English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ O ] / Oda ne

Oda ne translate French

1,131 parallel translation
- Tek kişilik bir oda ne kadar?
- Une chambre pour une personne?
Şu oda ne kadar?
Cette chambre... Combien?
- Arkada ki oda ne durumda?
- Et la chambre de derrière?
- Tek kişilik bir oda ne kadar?
- Combien pour une chambre simple?
Şu Oda, ne kadar uzakta?
Et c'est encore loin, cette chambre?
Bir iz sürücünün Oda'ya girmeye izni yoktur.
Un stalker ne peut pas pénétrer dans la Chambre.
Nasıl oluyor da kimlik göstermeyen çiftlere oda veriliyor burada?
Aux couples clandestins, vous ne demandez pas leurs papiers.
Tek bir oda yetmez, ben her gece meditasyon yapmaya alışığım.
Une chambre ne suffit pas.
Ne istiyorsun, oda servisi mi?
Tu t'attendais à quoi, un service de chambre?
Yer değil, oda istiyoruz.
On ne veut pas du vacant, on veut une chambre.
Saçmalık! Oda o kadar ucuz ki, farkına bile varmıyorum.
Ta chambre est si peu chère, que je ne m'en aperçois pas.
Bence oda senin gibi ama yine de bir şansı hak ediyor.
Je ne crois pas qu'il s'en sortira.
Eski püskü bir motelde oda tuttuklarından ve her gece orada buluştuklarından haberin yok mu?
Tu ne sais pas qu'ils louent une chambre dans un motel miteux et qu'ils le font tous les soirs?
Yani oda eski bir dostum değil mi o zaman beni ve Kenett'i suçlamaya... başlayacağınızı bilmiyordum.
C'est un vieux copain. Et je ne savais pas que vous nous accuseriez, Kenneth et moi.
Horace Blatt temize çıkmışsa ve Kenneth Marshall'da yapmamışsa ve... ben de yapmadım elbette... Patrick Redfern temize çıkmışsa ve Myra Gardener'da temize çıkmışsa çünkü oda Patrick'in yanındaydı. Geriye sadece küçük bayan ürkek kalıyor değil mi?
Si Blatt est innocent, si Marshall est innocent... si moi, je le suis, ainsi que Patrick Redfern... et Myra Gardener, puisqu elle était avec lui... il ne reste que Miss Craintive, non?
Ne inanılmaz bir oda!
Quelle pièce fabuleuse.
Sen ve Kay Bu oda tam size göre.
ça ne me servirait à rien.
- Ne kadar güzel bir oda.
- Quelle pièce charmante.
Şu oda ne kadar?
Cette chambre...
Oda 101 de ne olduğunu biliyorsun.
Tout le monde sait ce qu'est la Salle 101.
Oda 101 de ne olduğunu herkes bilir.
Maintenant...
Oda 101 de ne olduğunu bana bir kere sormuştun Winston.
Je vous ai répondu que vous saviez, déjà. Tout le monde sait.
Sadece bir oda kalmış.
- Il ne reste plus qu'une chambre.
Şu ana kadar oda servisinden şikayet edemem.
Jusque-là, je ne peux pas me plaindre du service d'étage.
Oda ile sorun mu var?
- La chambre ne convient pas?
Artık oda kiralamıyor musunuz?
Et ne louez plus de chambres.
Bir çift ile tek bir oda içinde uyumanın ne kadar zor olduğunu bilir misiniz?
Vous savez ce que c'est que de dormir dans un 31 / 2 quand un couple baise à quelques mètres de vous?
Evet. 813'teydi ama korkarım ki oda hazır değil.
Elle avait la 813. Mais je crains qu'elle ne soit pas prête.
Nesi var, çok güzel bir oda.
Je ne peux pas. Qu'est-ce qu'il y a?
Oda numaraları ne?
Dans quelle chambre sont-ils?
Benden tek yataklı oda ücreti alıyorlar.
Je ne paie que le prix d'une chambre simple.
Yatakhane senin için dayanılmazdı da o yüzden bu masum nedenle gece hayatına başladıysan neden önce benimle konuşmadın? Sana özel bir oda ayırmak istediğimi biliyorsun.
Si le dortoir en commun t'était insupportable et que tu aies d'abord à cause de ce motif innocent commencé tes fantaisies nocturnes, pourquoi ne m'en as-tu pas dit mot, tu sais que je voulais te procurer une chambre en propre.
Oda 101 de ne olduğunu biliyorsun.
Vous savez ce qu'est la Salle 101.
Oda 101 de ne olduğunu herkes bilir.
Tout le monde sait ce qu'est la Salle 101.
Oda 101 de ne olduğunu bana bir kere sormuştun Winston.
Vous m'avez demandé une fois, Winston, ce qu'était la salle 101.
- Bak ne diyeceğim. Bir oda tuttum.
J'ai pris une chambre à l'hôtel.
"Evet" ve "hayır". Oda arkadaşın farkına bile varmayacaktır.
"Oui" et "Non, ton ami ne peut pas regarder."
- Wellman'a hemen bir şey söylemezsen..... oda LaSalle söylemez ve bu arada şu defteri ikimiz ararız.
- Vous ne dites rien à Wellman qui ne dit rien à LaSalle, et on retrouve le Rolodex?
Oda belli değil. - Karşılığından kastın ne?
- Qu'entendez-vous par "négocier"?
Clark, bu oda broşürdeki odaya benziyor mu?
Ça ne ressemble pas à la chambre de la brochure.
Güney manzarası olan oda Kuzey Kutbu'ndadır. Yani kutup ayısı!
Une pièce ne donnant qu'au sud est au pôle Nord.
Burası özel bir oda. Burada ne haltlar dönüyor?
Qu'est-ce que c'est que ce cirque?
Oda servisine ne dersin Bay Head?
Et le service, Mr Head?
Yani bana, Noel hediyeleri için para biriktirdiğinden, oda tutamayacağımızı mı söylüyorsun? Haziran ortasında.
On ne peut pas prendre de chambre parce que tu fais des économies pour tes cadeaux de Noël?
Havalandırma çalışmıyor oda servisi felâket ve şu radyoyu dinler misin?
La clim ne marche pas, le service est horrible, la radio est pourrie.
İkimizin için çok amaçlı bir oda kararı aldık.
Si. Je ne peux pas te laisser faire ça. Peg et moi, on en a parlé.
Özellikle, Marcie'nin "Inn'de hiç boş oda yok diye Bay Mike'ın üzgün olmasından bana ne" kısmını.
"Je me fiche si M. Mike est triste, il n'y a pas de place à l'auberge."
Sorunlu oda burası mı Jess? Evet. Bu duvarda sorun var.
C'est dans cette pièce que ça ne va pas?
Havayolu bu uçuşu iptal ettiğinde, ki edeceklerdir, oda bulma şansın, üç ayaklı bir balerin bulma şansından az olur.
Quand ils annuleront ce vol ce qui ne saurait tarder vous ne trouverez pas de chambre car les hôtels seront complets.
Oda bulamadınız mı? - İnanamazsın. Deniyoruz.
Vous ne trouvez pas de chambre?
Bu duvarı yıkarız. O zaman daha büyük bir oda olur. - Ne dersin?
On pourrait abattre ce mur et faire une grande pièce.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]