Sarhoşum translate French
668 parallel translation
Eğer sen sarhoşsan, bende sarhoşum.
Si tu l'es, moi aussi.
- Kesinlikle sarhoşum.
- Bien sûr que je suis ivre.
Sarhoşum ve sarhoş olduğumu biliyorum.
Je suis ivre et je le sais.
Dedim ya, sarhoşum. Anlamıyorum.
Je me rappelle pas, je suis soûl.
Sarhoşum sanıyorsun.
Tu crois que je suis saoul.
- Sarhoşum.
Je suis saoul!
Senden fazla sarhoşum.
Je suis plus saoul que toi!
Evet, evet ben sarhoşum.
Si, si, je suis soûl.
Ben sarhoşum.
Je suis soûl.
- Evet sarhoşum.
Oui, je suis saoul.
Körkütük sarhoşum.
J'étais raide bourré.
Sen de Nick kadar sarhoşsun, yalnızca belli etmiyorsun. Ben mi sarhoşum?
Vous l'êtes autant que Nick, mais ça se voit moins.
- Evet, sarhoşum.
- Je veux, oui!
Hem zaten sarhoşum bu aralar hep.
J'avais à peine bu.
- Zaten sarhoşum.
Je suis saoul.
Yarı sarhoşum ama aklım pek çok insandan daha yerinde. Ve sinirlerim de.
Ca rend spirituel... et ca donne du cran.
Evet, sarhoşum, kabul.
Je suis saoul aussi, je le reconnais.
Birazcık sarhoşum.
Juste un peu soûle.
Kusura bakma canım, sarhoşum.
Excusez-moi, mon petit. Je suis ivre.
Haklısın, çok sarhoşum.
Maurice, je suis gris.
Yaşlıyım, sarhoşum ve belki de aptalım. Ama ne hakkında konuştuğumu biliyorum Tammy.
Je suis peut-être un vieil ivrogne... mais je sais ce que je dis.
Elbette sarhoşum ama söylediklerimin de farkındayım.
Je suis ivre, mais je sais ce que je dis.
Evet. Evet, evet. Sarhoşum.
Oui, je suis soûl.
- Çok sarhoşum. - Evet. Görüyorum.
- Je me sens mal
Bay Roberts, keçi kadar sarhoşum.
M. Roberts, je suis rond comme une boule!
Çok sarhoşum.
Je suis ivre.
Yudum yudum yarım şişe viski içtim yani oldukça sarhoşum.
J'ai bu la moitié d'une bouteille d'alcool! On n'est pas plus paf!
Dut gibi sarhoşum.
Je vois un peu trouble, mais ça va!
Özür dilerim. Biraz sarhoşum da.
Madame, pardonnez-moi.
- O şampanyadan sarhoş, ben kumardan sarhoşum.
Il est ivre de champagne, moi de jouer.
Sarhoşum ve deliyim. Yaralı ve dünyaya kırgın bir evsahibiyim.
Je suis furieuse contre mon proprio et furieuse contre le monde.
Ernst, çok sarhoşum.
Ernst, je suis passablement ivre.
Doktor, körkütük sarhoşum.
Je suis bourré.
İyiyim... Sarhoşum.
Je suis bien, je suis ivre.
O kadar sarhoşum ki, yere bile eğilemiyorum.
J'ai tellement bu que je vais m'écrouler.
Ben biraz sarhoşum, Georgia.
Je suis un peu soûl, Georgia.
Evet, sarhoşum ama o kadar da değil.
Je ne suis pas si soûl que ça.
Hem de biliyor musun, ne sarhoşum ne de başım ağrıyor. Üstelik bu durum hoşuma gitti, Bayan Webster.
Même sobre et avec la gueule de bois, ça me plaît.
Özel meselelerimizden konuştuğumuz için affedin, ayrıca biraz sarhoşum da.
Excusez-moi, si nous parlons de choses intimes. J'avoue avoir même un peu bu.
Sarhoşum.
J'ai bu.
Sarhoşum.
J'ai trop bu.
- Ben sarhoşum Emily.
je suis ivre, Anne. Non, tu ne l'es pas.
Sarhoşum, kabul etmeliyim.
Reconnais-le.
Sarhoşum, öyle mi?
Alors, je suis ivre?
Dedim ya, sarhoşum.
- J'ai mal à la tête.
- Merhaba, Jedediah. - Sarhoşum.
Je suis ivre.
Sarhoşum.
Je suis vraiment ivre!
Bu batakhanedeki herkesten fazla sarhoşum.
Plus que n'importe qui dans c'te trou!
Ben mi sarhoşum?
Moi, soûl?
- Sarhoşum.
- Je me sens mal
Kütük gibi sarhoşum ve yalnızım.
Je suis ivre morte.
sarhoş 94
sarhoş oldum 18
sarhoşsun 100
sarhoş musun 75
sarhoştum 66
sarhoştu 30
sarhoş mu 44
sarhoş musun sen 16
sarhoş değilim 42
sarhoşsun sen 28
sarhoş oldum 18
sarhoşsun 100
sarhoş musun 75
sarhoştum 66
sarhoştu 30
sarhoş mu 44
sarhoş musun sen 16
sarhoş değilim 42
sarhoşsun sen 28