English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ T ] / Titriyor

Titriyor translate French

731 parallel translation
Elim ayağım titriyor.
Oh! Je tremble de partout.
Kış soğuğunda orman, kuşlar titriyor
L'hiver dans les bois Les oiseaux meurent de froid.
Bir kere ellerin titriyor.
Tes mains tremblent.
Senin yanındayken ellerim çok fazla titriyor da.
Je suis très nerveuse en votre présence.
Bazıları tıkanıyor, titriyor ve aşağı iniyor tekrar.
Certaines hoquètent et vibrent et redescendent en bas.
Ellerin titriyor.
Vos mains tremblent!
Ama eliniz titriyor.
Votre main tremble.
Büyük Novgorod korkuyla titriyor mu?
Aurait-elle peur, sa seigneurie, Novgorod-la-Grande?
- Dudağın titriyor.
- Votre lèvre tremble.
Titriyor muyum?
Ah bon?
Heyecandan ellerim titriyor.
Je tremble d'excitation.
Charlotte teyzenin elleri titriyor.
Tante Charlotte a la tremblote.
Elleriniz titriyor.
Vos mains tremblent.
Sadece dizlerim titriyor.
J'ai juste les genoux qui flanchent.
Ellerin titriyor, Seigfried.
Vos mains tremblent, Siegfried.
Titriyor, görüyor musunuz?
Elle a la frousse.
Neden ellerin titriyor?
Pourquoi trembles-tu?
Sorun ne, elin neden öyle titriyor?
Pourquoi tu trembles comme ça?
Ellerim titriyor.
Mes mains tremblent.
elime bak, heyecandan nasıl da titriyor.
Regardez combien ma main tremble d'émoi.
Lisa'nın size olan aşkından içi titriyor.
Lisa déborde d'amour pour vous.
Titriyor.
Vous tremblez.
Temizlendiğim için bütün vücudum Heyecan içinde titriyor.
Mon corps tout entier est purifié, désormais.
Kız titriyor.
La fille tremble.
Zavallı adam korkudan titriyor, Teğmen.
Vous lui avez fait trop peur.
Benim de kalbim, seninki gibi korkudan titriyor.
Je tremble à l'intérieur tout comme vous.
Kız korkudan titriyor olacak ve herşeyi unutacak.
Elle sortira toute tremblante, sans même un manteau!
Sesin titriyor.
Votre voix s'est cassée.
Aynen böyle titriyor.
Il tremblait comme ça!
Pişmanlıktan yaprak gibi titriyor.
Il n'est que remords et regrets.
Bu temeller zaten titriyor, rüzgâra ne gerek!
Pas étonnant. Ses fondations sont pourries depuis longtemps.
Eğer diğer Tuareg'leri gördüğümüzde korktuysan, şu an korkudan titriyor olman lazım.
Si vous aviez peur quand on a vu les autres Touaregs, vous devez être pétrifié, maintenant.
Aşktan tir tir titriyor
Elle est rayonnante d'amour
- Sesin titriyor, Claude.
- Ta voix tremble, Claude.
Sesi titriyor muydu?
Une voix tremblante?
Kız hala korkudan titriyor.
Elle tremble encore de terreur.
Ah çocuğum... titriyor musun?
Pauvre petit!
Her zamankinden çok titriyor.
Que puis-je faire avec des mains comme ça?
Bu yüzden çatının altına sinip titriyor
C'est pour cela qu'elle se tapit et frémit dans le noir, sous le toit.
Fırtınadaki bir dal gibi titriyor insanlar bildiğinden korkmuş, bilmediğinden korkmuş
Ils tremblent comme la feuille dans la tempête, effrayés par ce qu'ils connaissent et par ce qu'ils ne connaissent pas.
- Hobo yine titriyor. Ne oldu?
Que s'est-il passé?
Olur ama acele et baksana zavallı kız nasıl da titriyor.
Prête-lui, elle tremble de froid!
- Eller titriyor mu ne?
La tremblote?
Şimdi de senin kolun onunki gibi titriyor.
Maintenant, votre bras tremble comme le sien.
Şimdi her iki kolun. Titriyor, titriyor.
Vos deux bras... ils tremblent...
Titriyor musun?
T'as les chocottes?
Titriyor.
Il tremble.
- Durun biraz. Ellerim titriyor.
Une minute, mes mains tremblent!
Sana duyduğum nefretten ellerim titriyor.
Parce que je te déteste tant que ma main a tremblé!
Elleri titriyor, elbette.
Et il tremblait comme une feuille.
Dizlerim kötürüm gibi çözüldü. Bütün vücudum titriyor. Miğdem de fenalaştı.
Mes jambes sont molles et je ne peux pénétrer l'éternité avec...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]