Sıradaki ne translate French
470 parallel translation
Sıradaki ne?
- Quel est le suivant?
Pekâlâ, sıradaki ne?
Et maintenant, quoi d'autre?
- Tanrım, sıradaki ne?
Qu'est-ce qui nous attend encore?
Sıradaki ne Ridley?
Et pour suivre, Ridley?
- Sıradaki ne olabilir Bink? Pantolona koyacağınız eski bir el bombası mı?
Dites-moi tout, Bink, elle doit me mettre une grenade dans le froc?
Sıradaki ne?
- Oui. Après?
Sıradaki ne acaba?
Et quoi d'autre encore?
Pekala, sıradaki ne?
Et maintenant?
Sıradaki ne, Rom?
Et quoi d'autre, Rom?
- Pekala, sıradaki ne? - Sıradaki mi?
- Où on va, maintenant?
Sıradaki ne?
Et maintenant?
Şimdi ise büyük bir şehir kulübünde düğün yap Sıradaki ne biliyor musun...
Maintenant, il y a ce grand mariage au country club.
Sıradaki ne?
Où allons-nous?
Rusty sıradaki gösteriye çıkmıyor.
Rusty ne fait pas le numéro suivant.
- Sıradaki filmimiz ne?
Alors, quel est le prochain film?
Ve adım gibi eminim "rififi" için sıradaki benim
A mon tour, ça ne fait pas un pli Je suis bonne pour le rififi
Çenesini kapamazsa sıradaki biz olacağız.
Oui, et on sera les prochains s'il ne la ferme pas.
Sıradaki olmayacak açıklama ne peki?
Quelle fut votre révélation suivante?
Sıradaki lütfen, merdivene dikkat et, bacağını kırma.
La suivante, s'il vous plaît. Attention aux marches, ne vous cassez pas la jambe. en avant.
Sıradaki konuğumuza geçelim. Yalnız Essex'te yaşamıyor ayrıca sadece sözcüklerin sonuyla konuşuyor, Bay Ohn lth.
Notre prochain invité nous vient de l'Essex et ne prononce que la fin des mots.
Sıradaki konuğumuza geçelim. Sözcüklerin yalnız başları ile konuşuyor.
Passons à notre invité suivant, qui ne prononce que le début des mots.
Sıradaki projeniz ne?
Et votre prochain projet?
Sıradaki ne? Dünyaya mı döneceksin?
Que faire maintenant?
Justin, umarım şansın yaver gider ve hiçbir şey bulamazsın çünkü eğer haklıysan ve bu talihsiz ölümler gerçekten bir vampirin işiyse kim bilir sıradaki zavallı kurban kim olacak?
Justin, j'espère que vous aurez de la chance... et que vous ne trouverez rien, car si vous avez raison, et que ces tristes morts sont l'oeuvre d'un vampire... qui sait qui sera sa prochaine pauvre victime?
Onun yazma becerisi ikinci sıradaki amatör tenisçimizin tenisteki kabiliyetinden üstün.
Elle écrit mieux que notre joueur de tennis bien classé ne joue au tennis.
Sıradaki kişi 3'üncü Amca, mızrak kılıcıyla... ikinizi de kolaylıkla yener
La prochaine salle, c'est 3e oncle. Vous ne réussirez pas à prendre le dessus sur sa technique de sabre.
Anne. Kardeşimi bir kenara itip sıradaki Shogun olmayı istemiyorum.
Mère, je ne désire pas évincer mon frère pour devenir le prochain Shôgun.
İlk on sıradaki bir yer için ne kadar istiyorsun?
Ça coûte combien, une place dans les 10 premières rangées?
Sıradaki yarışmayı ben desteklemiyorum. Ama Adams Üniversite'sinde bir gelenek.
Je ne raffole pas de l'épreuve suivante, mais c'est une tradition à Adams.
Böylece ne giyeceğim diye kafa yormama gerek yok. Askıdan sıradaki takımı alıyorum.
Comme ça... je n'ai pas besoin de réfléchir à ma tenue.
Hanginiz sıradaki önerim için bana katılır :
- Qu'est-ce qu'elles ont, les femmes? - Je ne sais pas. Vous êtes une femme, vous le savez peut-être.
Sıradaki hastanız yemeden önce paltomu alabilir miyim? Olur.
Donnez-moi mon manteau, avant que votre patient ne le dévore.
Sıradaki yerini kaybetmeni istemiyorum.
Ne perds pas ta place dans la file.
Sıradaki davranışlarınızın çok ciddi yankıları olacaktır.
Ce que nous allons faire ou ne pas faire sera déterminant.
Neden sıradaki sen olmuyorsun?
Pourquoi ne serais-tu pas le prochain?
- Sıradaki hamlemiz ne?
- Qu'allons-nous faire?
Sıradaki. Peki buna ne diyeceksin? Kesinlikle eminim ki bunu vergiden düşemeyiz.
Allez, va donc t'amuser un peu.
Kurbanlar arasında hiçbir ilişki gözlenmediği için sıradaki kurbanın kim olacağını tahmin edemediğimizden,... katilin her zaman bir kurban bulmakta başarılı olmayacağı gerçeğini kullanmalıyız.
Puisqu'il n'y a aucun lien entre les victimes et qu'on ne connaît pas la prochaine, on doit garder à l'esprit qu'un tueur ne trouve pas toujours de victime.
- Sıradaki program ne?
Y a quoi après?
Biri bana Hamish'le yürümezse sıradaki olmak istediğini söyledi.
Quelqu'un s'est proposé de remplacer Hamish si ça ne marchait pas.
Bu tren programına göre sıradaki trenin ne zaman geçeceğini biliyordu.
Avec sa passion des trains, il connaissait l'horaire des trains.
Sattım. Sıradaki. Bu uzaktan kumandalı güzel silah için ne veriyorsunuz?
Combien pour cet engin filoguidé à tête en uranium,
O turistlerin, Krustydiyarı Bıçak Evi'ne girmeden önce başlarının kesik olduğunu iddia ediyorum. Sıradaki soru.
Je maintiens que les touristes étaient décapités avant d'entrer dans La maison des couteaux de Krustyland.
Sıradaki mücadelede seçeneğin yok.
La prochaine épreuve ne te laissera pas le choix.
Zeke için planladığın sıradaki boktan atış ne? Ciddi olamazsın. Cidden, üçü şuraya tıkmayı...
voyons voir un peu le prochain coup foireu qu'a prévu notre grand champion!
- Tamam, sıradaki ne? - Sıradaki eğlence kısmı.
- Et maintenant?
Tamam... sıradaki ne?
Et maintenant?
Öyleyse sıradaki ne?
Et maintenant?
Sıradaki. Bu akşam ne yapmak istersin?
Bon, qu'est-ce qu'on fait ce soir?
- Sıradaki hareketi ne olacak?
- Et maintenant?
Ne mutlu sana. Sıradaki arayan, gökyüzündesiniz.
Je suis déguisé en quelqu'un qui est ni gros ni gay!
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
nerdesin 184
neden 17190
neon 28
neyi var 56
new york times 63
nero 36
new york 2524
nemo 30
ne yapiyorsun 66
nerdesin 184
neden 17190
neon 28
neyi var 56
new york times 63
nero 36
new york 2524
nemo 30
newt 42
newman 169
nellie 86
newsweek 23
neşter 48
nerede yaşıyorsun 103
nelly 65
new york city 26
ne iş yapıyorsun 139
ne var ne yok 320
newman 169
nellie 86
newsweek 23
neşter 48
nerede yaşıyorsun 103
nelly 65
new york city 26
ne iş yapıyorsun 139
ne var ne yok 320