Ré translate French
6,772 parallel translation
Benden tekrar yanına taşınmamı istiyor.
Elle, euh, elle veut que je ré-emménage avec elle.
Maalesef ifade düzenlenmedi ve bildirilmemiş bir ana kadar da yeniden düzenlenmeyecek.
Malheureusement, la disposée est indisposée et ne sera pas re-disposée avant une date non révélée.
B, C,
Do, Ré...
Konu şu, bu, restoranını yeniden denetimden geçirmenin tartışmaya açık bir yolu.
En fait, c'est qu'un moyen douteux d'obtenir la ré-inspection de ton restaurant.
- Madem lafı açıldı, Fancie'yi tekrar denetleyebilirsin.
Maintenant que vous le dites, vous pourriez ré-inspecter le Fancie's.
Aynı anda bu alevleri bitişik hücrelere yansıtıp onları yeniden ateşleyeceğiz.
Nous devons refléter simultanément ces flammes dans les alcôves contiguës, les ré-enflammer.
Onlar yeniden ateşlenecek ve sembolü yeniden başlatacaklar, ve bu Paracelsus ile deponun bağlantısını kopartacak.
Elles vont se ré-enflammer, et ça redémarera les symboles, et ça déconnectera Paracelse de l'Entrepot.
Kısacası ; kriz öncesindeki gibi sağlıklı bir rahim ortamını tekrar yarattık.
En principe, nous avons re-créé l'environnement sain, avant la crise de l'utérus.
Buradayız, Danışıyoruz programının ilk gününe hoş geldiniz.
Bienvenues à la première réunion de We're Here, We're Peers.
Sanırım ona başkasının verdiği biftek bıçaklarını çıkarıp hediye ederim.
Ça bat les couteaux que j'allais lui ré-offrir.
Akşam saat...
On ré-ouvre dans...
Fakat ufukta yeni bir seçim vardı. Arkadaşın bu yalanı daha fazla yaşayamazdı. Adını temize çıkarmak istedi.
Mais avec sa ré-éléction à l'horizon, votre ami ne pouvait plus vivre dans ce mensonge, et voulait dire la vérité.
Bunu uzun uzadıya düşün.
Alors ré f échis bien :
Yani, Cardiff bu tarz bir parayı geri çevirmez.
En gros, Cardiff ne va pas cracher sur cet argent. Il sera obligé de ré-ouvrir la division.
Meleğimi... Kocam tekrar denemek istedi.
Anger, mon ex, voulait ré-essayer.
Tekrar denemek ister misin tatlım?
Tu veux ré-essayer chéri?
Organı geri takabiliriz.
Nous pourrions être capable de ré attacher.
Margaux'nun ilk işi Daniel Grayson'u yeniden işe almak oldu.
La première chose que Margaux a faite c'était de ré-engager Daniel Grayson.
Tekrar iptal et şu prokotol 7'yi. Her neyse alarmları iptal et işte tamam mı?
Ré-active le protocole 7... peu importe, juste tue cette foutue alarme, veux-tu?
Telefon kayıtlarını iki kere kontrol ettiim.
J'ai re-vérifié ses relevés téléphoniques.
Özel bir yığın para için gelmiştik. Bu paralar eritilecek ve halk arasında dolaşması için tekrar mühürlenecekti.
Nous étions venus pour un lot spécifique de pièces... destiné à être fondu et puis re-affranchie pour la circulation au sein de la population.
♪ now they're gone and took away ♪
♪ now they re gone and took away ♪
Sonunda Super Bowl'un tekrarını izlemeyi düşünüyorum sonra yerel haberlere bakacağım ve sonra da eşim pastırma getirirse biraz kestireceğim.
Je crois que je vais enfin re-regarder le Super Bowl des Colts, me mettre à jour sur les infos locales, et je vais peut-être faire une sieste pendant que me femme rapporte le bacon à la maison. [ndt : bacon = salaire]
Hayalinizdeki sevgili olmayabilirler
♪ that dream boat you re in love with might not exist ♪
Bunu özleyeceğim. I'll miss it when you're gone.
Ca va me manquer quand vous ne serez plus là.
Yeniden merhaba.
Re-salut.
Davamı, haklı bir dava olduğu için kabul edemez misiniz?
Ne pourriez-vous pas prendre mon affai - re car c'est la bonne chose à faire?
Yarayı temizleyeceğim. Sonra da tetanoz aşısı olmanızı immünoglobülin almanızı öneririm.
Je vais re-nettoyer la plaie, et je conseille fortement
- Eşyalarını topluyordum, sonra ne istersin diye kendime sordum ve tekrar taşınmak istemeyeceğini düşündüm.
J'emballais tes affaires et ensuite... J'ai pensé à ce que tu voudrais et que tu ne voudrais probablement pas re-déménager, donc j'ai décidé de faire les choses bien et juste prendre ta chambre.
Tamam, o halde, her şeyi kasaya uyacak şekilde tekrar tasarlayalım.
Donc on doit tout re-designer pour convenir au costume.
Cerrahların önünde kendimi küçük düşürmek... kesinlikle tamam
Me ridiculiser devant mes deux chirurgiens, fait et re-fait.
- Sağ ol, Re-Kon.
Merci ReKon.
- No, Patrick, you're not.
- Non, Patrick, tu ne vas pas bien.
O yine bekar!
Il est re-celibataire!
♪ time to remember why we're all alive ♪
♪ time to remember why we re all alive ♪
- Ameliyat yapılacak mı?
L'opération est re-programmée?
Bir tane daha çekebilir miyiz?
On peut en re-faire une autre?
♪ you're very safe ♪
♪ you re very safe ♪
O zaman tekrar soruyorum... Ne istiyorsun?
Je re-demande... que voulez-vous?
Kaziri gezegeni değiştirecek Lev.
Le Kaziri va re-terraformer cette planète, Lev.
Geçen sefer ve ondan önceki seferden sonra tekrar arı gibi çalışmanıza inanamıyorum.
Je n'arrive pas à croire que vous re-tentiez le concours encore après ce qu'il c'est passé la dernière fois, et la fois d'avant.
Herkese yardım ediyorsun
♪ you bet you re helping everyone of us ♪
Burası hızlı... Alfabetik sırayla yazıyorsun ve dosyalıyorsun...
C'est pas fini... ♪ you bet you re helping everyone of us ♪
We're all waiting to see if we can get our hands on it.
On attend de voir si on peut se lancer.
♪ we are up, then we're down ♪
♪ we are up, then we re down ♪
♪ we are big till we're small town ♪
♪ we are big till we re small town ♪
♪ we are a big till we're small town ♪
♪ we are a big till we re small town ♪
♪ We are up, then we're down ♪
♪ We are up, then we re down ♪
O küçük çığlıktan sonra ben olsam takım taklavatı yeniden kontrol ederdim.
Eh bien, après son petit cri, tu pourrais vouloir, euh, re-vérifier ses parties masculines.
- Pazarlık yapmak istiyorum.
Je veux re-négocier.
Kendine güvenin yok.
♪ You're insecure ♪