate French

1,281 parallel translation
Ver coşkuyu! Ver coşkuyu!
Chauffe, Marcel!
Marcel?
Marcel? .
- Larry Sugarman, sanırım Birleşik Devletler'deki en iyi ikinci Proust uzmanıdır.
- Larry Sugarman est peut-être... la seconde autorité au pays sur Marcel Proust.
Marcel Proust'u tanır mısın?
Tu connais Marcel Proust?
Marcel Marceau'nun "Sessizliğin Sesi" olayının söylenti olduğunu biliyordum.
Je savais que le film muet de Marcel Marceau "le bruit du silence" n'était qu'une rumeur.
Sadece bir atletin iki de poların mı var?
Tu n'as qu'un marcel et deux sweats à capuche. Je sais pas ce qu'on porte à un week-end de découverte du campus, donc j'ai tout pris. Désolé.
Çocuklar atlet ve müstehcen beyzbol şapkalarıyla, kızlar ise pijama ve tokyo terlikleriyleydiler.
Des garçons en marcel et casquettes de base-ball dégoûtantes... les filles en pyjama et en tongs.
Biri bu laboratuar faresinin eline bir mikrofon versin.
Quelqu'un devrait donner à ce fils de pute de porteur de marcel * un micro, parce qu'il est trop drôle.
Adamın komik bir hali var.
( marcel : * tee-shirt moulant sans manche )
Siz, atletliler, gidip, polisleri oyalayın. Hadi.
Vous deux, les Marcel, renvoyez-moi ces flics, allez!
N'aber, cillop kafa?
Hé, Marcel Cerdan.
Marcel, Bay Chase'e kaldırımı göster.
Marcel, accompagne M. Chase à l'extérieur.
Bu gece, Lippo'ya gideceğiz Marcel ve karısı Tiny, onları hatırlarsın.
Cette nuit nous allons à l'hippodrome. Tu te rappelles de Marcel et de son épouse Tenny?
Size Marcel Prost hakkında sormak için sabırsızlanıyordum.
Je mourrais d'envie de vous demander à propose de Marcel Proust, quelle biographie avez-vous écrite.
Sanırım, ilk tanıştığımızda benden hoşlanmaya başlamıştı.
Je crois que j'ai su que c'était sérieux quand il m'a présenté à Marcel et à Teeny Duchamp.
Bu ne, Marcel?
C'est quoi, Marcel?
Bebek İsa, Marcel'i koru.
Mon petit Jésus, protège Marcel.
Haydi, Marcel!
Allez, Marcel!
Hadi, Marcel!
Allez, Marcel!
Hadi, Marcel!
Vas-y, Marcel!
Marcel'im kör bir boksörle yemek yemek için bütün New York'u yürüdü seneler önce. Düşünebiliyor musun?
Marcel avait traversé New York pour manger avec un vieux boxeur noir aveugle qu'il avait rencontré des années auparavant.
Böyle erkekler nadir bulunur.
Des types comme ça, y en a pas beaucoup. "Marcel".
- Marcel! Marcel'im...
"Marcel"!
Çok uzun zaman oldu, Marcel!
C'est trop long, Marcel. Je tiens plus.
Gemiyle gelirsen, gelinceye kadar ölürüm ben.Seni özledim, Marcel.
Si tu viens en bateau, j'aurai le temps de mourir. Tu me manques, Marcel.
Marcel, bu gece git.
Je t'en supplie, Marcel.
- Tanrıya şükürler olsun, Marcel.
- Mon Dieu, Marcel. Merci.
Marcel'in saatini arıyorum!
Je cherche la montre pour Marcel!
Marcel'in saatini arıyorum!
Je cherche la montre pour Marcel! Quoi?
Marcel mi?
C'est Marcel?
Hatırlamıyor musun? Marcel'in saati?
Tu te souviens, la montre de Marcel?
Ama, burada isteği dışında olan ben hariç. Sen Marcel Marceau'ya benziyorsun.
Excepté que je suis ici contre ma volonté et que vous ressemblez à Marcel Marceau.
Şu giydiği badiye bakın.
Regardez-le dans son marcel.
Şuçlu kalın gözlük, bordo koşu pantolunu ve kirli kısa ve kolsuz bluz giyiyordu.
Le suspect portait d'épaisses lunettes, un jogging bordeaux et un marcel sale.
Sen yeni piyanist Marcel'i beğeniyorsun.
Mais tu préfères le nouveau pianiste, Marcel.
Ama Marcel benim tercihimdir.
Maintenant, je peux l'avouer, je préfère Marcel.
Ne yani Marcel Marceu tarafından mı öldürüleceğiz?
Ça doit être "mutilé."
- Marcel Marceu öldü.
Quoi, on va être tués par Marcel Marceau?
Marcel Letourneau.
Bombay s'appelle en fait Marcel LeTourneau.
Menajerimden duyduğum Marcel Proust'u oynayabilecek yeteneğimin olmadığına inanman mı?
Donc mon propre agent est en train de me dire que je ne suis pas assez bon acteur pour jouer Marcel Proust?
"The View" programında kolsuz bir şey ve lanet bir şort giymeyeceksin, Drama.
Tu ne porteras pas un marcel et un short à la télé, Drama.
Çok etkilenmiştim. Marcel sizi görünce çok heyecanlanacak.
J'étais impressionnée, Marcel va être ravi de vous revoir.
Marcel?
Marcel?
- Çünkü marcel bizi küçük düşürecek ve ben bunun internette yayınlanmasını istemiyorum.
- Parce que Marcel va nous humilier et je veux pas que ça finisse sur le net.
Ama o zaman... Ben Marcel Proust değilim.
En même temps, je suis pas Marcel Proust.
Aziz Marcel alanı karlıdır.
A Saint-Marcel, c'est enneigé.
Marcel!
Marcel!
Tanrım, Somali yadigarı. Marcel!
Mon Dieu, une relique somalienne.
Çeviren :
Aklolo Correction : Marcel, HeyMrYoshu
- Gördün mü, endişe edecek bir şey yok.
- Marcel Marceau est mort.
Vize ücretleri için bir sürü para ödememiz gerekecek.
Marcel!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]