Onunla konuş translate French
1,357 parallel translation
Onunla konuş.
Parle-lui.
Sen onunla konuş, ben de Jackie Jr.'la.
Parle-lui, je parlerai à Jackie Junior.
Hayır.. Hadi, sen git onunla konuş.
Non, toi vas y parle lui.
Sadece onunla konuş.
Parlez-lui.
Madem burdasın, git onunla konuş.
Vous êtes là, autant lui parler.
- Bilmiyorum, gel ve onunla konuş.
- Je ne sais pas, viens lui parler.
Onunla konuş, onu yönlendir. " dedim.
"Ll faut le tenir par le langage."
Onunla konuş Sherry.
Parle-lui, Sherry.
Onun peşinden gitmelisin. Eğer istediğin buysa onunla konuş.
Tu devrais aller lui parler, si c'est ce que tu veux.
Dinle, sadece onunla konuş, tamam mı?
Va lui parler.
Bu kadınla bir sorunun varsa, git onunla konuş istersen. Belki konuşurum.
Si tu as un problème avec cette femme, tu devrais peut-être lui parler.
Tanrı aşkına, onunla konuş!
Parle! Pour l'amour du ciel, parle-lui!
O halde git konuş onunla.
Va lui parler.
Hayır, onunla o zamandan beri hiç konuş..
Je ne l'ai pas vu depuis...
Konuş onunla Toby.
Parle-lui, Toby.
Onu seviyorum, konuş onunla.
Je l'aime! Parle lui!
Korktu, şimdi konuş onunla.
Il a peur, c'est tout. Parle-lui.
Orada olduğunu biliyorum. Git konuş onunla.
Je sais qu'il est là-dedans, vas lui parler.
Şimdi o içindeki şeyi sandalyeye koy ve konuş onunla. Perls buna, grubun önünde sıcak sandalyeye oturmak diyordu. Diyelim ki bu sıcak sandalye, siz de Perls olun.
d'auto-action, d'auto-révélation, tout en restant sensible à tout ce qui forme votre moi, en en prenant conscience pour vous le réapproprier.
Konuş onunla.
Parle-lui.
Şimdi konuş onunla.
Alors parle-lui.
- Evet, konuş onunla Stu.
Parle-lui.
Alice'i görmek istiyorum. Konuş onunla.
J'aimerais voir Alice... discuter avec elle...
Konuş onunla.
Parles-lui.
Onunla zihninden konuş.
Tu lui parles par télépathie.
Gel hadi, konuş onunla
Allez, parle-lui.
- Öyleyse onunla konuş.
Eh ben, parlez.
Gordon, Hadi konuş onunla.
Gordon, passez-le moi
Ona bunu söyledim. Bana bakmadı bile. Konuş onunla Chuck.
J'ai essayé de lui parler, elle m'a même pas regardé.
Pooja için uygun kişi Raj. Konuş onunla, ikna edebilirsin.
Raj, c'est le garçon que je veux pour Pooja et seul toi pourras la convaincre.
- Mimi, konuş onunla.
Va lui parler.
Konuş onunla.
Parle-lui simplement!
- Konuş onunla.
Parle-lui.
Sadece konuş onunla.
Parlez-lui, c'est tout.
Konuş onunla. Sorunları var. Kameraları sevmiyor.
Ce type a un problème avec les caméras.
KONUŞ ONUNLA
PARLE AVEC ELLE
Onunla konuş.
Parlez-lui.
Kadınlarla ilgilenmek lazım. Konuş onunla, dikkatini çekmek için, hatırasını yaşatmak için, hala yaşadığını ve birisinin onunla ilgilendiğini hatırlatmak için.
Les femmes, il faut s'occuper d'elles, leur parler, avoir des attentions pour elles, les caresser, se souvenir qu'elles existent et qu'on tient à elles.
Konuş onunla Chuck. Bu senin işin. Beni seçti.
Parlez avec elle, Chuck, c'est votre boulot.
Gidip konuş onunla.
Va lui parler.
Konuş onunla.
Parle-lui plutôt.
Peki ya Carrot? Git konuş onunla.
Vas-y, mon pote.
- Onunla konuş. - Bunu yapacağım.
- Parle avec elle.
Vermeye çalış, konuş onunla.
Vous devrez peut-être lui parler.
- Konuş onunla.
- Parle-lui.
- Ally, konuş onunla, bağırma.
Il faut parler, pas aboyer.
Babamızın evde kalmasını veya iş yerini arayıp hasta olduğunu söylemesini istiyorsan onunla kendin konuş.
Marisol, je peux rien faire pour toi. Si tu veux que papa rentre à la maison, appelle-le, toi.
Onunla sen konuş.
Moi, je ne peux pas.
- Anlat ona, konuş onunla.
- Dis-lui. - Attends.
Onunla yarın konuş Bilmiyorum.
Vous verrez avec elle demain.
- O zaman konuş onunla.
Parle-lui, tu verras bien.