Quin translate French
72 parallel translation
- Olmayan birine ödünç verdim.
Parce que je l'ai prêtée à quelqu'un, quin en avait pas.
Bradylerin kasabası da bir bölük yolladı. Bölük, John Quin'in kumandası altındaki Kilwangen Alayına katıldı.
Brady Town envoya une compagnie... rejoindre le Régiment Kilwangen, dont John Quin était le capitaine.
Yüzbaşı Quin'le beş kez dans etmen şart mıydı?
Etais-tu obligée de danser 5 fois avec le Capitaine Quin?
Yüzbaşı Quin umurumda bile değil.
Je me soucie de lui comme d'une guigne.
Üstelik Yüzbaşı Quin tam bir erkek.
En outre, le Capitaine Quin est un homme.
Ama Yüzbaşı Quin yiğit bir asker olarak biliniyor.
Le Capitaine Quin passe pour un vaillant soldat.
Nora, ağabeyleri Mick ve Ulick'in gözetimi altındaydı. Nora'nın Quin'le ilişkisinin... sağlayacağı yararlar onların işine geliyordu.
Nora était chaperonnée par ses frères Mick et Ulick... dont les intérêts dépendaient... de l'issue favorable de son idylle avec Quin.
Yüzbaşı Quin, sizi kuzenim Redmond Barry ile tanıştırayım.
Capitaine Quin, je vous présente mon cousin Redmond Barry.
Yüzbaşı Quin, benim kuzenimle konuşacak özel bir şeyim yok.
Je n'ai rien de secret à dire à mon cousin.
Yüzbaşı John Quin ve müstakbel eşine, uzun bir ömür sürsünler.
Au Capitaine et à Mme John Quin, longue vie!
İşte ben de şerefinize kadeh kaldırıyorum Yüzbaşı John Quin.
Voici le toast que je vous porte, Capitaine John Quin.
Bugün onu yüzbaşıyla bahçede gördü. Şimdi de Jack Quin'i öldürmeye kalkıyor.
Il l'a trouvée en compagnie du Capitaine... et veut assassiner Quin.
Bay Quin istediği zaman onurunu temizleyebilir. Barryville Beyi Redmond Barry'yi ziyaret etmesi yeter.
M. Quin peut obtenir réparation... en se rendant chez Redmond Barry Esquire.
Quin, amcanızın borcu olan 4.000 sterlini ödemeyi vaat etti.
Quin a promis de payer les 4 000 £ de dettes qui tourmentent votre oncle.
Bak sana söyleyeyim, kız Quin'le evlenecek.
La fille épousera Quin, retiens mes paroles.
Sen daha çocuksun, Quin de seni öyle görüyor.
Tu n'es qu'un gamin. Quin consent à te considérer comme tel.
Değil mi Quin?
D'accord, Quin?
Bu sizi tatmin eder mi Yüzbaşı Quin?
Cela vous satisfait-il?
Eğer Nora'ya aşık olmasaydı... ve Yüzbaşı Quin'in yüzüne şarap atmasaydı... Barry'nin kaderi ne kadar da farklı olabilirdi.
Combien différent aurait été le sort de Barry... s'il ne s'était épris de Nora... et s'il n'avait jeté son vin au visage du Capitaine.
Quin'le yaptığı düello, onu genç yaşta yollara düşürdü... yakında göreceğiniz üzere.
Le duel avec Quin le lança tout jeune dans ses pérégrinations. Comme vous allez le voir.
Şimdi Bayan John Quin oldu.
Elle est maintenant... Mme John Quin.
Bayan John Quin mi?
Mme John Quin?
Bir John Quin daha mı varmış?
Y avait-il un autre John Quin?
Ödlek Quin, senin korkundan... bir türlü evliliğe razı olmuyordu.
Quin ne se décidait pas à épouser... par peur de toi.
Apollo, kazanma şansı olmayan biriyle dövüşmeyi niye kabul ettin?
- Apollo? - Oui. Pourquoiaffronterun homme quin'a quasiment aucune chance de gagner?
Uzun zaman önce bir fırtına Quin'lat şehrine doğru ilerliyordu.
Autrefois, une tempête s'approcha de Quin'lat.
Quin'lat şehrine hiç gitmedim.
Je ne suis jamais allé à Quin'lat.
Yediyi on...
Dix-neuf heures quin...
Quin'in karısı Regina'da. Harika!
La femme de Quinn est censée être à l ´ hôtel Regina.
Bu gece gün batımından sonra tarif ettiğim tanıma uyan her genç adam. tutuklanacak ve göz altına alınacak.
Après ce soir, toutjeune homme qui répond auprofil que nous avons donné, et quin aura pas coopéré, sera arrêté etincarcéré.
Oraya ait olmayan şey fotoğraf makinesiydi.
Ce n'étaitpas ça, c'était mon appareil... quin'avait rien à faire là.
Değişmeyenleri öldürdüler.
À tuerceux quin'avaientpas changé.
Bustos, şüpheyle karşılandı ve sadece bir gazeteci onunla konuştu Debray'la konuşmayı başaramayan İsveçli Jan Sandqvist.
De son côté, Bustos est reçu avec suspicion, et interviewé par un seul journaliste, le suédois Uan Sandqvist, quin a pas réussi à obtenir une interview avec Debray.
- Ben babamla sess'quin'tan yaptım.
- Moi aussi. J'ai fait un sess'quin'tan avec mon père.
- Biz col'quin tor, yapmayız.
Les retrouver!
Harley Quin için çalışanlar... Sakın... gafil... avlanmayın...
Les personnes qui travaillent pour Harley Quinn ne se font pas.... attrapés!
Quin ve ben kulübe gitmek için senle anlaşma yapmıştık.
Visiter les boîtes de nuit nous permet de supporter ça.
Quin ve ben seni hiç unutmayacağız.
Quin et moi, on ne t'oubliera jamais.
Quin'in benle arkada buluşması için bir dakika ver.
- Dis à Quin de me rejoindre ici.
Şimdi, Quin onu tanımadığını, fakat senin onu tanıdığını söylüyor.
Quin dit qu'elle ne le connaît pas, mais que vous le connaissez.
Ben 16 yaşımdayken - oğlumun yaşı - okuldan eve geldiğimde Quin Teyze'den bir not bulmuştum.
Quand j'avais, je ne sais pas, 16 ans, l'âge de mon fils, en rentrant de l'école, j'ai trouvé un mot de ma tante Quin.
Quin teyze, şuna bak. Süslenmişsin.
Tante Quin, toute endimanchée, hein?
Evet, Quin Teyze, Tony Tone'u arıyor.
Oui, tante Quin, c'est Tony, je cherche Tony.
- Carmen nasıldı kendi quin... quince -
- Carmen était sage pendant sa quin... quince...
Quin, bu bizim son şansımız.
C'est notre dernier espoir, Quin.
Problemin Quin ile değil.
Votre problème, ce n'est pas Quin.
Quin...
Quin...
Sess'quin'tan, ipten basamaklar.
Des marches de corde.
Bayan Quin, önce siz.
Mlle Quin, vous d'abord.
Quin hiç bir şey söylemiyor.
Quin n'admet rien.
Quin kalıp sana yardım edecek.
Quin restera vous aider.