English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ N ] / Nasir

Nasir translate French

146 parallel translation
Nasir geldi.
Nasir est ici.
Nasir, kuzum, sevgili dostum.
Nasir, mon agneau, mon doux ami.
Nasir, sevimli bücürüm. Beni korkutmaya çalışıyorsun. Şu gülüşün yok mu!
Nasir, mon poulet. tu essaies de m'inquièter tu plaisantes.
Nasir, hasta bir adam parti verir mi?
Nasir, un homme malade donnerait-il un fête?
Nasir!
Nasir!
Dün gece arkadaşlarından birini, Nasir Salim'i tutukladık.
La nuit passée nous avons arrêtés un certain Nasir Salim, un de vos amis
Nasir'i buraya vurmadan getirmediklerine bahse girerim.
je paris qu'ils ne vous ont pas apporté Nasir avant de le fusiller.
555-KÖSELE 555-TOPUK and 555-NASIR
555-ROMPE. 555-SOMPE. Et 555-SMORF.
Hematidrosis denilen nasir bir durum.
Un phénomène rare qu'on appelle l'hématidrose.
Prens Nasır, sizde de öyle değil mi?
Prince Nasir, n'est-ce pas étonnant?
Nasır hakkındaki ölümcül hüküm belli.
On a l'info fatale pour Nasir.
- Prens Nasır Al-Subaai.
- Le prince Nasir Al-Soubaï.
Bize göre Prens Nasır iki kardeşten en hırslı olanı.
À notre avis, le prince Nasir est le plus ambitieux des deux frères.
Mussawi, Bob'u Beyrut'a Prens Nasır'ı öldürmek için yolladığımızı söylemiş.
Moussaoui répand le bruit qu'on a chargé Bob d'assassiner Nasir.
Nasır olayındaki adamlar olabilir mi?
Si c'étaient les mêmes pour Nasir?
Julie, çalışmaya başladığım küçük şirket şu anda Prens Nasır'ın ekonomi danışmanlığını yapıyor.
La petite société où j'ai débuté conseille à présent le prince Nasir.
Seninle konuşmamam lazım. "Prens Nasır Al - Subaai" diyorum, ve bilgisayarıma el konuyor.
J'entre Nasir Al-Soubaï et on saisit mon ordinateur.
Tüm bu Nasır işi nereden çıktı?
D'où vient l'ordre concernant Nasir?
Prens Nasır, ülkesinde üs kurmamıza izin vermeyecek ama kardeşi verecek Bu konuda bir şeyler yapmalıyız.
Si Nasir ne veut pas de nos bases militaires dans son pays, mais que son petit frère veut bien, on devra sans doute y faire quelque chose.
Nasır işi için endişelenen kim?
Qui s'inquiète de l'ordre pour Nasir?
Amerika dahil bütün dostlarımızı bize yardım etmeye çağırdık.
Nous nous sommes tournés vers tous nos amis... Sheikh Saud Nasir Al-Sabah Ambassadeur du Koweït... dont les États-Unis, afin qu'ils nous viennent en aide.
şimdi ne olacak Nasir.
Que va-t-il arriver maintenant, Nasser?
ama Nasir, peki ya ailesi?
.. et blessé bien avant l'accident. Mais Nasser et en ce qui concerne sa famille...?
Nasir aklına geldi mi hiç?
Tu as pensé à Nasir?
Nasir'i öldüreceğim.
Je vais tuer Nasir.
Nasir'de bisikletiyle.
Et Nasir est à vélo.
Nasir.
Nasir!
Nasir bu çocuğun Musevi erkek kulübünde yaşadığını söylüyor.
Nasir dit que ce garçon vit dans une fraternité juive.
Nasir vermiş.
Par Nasir.
Nasir konusunda ne yapacağız?
Et que fait-on à propos de Nasir?
Nasir Ben Hafavid.
Nasir Ben Hafayid.
Hepsi İngiliz vatandaşı olan Nasir Ashraf, Marwat Sayed, Salim Khan ve Faruk Ahmed 5 yıl önce Pakistan'ın Pashawar kentinde tutuklandılar.
Ces hommes, Nasir Ashraf, Marwat Sayed, Salim Khan et Faruk Admed, tous citoyens britanniques, avaient été arrêtés au Pakistan il y a cinq ans et auraient été transférés hors du pays vers un lieu secret, et torturés.
Dr. Nasir'in çalışmaları beklentilerinizin ötesindedir.
Le Dr Nasir s'est surpassée.
Dr. Nasir, kendisi burada mı?
Elle est ici? Le Dr Nasir?
Dr. Nasir.
Dr Nasir.
Kızın adı Dayita Nasir.
Voici Dayita Nasir.
Dr. Nasir oradaki laboratuardan beş gün önce kaçırılmış.
Elle y a été enlevée, il y a cinq jours.
Dr. Nasir muhtemelen onların elindedir.
Ils doivent avoir le Dr Nasir.
Bir kahve makinesini bile çalıştıramazken Dr. Nasir'i nasıl bulabileceksiniz bilemiyorum. - Nereden biliyorsun ki?
Comment allez vous la trouver si vous savez pas utiliser une cafetière?
İşler buraya varırsa... Dr. Nasir'in önünde vermesi gereken büyük bir karar olacak.
- Si ça en arrive là, le Dr Nasir devra prendre une décision difficile.
Sonra da Dr. Nasir'i nerede tuttuklarını ve ondan ne istediklerini öğreniriz.
On le force à nous dire où elle est - et ce qu'elle fait pour eux.
Dayita Nasir kayıp.
Dayita Nasir a disparu.
Dr. Nasir'in sağlık kayıtları, çalışma geçmişi ve gözetim de dahil her şey.
Dossier médical, travail du Dr Nasir, tout y compris la surveillance.
Dr. Nasir'in işvereni olan bir şirket için çalışıyoruz.
On travaillait pour l'employeur du Dr Nasir.
Bunu doğru anlamışsam Nasir'in kaçırılmasından sorumlu olan adam aslında nezaretiniz altındaydı ama onun kaçmasına izin verdiniz.
Si je comprends bien, en fait, vous aviez l'homme responsable du kidnapping de Nasir entre vos mains, et vous l'avez laissé s'échapper. C'est ça?
Dr. Nasir ve kocası hâlâ kayıp ve ikisinin de nerede olduğuna dair hiçbir fikrimiz yok.
Le Dr Nasir et son mari ont disparu. On a aucune idée d'où ils peuvent être.
İyi olacaksınız, Dr. Nasir.
Dr Nasir, ça va aller.
Dr. Nasir, adam bu muydu?
- On va vous sortir de là. Dr Nasir, C'est lui?
- Nasir'i.
Nasir.
Ayrıca Dr. Nasir ile eşine yaptıklarınızdan da.
Ce que vous avez fait au Dr Nasir et à son mari.
Dr. Nasir hazırladığı bombayı Kruger'ın cep telefonuna yerleştirmiş.
- Problème.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]