Marcella translate French
113 parallel translation
Marcella!
Marcella?
Marcella uyumuyorsun biliyorum.
Je sais que tu ne dors pas.
Marcella!
Marcella!
Marcella öldü!
Elle est morte.
Marcella Henderson saat 8'i 3 geçe ölümüyle buluştu.
Marcella Henderson a trouvé la mort à 20 h 03.
Marcella asla korkmazdı.
Vous, si. Marcella n'avait jamais peur.
Tropik Tıp Okulunda... Rahibe Marcella gerçek tevazu göstermem için bana bir şans sundu... - Sınavdan kalmamı istedi.
A l'école de médecine tropicale, mère Marcelle m'a donné l'opportunité de me montrer humble en échouant à un examen,
Rahibe Marcella iyi şeyler ister... ama sana böyle bir öneri sunması yanlıştı.
Mère Marcelle a de bonnes intentions, mais elle a eu tort de te donner ce conseil,
- Marcello da gelmek istedi ama ben...
Marcella voulait venir, mais j'ai pensé...
13-26-62-4'ü ara ve Marcella'yı iste.
Vous faites le 13-26-62-4. Demandez Marcella.
13-26-62-4'ü ara Marcella'ya yolda olduğunu söyle.
13-26-62-4... Marcella, je dis qu'il arrive...
Marcella, Roma'dan arıyorlar. Çabuk.
Marcella, le numéro de Rome, vite.
- Marcella, polisi çağır.
Marcella, appelle la police.
Marcella Platt.
Marcella Platt.
Ve Marcella.
Et Marcella?
- Marcella.
- Marcella.
Şu kahrolası şeyi kıs biraz Marcella.
Baisse ce truc!
Marcela mükemmel aşçıdır, onu biz bulduk da.
Marcella est un cordon bleu. Nous sommes très heureux de l'avoir trouvée.
Unuttum. Marcella!
Je l'ai oubliée chez moi.
Bak Marcella, döndüm.
Ecoute Marcella, je suis de retour.
Marcella, bak sana ne dediler bilmiyorum..
- Marcella! Je ne sais pas ce qu'ils t'ont dit, mais je voulais changer de costume.
Marcella Vazquez, 25 yaşında.
Marcella Vazquez, 25 ans.
Marcella, şimdi tam burada.
Marcella est ici en ce moment.
Çünkü bize söylemezsen eğer Marcella asla eve dönemeyecek.
Si tu dis rien, Marcella ne reviendra jamais.
- Çok fazla zamanımızın olmadığını biliyorum senin için üzücü olan, Marcella'nın da fazla zamanın olmaması.
Je sais qu'on a peu de temps, ce qui veut malheureusement dire que Marcella n'en a plus pour lontemps.
- Darnell Wallace'ı, Marcella'yı ne zaman teslim edeceğini sormak için aradım.
J'ai appelé Darnell Wallace pour savoir quand il relâchera Marcella.
Eğer Marcella Marquez'i öldürmek zorunda kalsaydım...
Si j'avais eu à tuer Marcella Vazquez...
Adım Marcella, psikoloğum ve işime tutkuyla bağlıyım.
Je m'appelle Marcela, je suis psychologue. C'est ma passion.
Marcella hala çılgın mı?
Toujours aussi folle, Marcella?
Şimdi de Marcella Kardeşler'in güvenliğini sağlıyorsun.
Et maintenant, t'es vigile pour les frères Marcella...
- Bay Marcella, bunu yapamam.
Que ce soit réglé en interne.
Marcellalar'a neden yardım ediyorsun?
Pourquoi tu aides les Marcella?
- Marcellalar için çalışıyorum. - Ne olmuş?
- Je bosse pour les Marcella.
Bana nerede yaşadığını söyleyeceksin ya da Marcellas'a gidip onlara senin soyguna karıştığını söyleyeceğim.
Dis-le-moi où je vais voir les Marcella et je leur dis que tu étais impliqué.
Marcellas'a bu işle uzaktan yakından alakam olmadığını söyle.
Dis aux Marcella que j'ai rien à voir là-dedans.
Hayatımı durmadan arkamı kollayarak geçiremem... -... ben, Bay Marcella.
Je veux pas passer ma vie à me retourner.
Reeds Lake'de Marcella'nın evi.
La maison des Marcella, à Reeds Lake.
Ama kâğıtlarını düzgün oyna belki sen ve Marcella belki de o seninle oynayacaktır.
Mais assure maintenant. Peut-être que toi et... Peut-être Marcella... voudra passer du bon temps.
Marcella'yı dün gece uykusunda öldürmeden önce o da aynı şeyi söylemişti.
Marcella a dit la même chose la nuit dernière juste avant que je l'aie mise à dormir.
David Marcella'dan bahsetmişti.
David m'a beaucoup parlé de Marcela.
Ama siz Marcella diyebilirsiniz.
Mais vous pouvez m'appeler Marcella.
- Marcella Brewster.
- Marcella Brewster.
Marcella ve Şahin'in aynı şekilde öldürüldüğüne inanıyorum.
Et j'ai toutes les raisons de croire que Marcella et Falcon sont morts de la même manière.
Marcella seyahate çıktığında ona ben bakardım. Şahin gerçekten çok çok iyi bir köpekti.
Je m'occupais parfois de lui quand Marcella voyageait, et Falcon était un... un très bon chien.
Marcella Brewster'ın yaşayan bir akrabası var mı?
Est-ce que Marcella Brewster avait des proches encore en vie?
Marcella öldüğünden beri zavallı köpek şok üstüne şok yaşadı.
Depuis la mort de Marcella, ce pauvre chien a subi choc après choc.
Son zamanlarda Marcella o kadar hastaydı ki sadece yumurta ve ithal yengeç köftesi yiyebiliyordu. Dolapta ondan kalma düzinelerce köfte var.
Vers la fin, Marcella était tellement malade, qu'elle ne pouvait plus manger que des œufs et du pâté de crabe importé, dont des douzaines ont été laissés dans le congélateur.
Marcellina, gel buraya. Dinle...
Marcella!
İşte, Marcellina.
Tiens, Marcella.
Ha Marcellina!
Marcella...
- Sen Marcella mısın? - Evet.
Marcella?