Sikiş translate French
185 parallel translation
Sikiş, bebeğim.
Baise-les!
Sikiş!
Au cul!
Kahramanca sikiş değil ki bu, aptal sikişi.
C'est pas altruiste, c'est idiot!
Bu sikiş çorbası suyu olmalı.
C'est de la putain de lavasse!
Volkmenleriyle, spor ayakkabılarıyla,... şu "sikiş yerine aerobik" sevenler...
avec leurs walkmans, leurs pompes de jogging, et leur... Je préfère les aérobics à la baise, merci.
Ama, ben, orospu bir sikiş makinası değilim.
Mais, moi, je ne suis pas une putain de machine.
Postu bir sözcük uğruna deldireceksem... ben "sikiş" i tercih ederim.
Si je me fais péter les burnes pour un mot... ce sera''crac-boum-hue''.
Diğer yerlerden farklı değil : Sikiş sokuş işte.
C'est comme partout : on y baise, et voilà!
Neden bu sikiş erkenden?
Pourquoi si tard?
Cidden sana iyi bir sikiş gerek!
T'as vraiment besoin d'un bon coup de bite!
Emeviler, Sicilya karılarıyla öyle çok sikiş çevirdilerki... Tüm ırkı sonsuza dek değiştirdiler...
Ils ont tellement baisé les Siciliennes... qu'ils ont changé leur sang à jamais.
Nix öldü ve gömüldü, sikiş aşkına!
Nix est mort et enterré, putain!
Ona Trish Sikiş derler.
On l'appelle Trish la Pouliche.
Dansın sikiş olmadığı gibi öğrenmen gereken şeyler var.
Faut te retenir un peu Danser, c'est pas baiser
Seninle ilişkiye gireceğim ama sikiş yok.
On peut s'embrasser, mais on baise pas.
Ufak bir sikiş, o kadar!
Juste un petit coup rapide, c'est tout!
- Güzel bir sikiş için, her zaman Wade'e güven, ha?
On va encore baiser ce vieux Wade.
Ve sen tam bitti derken, asıl sikiş o zaman başlar!
Tu crois que c'est fini et ça repart de plus belle!
Biraz sikiş görelim!
- Dave, calme-toi.
Hatta burasını idman için sikiş mekanı yapmayı düşünüyorum.
Même si je pense que cet endroit est naze, je le fais.
Belki de bana öyle geliyor fakat sikiş sikiştir.
C'est peut-être moi, mais baiser, c'est baiser.
[Kayıt] Belki de sorun benim fakat sikiş sikiştir.
C'est peut-être moi, mais baiser, c'est baiser.
Editor notu olarak "sikiş" kelimesi makale onaylanmadan önce silinecek.
Supprimer le mot "baiser" avant de soumettre l'idée d'article.
Her şey sikiş hakkındaydı ve onu küçük Timmy'den aldık.
Le petit Timmy nous avait fait toutes les crasses possibles.
Amcığına iki tane aspirin sokuştur ve sakın beni sabahın köründe sikiş için arama. Anladın mı?
Et ne m'appelle plus jamais le matin.
- Sikiş sikiştir.
Réveille-toi.
Ben özür dilemeye çalışıyorum, sen ise beni sikiş mikişle eziyorsun.
J'essaie de m'excuser, et tu m'envoies chier.
Sikiş 500 ile 1000 arası.
Pour 500 ou 1000 tu baises.
Sana uzatılmış bir sikiş vericem!
Je vais te donner de la longue baise moi!
AvustraIyaIı sikiş dostunIa iyi eğIenceIer, kaItak!
Prends ton pied avec ton Australien!
Başka kötü kelimeler kullanmaya başlamak zorunda kalacağız. Sik, sikiş ya da meecrob Meecrob da ne?
Va falloir essayer d'autres gros mots, genre ( bip ) ou "Mee Krob".
Başka kötü kelimeler kullanmaya başlamak zorunda kalacağız. Sik, sikiş ya da meecrob
Va falloir essayer d'autres gros mots, genre ( bip ) ou "Mee Krob".
Sikiş.
Baise.
İki sikiş, iki vuruş, iki dost.
Deux coups, deux rails, deux copines...
- Bir seferde bir sikiş.
- Un coup à la fois!
Ve iyi bir sikiş genelde işe yarardı.
D'habitude, une bonne baise, ça marche.
Liberal dünyanın büyük çoğunluğu, sağcı Reagan-Thatcher sikiş koalisyonunun amansız yükselişini dehşetle izlemekteydi.
Le monde progressiste regardait avec horreur la montée inexorable de la coalition de droite des petits amis, Reagan et Thatcher.
Sikiş istiyorum.
J'adore baiser.
Bu anonim sikiş mümkün olduğunca ne yaptığımı göremezdi
Ce coup d'un soir n'a pas pu se rendre compte de tout ça...
Gördüğüm bu anonim sikiş seninkimiydi? Oh evet
- Le plan cul, c'était pour toi?
Başka bir bağlanma ve sikiş
un autre protégé que tu peux attacher et baiser?
Zaten sıkılmıştım senin bu sikiş oyunlarından.
Je commence à me lasser de tes pirouettes sexuelles, de toute façon.
Atla sikiş!
- Ne te tape pas le cheval!
Ben ısmarlıyorum, ben artık sikiş modunda değilim.
C'est moi qui paye. J'ai plus envie.
Acınası ıslak rüyalarında, onun kısa süreli sikiş işlerinde, belki.
Dans tes tristes rêves mouillés où tu es son plan-sexe à mi-temps, peut-être.
West Ham'lıydım ve bizim için, futbol, kavga ve sikiş bir yaşam biçimiydi.
J'étais du West Ham. La vie, c'était "foot, boxon et baise".
- Sikiş filmlerinde, çoğunlukla.
Un enculé de comédien, on ne peut pas mieux dire.
Duble espresso alayım böylece bütün gece uyanık kalabilirim çünkü tam sikiş havasındayım.
Je voudrais un double espresso pour rester debout toute la nuit. J'ai une énorme et monstrueuse envie de baiser.
Sikiş küçük kız.
Cette petite chatte.
Yemekten sonra sikiş.
Baiser après le déjeuner.
Git başkasıyla sikiş.
va baiser quelqu'un d'autre, quant à moi,