Sevmiyor musun translate French
763 parallel translation
Artık beni sevmiyor musun Mac?
Tu ne m'aimes plus, Mac?
- Artık beni sevmiyor musun?
- Tu ne m'aimes plus?
- Aşkım, birazcık daha bekleyecek kadar... beni sevmiyor musun?
- Chéri, ne m'aimez-vous pas assez pour attendre un peu?
- Artık beni sevmiyor musun yani?
Et vous ne m'aimez plus?
Artık beni sevmiyor musun?
Qu'est-ce qu'il y a, papa? Tu ne m'aimes plus?
- Onu sevmiyor musun?
Qui joue contre elle?
- Yani artık beni sevmiyor musun?
Tu ne m'aimes plus?
Neden korkuyorsun? Mösyö Ziegfeld'i sevmiyor musun?
Pierre dit que madame aime M.Ziegfeld.
- Sen... beni sevmiyor musun?
Je ne peux pas t'épouser.
Keklikleri sevmiyor musun?
Pourquoi idiot? t'aimes pas le perdreau?
Burayı sevmiyor musun?
Tu te trouves pas bien ici?
- Sen kaymayı sevmiyor musun evlat? - Severim efendim.
- Tu n'aimes pas les glissades?
Seviyor musun, sevmiyor musun?
Réponds. L'aimes-tu?
- New Orleans'ı sevmiyor musun?
- Vous ne vous y plaisez pas?
Bilemiyorum. Hakkımdaki duygularını bilmelisin, seviyor musun sevmiyor musun.
Vous devez savoir si vous m'aimez ou non.
- Peki, artık beni sevmiyor musun?
Et moi, vous ne m'aimez plus? Changeons de conversation...
Beni sevmiyor musun?
Tu ne m'aimes pas?
- Ne oldu, artık beni sevmiyor musun?
Tu ne m'aimes plus?
Evet, sen sevmiyor musun?
Oui, bien sûr.
Dünya Dışı'nı sevmiyor musun?
N'aimes-tu pas "Hors de ce monde"?
Sanki seni sevecen büyükannenden koparıp almışım gibi. - Onu sevmiyor musun?
On dirait que je vous ai enlevée à l'affection de votre grand-mère.
Aklını kaçırmış olmalısın. - Beni seviyor musun, sevmiyor musun?
Détourner la fiancée de son cousin...
Beni seviyor musun, sevmiyor musun?
M'aimez-vous, oui ou non?
Okulu sevmiyor musun?
Tu n'aimes pas l'école?
Hayatım, Ted'i sevmiyor musun?
Ma chérie, tu n'aimes donc pas Ted?
Anlamıyorum, onu seviyor musun, sevmiyor musun?
Tu es amoureuse, oui ou non?
Hindistan cevizini sevmiyor musun?
Tu n'aimes pas la noix de coco?
İşini sevmiyor musun? Evet, elbette.
Et ton boulot, tu l'aimes?
"Onu seviyor musun yoksa sevmiyor musun ve gururunu bir kenara koyarsak duyguların ne kadar incindi?"
L'aimes-tu ou non? " Oublie ta fierté et tes sentiments blessés.
Phil ismini sevmiyor musun, Michael?
Le nom de "Phil" ne vous plaît pas?
- Beni sevmiyor musun artık?
Tu veux dire que tu ne veux plus me revoir?
Beni sevmiyor musun, Eben?
Ne vous moquez pas de moi.
Joe, beni seviyor musun, sevmiyor musun?
Joe, tu m'aimes, ou non?
- Onu sevmiyor musun?
- Tu ne l'aimes pas?
- Neden, Artie'yi sevmiyor musun?
- Pourquoi, vous n'aimez pas Artie?
- Beni seviyor musun sevmiyor musun? - Hayır, sevmiyorum.
Tu m'aimes oui ou non?
Bu işi yapma şeklimi sevmiyor musun?
Tu n'es pas d'accord avec ma façon de procéder?
Ne var? Burayı sevmiyor musun?
Qu'est-ce qui te prend?
Gel hadi. Havai fişekleri sevmiyor musun?
Venez, vous n'aimez pas les feux de Bengale?
Karını ve çocuğunu sevmiyor musun?
N'aimes-tu pas les tiens?
- Sevmiyor musun?
- Vous n'aimez pas?
Adrien, artık beni sevmiyor musun?
Adrien, tu ne m'aimes plus?
Onu sevmiyor musun?
Vous ne l'aimez pas?
- Bizi sevmiyor musun?
- Vous ne nous aimez pas.
Seni dövdü mü? - Onu artık sevmiyor musun?
Je dois appeler les gendarmes pour te présenter?
Beni artık sevmiyor musun? Dur!
Tu ne te déshabilles pas?
- Artık şarap sevmiyor musun?
Pour elle, seulement.
Beni sevmiyor musun yoksa?
Tu ne m'aimes pas?
Okulu sevmiyor musun?
Tu vas vraiment arrêter l'école?
Ders çalışmayı sevmiyor musun?
Tu n'aimes pas ça?
- Beni sevmiyor musun?
Je vous déplais?