Onunla konuşayım translate French
536 parallel translation
Onunla konuşayım.
Je vais lui parler.
Çok telaşlıydı. - En iyisi onunla konuşayım.
- Je devrais lui parler.
Onunla konuşayım.
Passez-la-moi.
- Onunla konuşayım, müfettiş.
Puis-je lui parler?
- Charlie, bırak onunla konuşayım.
- Charlie, laisse-moi lui parler.
Sinirlenme. Bırak onunla konuşayım.
Ne te fâche pas, laisse-moi lui parler.
İzin ver de, onunla konuşayım, Dr Han. Kadroda senin için bir yer açabiliriz.
Je lui dirai de vous nommer médecin en titre.
Başına bir şey gelmeden onunla konuşayım.
Je ferais mieux de le trouver pendant que c'est possible.
Hadi uzaklaş da onunla konuşayım.
Sors que je puisse lui parler.
Onunla konuşayım.
Passez-le-moi.
Aizawa sama, yalvarıyorum. İzin verin de onunla konuşayım.
Aizawa, laisse-moi voir Kiyokawa avant de l'attaquer.
Onunla konuşayım.
Je veux lui dire un mot.
Bak, onunla konuşayım, olur mu?
Écoute, passe-la-moi, d'accord?
Bırakın onunla konuşayım. Belki beni dinler.
Il m'écoutera peut-être.
- Fakat... İzin verin onunla konuşayım.
Je vais lui parler.
Onunla konuşayım.
Laissez-moi lui parler.
Bırak onunla konuşayım.
Laisse-moi lui parler.
Bırak da onunla konuşayım o zaman.
Je veux lui parler!
Onunla konuşayım.
Je veux lui parler.
Şimdi lütfen telefonu hatunuma verin de onunla konuşayım.
Maintenant lâche ce téléphone et repasse-moi ma fiancée.
Hayır, bırak onunla konuşayım.
Laissez-moi lui parler.
İzin ver onunla konuşayım. Lütfen.
Laisse-moi lui parler.
Gideyim ve onunla konuşayım.
Je vais aller lui parler.
Bırak da onunla konuşayım.
Repasse-la-moi, Phil.
Bırak ta onunla konuşayım.
Laissez-moi lui parler.
Onunla konuşayım.
Laisse-moi lui parler.
En iyisi ben gidip onunla konuşayım.
Je vais lui parler.
Frank, izin verin onunla konuşayım
Frank, laissez-moi lui parler.
- Onunla konuşayım.
– Je vais lui parler.
Lütfen onunla konuşayım.
Laissez-moi lui parler.
Bırak başbaşa konuşayım onunla.
Laissez-moi seul avec elle.
- Onunla ben konuşayım.
- Laissez-moi lui parler.
Onunla ben konuşayım.
Laissez-moi lui parler.
İzin ver onunla konuşayım. Lütfen, Horace!
Laissez-moi lui parler.
Ver ben konuşayım onunla.
Laissez-moi lui parler.
Bana ver, onunla konuşayım.
Laisse-moi leur parler.
- Onunla ben konuşayım.
Laissez-moi lui parler.
Onunla ben konuşayım.
Laissez-moi le faire.
- Bekle biraz. Onunla biraz konuşayım, tamam mı?
Attends, laisse-moi d'abord lui parler, d'accord?
Sevgilim, bir dakika ver onunla konuşayım.
- Enchantée.
- Karl, onunla ben konuşayım.
Laissez-moi...
Onunla yalnız konuşayım, izin ver.
Je veux lui parler seul.
Eğer onunla konuşmayacaksan, bırak ben konuşayım.
Si tu veux t'exciter, le fais pas avec elle.
Onunla bir de ben konuşayım, yalnız.
Laisse-moi lui parler, seul.
- David izninle onunla yalnız konuşayım.
Laisse-moi lui parler seule à seule.
Bırak da konuşayım onunla.
Repasse-la-moi.
Ben onunla biraz konuşayım.
Écoutez! Attendez ici, je vais discuter avec Cristal.
Onunla ben konuşayım.
Je vais lui parler.
Ver onunla konuşayım.
Passe-le-moi.
Onunla ben konuşayım?
Ça évitera les ennuis.
Bırak onunla ben konuşayım.
- Ecoutez-moi - Je vais lui parler.
onunla 141
onunla konuşmak istemiyorum 23
onunla git 84
onunla yattın mı 71
onunla konuştun mu 89
onunla tanışmak ister misin 19
onunla evlenecek misin 25
onunla kal 64
onunla evlenmek istiyorum 29
onunla konuşacağım 108
onunla konuşmak istemiyorum 23
onunla git 84
onunla yattın mı 71
onunla konuştun mu 89
onunla tanışmak ister misin 19
onunla evlenecek misin 25
onunla kal 64
onunla evlenmek istiyorum 29
onunla konuşacağım 108
onunla evleneceğim 45
onunla ilgilen 44
onunla tanışmak istiyorum 24
onunla konuştunuz mu 17
onunla konuştum 68
onunla konuş 63
onunla konuşmak istiyorum 119
onunla ben ilgilenirim 36
onunla konuşurum 71
onunla konuşmam gerek 31
onunla ilgilen 44
onunla tanışmak istiyorum 24
onunla konuştunuz mu 17
onunla konuştum 68
onunla konuş 63
onunla konuşmak istiyorum 119
onunla ben ilgilenirim 36
onunla konuşurum 71
onunla konuşmam gerek 31