English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ T ] / Topu al

Topu al translate French

319 parallel translation
Baker topu alıyor, sopayla sahadaki ikinci adama fırlatıyor.
Baker fouette la balle.
Haydi, topu al.
Tiens, attrape la balle.
Haydi! Topu al.
Allez, la balle!
Misafirler için bir çift varmış.Topu al.
Va chercher la balle.
Bu saçma kıskançlığa bir son verip şu topu alır mısın?
Pas de scène de jalousie, va chercher la balle.
Wilson vuruyor ve Meclis katibi topu alıyor.
Wilson engage et c'est... Un employé municipal attrape la balle.
Topu takip et, daha sonra topu al, çalışla ve topa vur!
chercher le ballon, tacler, tacler, dribbler, dribbler, tirer.
Sanderson arkada. Topu alıyor.
Sanders au quarterback qui passe au running back.
Allen seken topu alıyor.
Allen saisit le ballon.
İşte, topu al.
Tiens. Prends-le.
Topu alıyorsun, sıçrıyorsun ve potaya bırakıyorsun. Anladın mı?
On prend, on saute, et panier.
Tamam Şef, buraya. Topu al.
Tiens, prends Ie ballon.
Haydi, şu topu al!
Allez, lance cette balle!
İşte orada! El verin, el verin. Topu al ve buraya getir.
Viens par-là, Ramène tes grosses fesses!
Topu al ve buraya getir.
Dépêchez-vous! - Mettez le canon par ici!
Chalmers, şu topu al.
Chalmers, détruis ce canon!
Topu al.
Ramasse-la.
Topu al. Şimdi koş. Koş.
Allez, cours maintenant.
Tamam, topu al.
Bon. Suis la boule.
Topu alıp Merle'e at.
Tu récupères le ballon et tu passes à Merle.
Eğer topu alırsan, sana para vereceğim.
Je te donne de l'argent si tu prends la balle.
- Topu al ve sesini kes.
- Remets le ballon en jeu et tais-toi.
Hadi, topu al.
Prends ta boule, on part.
Kevin Johnson topu alıp sağa döndü.
Johnson attrape le ballon, va à droite!
Topu al.
Attrape la balle.
Gelişmeleri kendini kaybetmeden sakince ele alıyordu ama ateş topu gibi kızgın bir dostu vardı.
Il attendait son heure, mais son second était en boule.
Şimdi topu al.
Vous ramenez la boule.
Topu al, aynen şöyle...
Vous la ramenez comme...
Topu Tuzakçı'dan al, bacak arana koy, göbeğinin altında sakla ve karşı kaleye doğru yürü. Tamam mı?
Tu récupères le ballon entre les jambes et tu le caches sous ton ventre en avançant vers le but.
Şimdi onlar Fiori Tepesi'ni alıyorlar ve onların da topu yok. Savaş sanatı kendi yönünü tayin ediyor...
Quand ils auront pris Monte Fior, on ne leur enverra pas d'artillerie et la stratégie suivra son cours.
Topu al bakalım.
Prends Ie ballon.
Riot topu güzel çevriyor ama Terror pası alıyor.
Bon contrôle de balle des Riot, Mais la Terreur descend en piqué et opte pour une autre passe
Ya ennesini de beraber alırız veya topu kendi başımıza buluruz.
On emmène sa mère avec nous ou on se débrouille sans lui.
Bir futbol topu, bir daha basket topu ve Duanie alır küçük bir topu.
Un autre et encore un autre, et Duanie se retrouve avec la balle.
Topu al!
Le ballon!
Al, Steve'in annesi ve bir bowling topu arasındaki farkı biliyor musun?
Tu connais la différence entre la mère de Steve et une boule de bowling? C'est quoi?
Angels yerini alırken ilk vuruş töreni için hazırız ve İngiltere Kraliçesi ilk topu atmaya hazır.
Pendant que les Angels se placent sur le terrain, la cérémonie de la mise en jeu va avoir lieu avec la Reine d'Angleterre qui va lancer la balle.
Bu bir top gördüğün anlamına mı geliyor? Topu restorana götürdüğünde gideceksin. Küçük Alik, sen al ve hiçbir yere gitmeyeceksin.
Si tu trouves la bille, tu pourras emmener Alik au restau.
Benim ATV'mi al. Fakat topu yok.
Mais enlève le canon.
Adam Banks topu alıyor Banks mavi çizgiyi geçiyor!
allez!
Al şu topu.
Prends le ballon.
İleri pas atarlarsa, topu havada görene kadar bekleyin sonra da gidip alın.
S'ils font une passe en avant, regardez le ballon en l'air et allez le chercher.
Thompson topu geri alıyor. Evet!
Thompson le récupère pour les Irlandais.
O akşam öğrendiğime göre 150 den fazla beysbol topu... oraya kaçmış, ve hiç birisi geri alınamamış,
J'appris que plus de 150 balles de baseball... étaient tombées de l'autre côté, et qu'on ne les avait jamais revues.
Smalls, Yani sen eve gidip Bebek Ruth imzalı bir topu mu alıp...
Que t'as pris une balle qui portait la signature de Babe Ruth...
Bill, imzalı topu sevmesine rağmen, Bebek Ruth imzalı topu izinsin alıp... oynamama hala kızgındı.
Même si Bill adorait la balle des Tueurs... il m'en voulait d'avoir pris... sa balle et de l'avoir abîmée.
Bu hem hızlı hem kolay ve neredeyse hiç vakit almıyor biz 7 kiloluk çöpü alıp onu bu hale getirdik çok güzel ve yeni bir yatak- - Bovling topu.
Moi, oui! C'est rapide, c'est facile, et en un rien de temps Nous avons pris 7 kilos d'ordures d'hier que nous avons transformés en superbe pot en boule de bowling
Bu izler, kadının ateş topu gördüğü alandan, yerel polis tarafından alınmış.
C'était dans le champ où la femme a vu un feu follet.
Lastik Adam, topu sağlam olan sol elinden alıyor.
L'Homme de Caoutchouc prend la boule de sa main gauche valide.
O zaman git bir kaç tane tenis topu satın al.
ACHETE DES BOULES QUIES.
Golf topunu alıp, etrafına şu kremi sürdü sonra golf topu uçarak Smith'in kafasında patladı.
Il a mis une crème sur une balle de golf, puis la balle a décollé et... a atterri sur la tête de Smith.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]