Telefonum yok translate French
175 parallel translation
Fakat ona : "Telefonum yok ki şayet almaya gücüm yetseydi bile... çözdüğünden fazla sorun getiriyor diye almazdım" dedim.
Il voulait lire les nouvelles sur l'assassinat du Bourreau... Enfin, du Protecteur du Reich.
- Telefonum yok. Peki mektup yazabilir miyim?
Puis-je vous écrire?
İnanmayacaksın ama telefonum yok.
Cela semble invraisemblable, mais je n'ai pas le téléphone.
- Hayır, telefonum yok.
Non.Je l'ai fait retirer.
Sende telefonum yok.
Tu n'as pas mon numéro.
Benim telefonum yok, Violet.
- Je n'ai pas de téléphone.
Telefonum yok.
Je n'ai pas le téléphone.
Telefonum yok.
Je déteste ça. Je n'ai pas le téléphone.
Telefonum yok.
Et il n'y a pas de téléphone.
Telefonum yok, ama seni arayacağım.
Tu ne peux pas me joindre, je t'appellerai.
Hala bir telefonum yok.
Je n'ai pas encore de téléphone.
Benim telefonum yok.
Je n'ai pas le téléphone.
Telefonum yok dediğinde ne demek istedin?
Pourquoi disiez-vous : "Je n'ai pas le téléphone"?
- Telefonum yok ki.
- Il y en a pas.
- Telefonum yok
Je n'ai pas le téléphone.
Telefonum yok.
J'ai pas de téléphone.
Benim telefonum yok.
Je n'ai pas de téléphone.
- Hayır, cep telefonum yok. - Hayır ama içeride.
Non, pas sur moi, mais à l'intérieur oui.
Telefonum yok.
J'ai pas le téléphone.
- Benim telefonum yok.
- Je n'ai pas de téléphone.
Çünkü benim cep telefonum yok.
Mais je n'ai pas de portable.
Yapamayız. Telefonum yok.
Impossible, j'ai pas de téléphone.
- Ama telefonum yok.
- Mais j'ai pas de téléphone.
Telefonum yok.
Je n'ai pas de téléphone.
Telefonum yok.
Je n'en ai pas.
Cep telefonum yok.
- Je n'ai pas de portable.
Artık bir telefonum yok.
- Je n'en ai plus.
Telefonum yok.
- J'ai pas de téléphone.
- Cep telefonun çalıyor. - Benim cep telefonum yok.
Ton portable sonne.
Telefonum yok.
On n'en a pas.
Hayır. Telsiz telefonum yok.
Non, je n'ai pas de téléphone sans fil.
Benim telefonum yok.
Impossible, je n'ai pas le téléphone.
- Cep telefonum yok.
- Je n'ai pas de portable.
Telefonum yok.
J'en ai pas.
Hayır. Henüz telefonum yok. Ve ben...
Non, voyez-vous, je n'ai pas encore le téléphone et...
O benimle telefonla irtibat kuramaz, çünkü benim telefonum yok.
Mais il peut rester en contact avec moi au telephone par ce que moi j'ai un telephone.
- Cep telefonum yok.
Je n'ai pas de portable
Cep telefonum yok.
Je n'en ai pas.
Kusura bakma, telefonum yok.
J'en ai pas.
- Telefonum yok benim!
- J'ai pas le téléphone!
- Telefonum yok! - Nasıl olmaz?
- J'ai pas le téléphone, monsieur!
Yalan söylüyor efendim, benim telefonum yok, bunu siz de biliyorsunuz.
C'est un mensonge, monsieur, je n'ai pas le téléphone. Vous le savez.
- Benim telefonum yok.
- J'ai pas le téléphone, monsieur.
Telefonum yok efendim, yemin ederim.
J'ai pas le téléphone, monsieur, je vous le jure.
Yarın eve gidiyorum ve onda benim telefonum bile yok.
Je rentre demain et il n'a même pas mon numéro de téléphone.
Telefonum yok.
Je n'ai pas le téléphone.
Telsizi yok, biliyorum ama benim telefonum var.
Je sais! Il n'y a pas de radio mais j'ai un téléphone!
Telefonum da yok. Çavuş.
J'ai pas le téléphone.
- Ah, telefonum yok.
J'en ai pas.
Telefonum yok.
Tiens!
Telefonum olsaydı, ama yok çünkü onu aldılar!
Si j'avais un portable, parce que j'en ai pas, parce qu'ils l'ont pris!
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yok bişey 18
yoksa ne olur 26
yok oldu 57
yoktu 131
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yok bişey 18
yoksa ne olur 26
yok oldu 57
yoktu 131
yok bir şey 967
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65