Topu translate French
6,846 parallel translation
Hawks, topu yine kaybediyor.
Et un autre remplacement Hawk.
Kittridge topu tutamıyor.
[Foule acclamant] Oh, et Kittridge ne peut pas tenir le coup.
Bütün sene boyunca topu size atan adam.
Celui qui vous a jeté la balle toute l'année.
Topu benim civarımda bir yere at.
Écoute, lancez la balle n'importe où près de moi...
Topu alamıyorlar bile.
Ils arrivent même pas à lever la balle.
O bir testere hareketi gibidir. Bir topu hızla fırlatabilen bir adam kadar güçlüdür.
C'est un mouvement circulaire et rapide, comme au cricket.
Son puanda topu havadan ve çok yavaş attım ve rakip baş üstü smaç denilen bir vuruş yaptı.
Sur le dernier point, j'ai fait ce que mon entraîneur appelle un "lob très faible", et mon adversaire a fait ce qu'il appelle une "formation de smash aérien."
Senden topu raketle yukarı aşağı sektirmeni istiyorum.
Je veux que tu t'entraines à faire rebondir la balle sur ta raquette comme ça.
Sanırım bu sefer de topu biraz yükseğe attın.
Je pense que tu as envoyé la balle un peu trop haut cet fois.
- Topu çalmamız gerek. - Senin mola alman gerek.
On a besoin d'un "first down".
İnsan beyzbol topu gibiyim.
C'est comme si j'étais une balle humaine.
Topu size vermek istiyorum Birgitte Nyborg.
J'aimerais vous entendre, Birgitte Nyborg.
Bu... İnsan ateş topu.
La boule de feu humaine.
Sana bir şey söyleyeyim adamlar topu kanatlara indirdiğinde sol kanat defans oyuncusu oyunu kurtarabilir.
Et je vous le dis... Les mecs font descendre les boules dans les ailes. Le défenseur gauche peut sauver la partie.
Tommy Kraus'un nur topu gibi bir uydu telefonu var.
Tommy Kraus est l'heureux propriétaire d'un téléphone satellite.
O topu asla düşürmezdim Lauren.
Je n'ai jamais laissé tomber cette foutue balle, Lauren, tu sais?
Alev topu oldu.
C'était une grosse boule de feu, en y repensant.
Ateşlendiğinde, 30 saniye içinde 15 metrelik bir alev topu üretir.
Quand on tire, elles produisent un flamme de 15 mètres qui dure environ 3 secondes.
O hiç bir topu ateşlemedi.
Et il n'a jamais tiré avec un canon.
- Bu topu kendi başıma yaptım.
J'ai fait le boulet moi-même.
Topu doldurma denemesi yaparken birden patladı.
Je m'entraînais à charger le canon et il est parti.
Tamam. Ben sana topu fırlatacağım.
Je vais te lancer la balle.
Galiba topu kaçırdım...
Oups. Je crois que j'ai commencé la bagarre.
- Topu tutar mısınız? - Arabaya dikkat!
Attention, la voiture!
Büyükbaba, Sookie'ye manyak ışık topu numarasını öğreten sensin.
Grand père, tu es celui qui lui a enseigné le truc de la boule de lumière.
Bütün hastalarımın üzerine hapşırmış iki tane nur topu gibi ameliyat sonrası enfeksiyonum oldu.
Quoi, elle a éternué sur tout mes patients, Maintenant j'ai deux infections post-op?
Üstünde gerekli yazılar yazan bir çözüm topu harika kokan yeni mumlar ve duygularımızı ifade etmeye yardım eden renkli şapkalar.
Un ballon couvert d'affirmations très utiles... Oh, mec. Des bougies qui sentent délicieusement bon, et des chapeaux colorés qui nous aident à révéler nos émotions.
"Topu yakalarsan salaksın demektir."
"Si tu attrapes ça, tu crains."
Disko topu nerede?
Où est la boule à facette?
Şimdi topu senin suratında dengede tutacağım.
Maintenant, je vais te jeter une balle au visage.
Burada bir sürü eski tenis topu buldum.
J'ai trouvé de vieilles balles.
Ya da bir disko topu.
ou une boule de disco.
Diğeri dik kenarlı. - Futbol topu gibi galiba.
En forme de ballon de foot.
- Evet, asıl ben teşekkür ederim. Topu Delik 18'e atmayı başardınız.
- Oui, je devrais vous remercier d'avoir mis ce putt au 18ème sur le green.
Eğer topu ejderhanın ağzına sokarsa, Jamm'in oyunu alacak.
S'il tire dans la bouche du dragon, il a le vote de Jamm.
Tükürük topu falan yok.
Pas de boulettes?
Bir topu yerine almak ne kadar sürer?
Combien de temps pour mettre un canon tir à l'?
ve topu bırakıp tepelere doğru gitti.
Et canon abandonné et est montée sur la colline.
Topu ateşlemek için barut.
La poudre pour tirer le boulet.
Herkese yürüyüşe falan çıktıklarında plaj topu büyüklüğünde gizemli bir küre görüp görmediklerini sorarız.
Demande à n'importe qui s'ils sont sortis se promener et ont ramené une mystérieuse sphère de la taille d'un ballon de plage.
Topu topu kaç tane cenazeye katılacağım ki?
À combien de funérailles puis-je aller?
İkimiz için de komaya sok o topu evlat.
Frappe cette balle, putain, pour nous deux, gamin.
Beyzbol liginin açılış gününde topu kıçından mı fırlatacaksın?
Projeter la balle inaugurale de la saison de baseball par le cul?
Kocamı politik bir futbol topu olarak kullanmaya başladı. Ben de onu arayıp durmasını istedim.
Elle a commencé à se défouler politiquement sur mon mari, alors je l'ai appelé pour lui demander d'arrêter.
Peynir topu.
Bal ringard.
Atışını yaparken atabildiğin kadar hızlı at ve topu herkesin içinde o çocuğun suratına yapıştır.
Quand ça sera ton tour, lance aussi fort que tu le peux, Et touche ce gamin en plein visage.
Gördüğüm en harika bowling topu.
C'est la boule de bowling la plus cool que j'ai jamais vu.
Harika bir bowling topu almak için bütün Apple hisselerimi satmak istiyorum.
Je voudrais vendre tout mon stock Apple pour que je puisse m'acheter une jolie boule de bowling
Pis bir tenis topu bile çift gökkuşağı gibi geliyor.
Une balle de tennis sale c'est comme un double arc-en-ciel.
Topu yeniden doldurun!
C'est trop dangereux de s'approcher!
Topu mümkün olan en kısa sürede tekrar doldursalar bile en az 20 saniye daha sürecektir.
Si c'était le cas,