Olur biter translate French
279 parallel translation
Pyramus'la Thisbe'nin fısıldaşacağı çatlak niyetine de....... parmaklarını şöyle yapar, olur biter.
"et puis qu'il tienne ses doigts comme ça, " et Pyrame et Thisbé chuchoteront à travers l'ouverture. "
Sorun yok evlat, aynen devam et. Bitirdiğinde beni fırçalarsın, olur biter.
Quand tu auras fini ton cirque, n'oublie pas de me brosser.
- Son parçayı atarız olur biter.
Nous couperons la fin.
Vassar'dan tatil için gelmiş kız kardeşin gibi davranırım, olur biter.
Je me tiendrai comme si j'étais ta soeur.
Su ısıtıcısını doldururuz olur biter.
Alors remplis la bouilloire.
Beyaz olduğunu söylersin olur biter.
Tu leur dis que t'es blanc.
Yarına kadar nasıl olsa parayı almış olacağız. Ayrılırız olur biter. Bir daha görüşmeyiz.
Dès qu'on le magot, je ne la verrai plus.
O zaman ilçe makamlarına bildirirsin, olur biter.
Alors, dites au comté que c'est leur affaire, c'est tout.
Cevabını bilmiyorsan cevaplamazsın sen de, olur biter.
Si tu ne sais pas, tu ne réponds pas.
Ondan hoşlanmazsan, söylersin olur biter.
Dis-moi franchement s'il te déplaît.
O dönemde seni onurlandırmak için dışarıdan söylerim olur biter.
Je ne fais alors la tambouille que pour te rendre hommage, non?
Bolca acı biber koyarsın olur biter.
Avec du piment, on ne le remarquera pas.
bir iki cebe gireriz, olur biter...
Mieux vaut faire des poches
Hepsi bu kadarsa, El Monte polisiyle kontrol ederiz olur biter.
S'il n'y a que ça, je m'arrangerai avec la police d'El Monte.
O zaman... ben de zinciri çekerim olur biter.
Dans ce cas... je vais tirer sur cette chaîne.
Yersin, olur biter.
Tu n'as qu'à le manger!
Bir benzin istasyonuna çekeriz olur biter.
On s'arrêtera à une station-service pour acheter quelques litres.
Bir daha gelmeyiz, olur biter.
On ne reviendra pas, c'est tout.
Evleniriz olur biter.
On va se marier.
Eğer işe yaramazsa, sorarsın olur biter.
Et si ça marche pas, tu lui demandes.
57. caddede inip 30 numaralı otobüse binersiniz, olur biter.
Vous continuez jusqu'a la 57e Rue. La, vous prenez le bus 30. D'acc?
Artık ondan almam, olur biter.
Je ne lui en achèterai plus.
Annene fikrimizi değiştirdiğimizi söylersin, olur biter.
Dites-lui qu'on a changé d'avis.
Her şeyi rahatlıkla duyabiliyorum. Yüksek desibelde sorunum varsa, operaya gitmem, olur biter.
Si je ne supporte pas les decibels, j'irai plus à l'opera.
Geceleyin geçersin, olur biter. Geçtikten sonra...
Un prêtre qui traverse la frontière à gué?
Paranız yoksa, düğün yapmazsınız, olur biter.
Ne faîtes pas de fête si vous êtes fauchés.
Ait olduğu dosyaya koyarsın, olur biter. Alfabetik sıraya göre.
Il suffit de le mettre dans le bon fichier, en suivant l'ordre alphabétique.
Bir haftadır yalvardığı şeyi, yaparım, olur biter.
Je lui donnerai ce qu'elle a demandé toute la semaine.
Silahları geri veririm olur biter.
Je leur rends leurs armes et on n'en parle plus.
Zorluk çıkarmaya kalkarlarsa onlardan ayrılırım olur biter.
S'ils m'embêtent, je suis capable de tout laisser tomber
Hiç sorun değil. Hepsini halının altına iteriz, olur biter.
On va tout pousser sous le tapis.
O zaman da anlaşamazsanîz... aranîza biraz mesafe koyarsînîz olur biter.
Si ça ne marche pas, après ça, vous devrez prendre vos distances les uns des autres.
Sararım olur biter.
Je vais me faire un pansement.
Pencereden atarım olur biter.
Je vous balancerai par la fenêtre.
O zaman bende liseye gitmem olur biter!
Je n'irai pas au lycée alors!
Değiş tokuş ederiz, olur biter.
Je parle de faire un échange.
Olmazsa birkaç yüz karası, birkaç da sayı kazanırım olur biter.
Sinon, j'en serai quitte pour la honte et les touches concédées.
Bir dahaki sefer dozu artırırım olur biter.
La prochaine fois, j'augmenterai la dose.
- Saymayız olur biter.
- On ne le compte pas.
Toplantıya gideriz olur biter.
On va aller à la réunion. Non.
Oh, haklısınız. Ana gemiye bir bilgisayar virüsü yükleriz olur biter.
On n'aura qu'à transmettre un virus informatique dans leur 1 er vaisseau.
Şakaydı be, gidip göle fırlatıp atarım, olur biter.
Oui, pour le fun. Je l'ai jeté dans le lac.
Sorun değil, 20'lik bir delikanlı çağırırım, olur biter.
Ce n'est rien. J'appelle un garçon de 20 ans. - Quoi?
Bu çok kolay. Konuyu açmazsın olur biter.
Il faut toujours remettre ça.
İzin istersin, olur biter.
Tu demanderas des congés, c'est tout.
İnsanlar hep aşık olur daha sonra biter.
Tout le monde tombe amoureux, ça va ça vient.
Gün biter, akşam olur
En un soupir étouffé, la nuit tombe
- İyi olur, yoksa işimiz biter.
Tant mieux, on n'a rien d'autre.
İnsanlaştım. Umarım Jack ülser olur ve evliliği biter.
Je suis devenu plus humain, mais j'aimerais que Jack crève.
O zamana kadar Smilla sen ölürsün, ben de umursamam, olur biter.
Et d'ici là, Smilla, tu seras morte et j'en ai rien à foutre.
Bir müddet şiddetli kramplar olacak. Ama kramplar biter bitmez... gerisi çabuk olur.
Tu auras des crampes atroces, mais dès que tu saigneras, ça ira vite.
biter 30
olur mu 2534
olur mu öyle şey 39
olur efendim 53
olur mu hiç 40
olur tabii 48
olur böyle şeyler 121
olur şey değil 105
olur mu 2534
olur mu öyle şey 39
olur efendim 53
olur mu hiç 40
olur tabii 48
olur böyle şeyler 121
olur şey değil 105