Onunla konuşun translate French
133 parallel translation
Onunla konuşun.
Allez lui parler.
Ona geri dönün. Onunla konuşun.
Surveillez-le.
Yalnızca onunla konuşun ve izleyin.
Parlez-lui et observez-la.
Lütfen onunla konuşun.
Parlez lui, s'il vous plaît.
Doktor, lütfen onunla konuşun.
Docteur, parlez-lui.
Lütfen onunla konuşun, Bn. Georgia.
Parlez-lui, Miss Georgia.
Gidip onunla konuşun ve onu eve götürün.
Allez lui parler et ramenez-la á la maison.
Onunla konuşun!
Il faut que vous lui parliez!
Onunla konuşun. Her şey hakkında.
Parlez-lui donc, maintenant, de tout.
Onunla konuşun.
Parlez-lui donc.
Onunla konuşun.
ParIez-Iui.
- Yardımcı Roy, onunla konuşun. - Teşekkürler
Roy, je vous laisse la place.
Ve onunla konuşun.
Et parlez-lui.
Onunla konuşun.
Parlez-lui.
Sorunuz varsa, onunla konuşun.
Posez-lui vos questions.
Onunla konuşun.
Vous ne faites que parler et vous plaindre.
Onunla konuşun!
Parle-lui!
Onunla konuşun, bayan.
Et parlez-lui, madame.
Hepimizin hatırına onunla konuşun!
Parlez-lui, pour notre bien à tous!
Bu işi şartlı tahliye memuru buldu. Onunla konuşun.
Appelez son J.A.P.
Jenny, onunla konuşun.
On veut que vous lui parliez.
Onunla konuşun.
Demandez-lui.
Phillips'i korumaya alıp, onunla konuşun.
Dressez un mur autour de Phillips, et travaillez avec elle.
En önemlisi, onunla konuşun. Bu, onun duyularına hitap edecektir.
Ça stimulera son système sensoriel.
- Onunla konuşun. Bunu söyleyin.
Allez le lui dire.
- Onunla konuşun. - Dinle beni. Herşey yolunda.
- Ça va aller, t'inquiète pas.
Onunla konuşun. Yazabileceği şeyler söyleyin.
Lui parler, pour qu'elle écrive.
Yani onunla konuşun, benimle değil.
Engueule-le, pas moi.
- Ajan Bauer kalmamı söyledi. Onunla konuşun.
- L'agent Bauer m'a dit de rester.
Bir daha benimle konuşmak isterseniz, onunla konuşun.
Maintenant, c'est à lui que vous parlerez.
Onunla konuşun.
Adressez-vous à lui.
Hayır, Dr. McNamara. Avukatımın ofisine gelip onunla konuşun.
Non, Dr McNamara, c'est avec mon avocat que vous en parlerez.
Onunla konuşun, takip edin...
Suivez-le.
- Konuşun onunla.
Parlez-lui...
Gürültü yapmıyorduk. Konuşun onunla, Teğmen Pulver?
II dit qu'on fait trop de bruit, mais c'est pas vrai.
Ben olsam merak ederdim. En azından konuşun onunla.
Je serais trop curieuse pour refuser au moins de lui parler.
Gidin ve konuşun onunla.
Allez lui parler.
Onunla bir konuşun.
Voulez-vous voir mon mari?
Tekrar konuşun onunla efendim.
Parlez-lui encore.
Sakinleştirmeye çalışın. Konuşun onunla.
Calmez-le, parlez-lui, expliquez-lui...
Konuşun onunla, dinleyin onu.
Parlez-lui, écoutez-le.
Onunla tatlılıkla konuşun.
- Parlez-lui.. .. avec douceur.
Konuşun onunla!
Parlez-lui.
Konuşun onunla lütfen.
Parlez-lui, s'il vous plaît.
Onunla bol bol konuşun.
Parlez-lui beaucoup.
- Onunla, ikimizle konuşun.
- Parlez-lui. parlez-nous.
Konuşun onunla, güven verin ona.
Et si vous lui parliez à deux? Ça le rassurerait.
Öyleyse getirip, konuşun onunla.
Alors amenez-le et parlez avec lui.
Onunla yakınlaş ve kız kıza konuşun.
Copine avec elle, parle chiffons.
Bay Dixon, konuşun onunla.
- M. Dixon, parlez-lui.
Onunla konuşun.
Vous!
konuşun 135
konuşun benimle 21
onunla 141
onunla konuşmak istemiyorum 23
onunla git 84
onunla yattın mı 71
onunla konuştun mu 89
onunla tanışmak ister misin 19
onunla kal 64
onunla evlenecek misin 25
konuşun benimle 21
onunla 141
onunla konuşmak istemiyorum 23
onunla git 84
onunla yattın mı 71
onunla konuştun mu 89
onunla tanışmak ister misin 19
onunla kal 64
onunla evlenecek misin 25
onunla evlenmek istiyorum 29
onunla evleneceğim 45
onunla konuşacağım 108
onunla ilgilen 44
onunla tanışmak istiyorum 24
onunla konuştunuz mu 17
onunla konuştum 68
onunla konuş 63
onunla ben ilgilenirim 36
onunla konuşurum 71
onunla evleneceğim 45
onunla konuşacağım 108
onunla ilgilen 44
onunla tanışmak istiyorum 24
onunla konuştunuz mu 17
onunla konuştum 68
onunla konuş 63
onunla ben ilgilenirim 36
onunla konuşurum 71