Umrumda değil translate French
4,066 parallel translation
# Bugün hiçbir şey umrumda değil #
♪ aujourd'hui ne comptera pas ♪
Umrumda değil...
Ça n'a pas d'importance...
Apaçi saçları umrumda değil.
Les poils aux doigts c'est pas grave.
Size ne önerdiği umrumda değil.
Je me fiche de savoir quelle place il vous a offert.
Ve açıkçası, nasıl olacağı umrumda değil. Yeter ki bir sonraki kurbanına ulaşmadan onu yakalayalım.
Et pour être franc, je me fiche de comment on s'y prend du moment qu'on l'arrête avant qu'il ne fasse une autre victime.
Chris'den bahset, yoksa giderim, ve mektup da umrumda değil.
Parle-moi de Chris ou je pars et tant pis pour la lettre.
Annenin ne dediği umrumda değil.
Je me fiche de ce que ta mère dit.
Umrumda değil.
Choisissez entre vous.
Ve Phillip'in oğlum olmaması umrumda değil!
Et ça m'est égal que Phillip ne sois pas mon fils!
Dedektif UzayZaman umrumda değil.
J'en ai rien à faire d'Inspecteur Spacetime
O aptal sözleşme umrumda değil.
Je me fiche de ce contrat stupide.
Kimsenin ne dediği umrumda değil.
Je me fiche de ce qu'on dit.
Tetiği kimin çektiği umrumda değil.
Je me fiche de qui a appuyé sur la gâchette.
Umrumda değil.
Je m'en fiche.
Ne yaparsa yapsın, umrumda değil.
Tu sais quoi? J'en ai rien a faire de ce qu'elle en fait.
Milletin dediği umrumda değil, depodakileri hissediyorum.
Je m'en fou de ce que les gens disent, je ressent ce casier.
Bart'ın bir güreşci, ya da otobüs şoförü olması umrumda değil ama eğer kötü davrandığı için çok ilgi çekerse içinde kötü birine dönüşebilir.
Je m'en fiche si Bart est un catcheur, un serveur, ou meme un laveur de rue, tant qu'il est une bonne personnes. Mais s'il porte trop d'attention à agir méchamment, il peut tomber dans la méchanceté.
İsterse bir hisse 13 sent olsun umrumda değil, almıyorum Danny.
Je me fiche que l'action soit à 13 cts, je n'achète pas, Danny.
- Umrumda değil.
Je n'en ai rien à faire.
Umrumda değil, hepsini istiyorum.
Je m'en fous. Je veux tout voir.
Tanrı umrumda değil.
Je me fiche de Dieu.
Bununla ilgili olarak muhtemelen ihtar alacağım ama umrumda değil.
Je sais que je vais probablement être censuré pour ça, mais peu importe.
Umrumda değil.
Je m'en fous.
Git, sokağa at. Umrumda değil.
Mettez le dans la rue pour ce que je m'en soucie.
Gönüllü olmuş olması umrumda değil.
Je me fiche qu'il soit volontaire.
Ne kadar teknolojik oldukları umrumda değil.
Je m'en fiche qu'ils soient avant-gardiste.
Aşırı dramatik gözükmek istemem ama burada olanlar pek umrumda değil.
Je ne veux pas dramatiser, mais je me fiche de ce qui se passe.
Umrumda değil.
J'en ai rien à faire.
Nasıl göründüğü umrumda değil.
Je me fiche de quoi ça a l'air.
Felç olman umrumda değil.
Je m'en fiche si tu es paralyser.
Burs murs umrumda değil.
On s'en fiche de la bourse!
Bana karşı yöneltilen acıma duygusu umrumda değil.
Je me fiche de la compassion.
Gerçekten umrumda değil.
Ca m'importe peu.
Ama normal olup olmaması umrumda değil. Benim umursadığım, senin içinde olman.
Mais je m'en fous s'il est normal, je veux juste que tu en fasses partie.
Umrumda değil.
Je m'en fout.
Hayır, çünkü A : altıncı hissim kuvvetli değil, ve B : umrumda değil.
No, parce que A : je n'ai pas de ESP, et B : je m'en fiche.
- Umrumda değil.
- Je m'en fiche.
"Beni hapse atsalar da umrumda değil, Todd Bratcher bana tecavüz etti."
"Je me fiche qu'ils me mettent en prison, Todd Bratcher m'a violée"
Umrumda değil.
Je m'en moque... pas de lui.
Bunu Edgar için değil, Ted için yapman umrumda değil.
Je m'en fous si vous faites ça pour Ted et non Edgar,
Umrumda değil. Eddie'nin saçını altı yıl önce tekrar test ettirmişsiniz.
Vous aviez retester les cheveux d'Eddie il y a six ans.
Lanet bir bebek umrumda değil.
je n'en ai rien à faire, Bébé.
- Umrumda değil.
- Je m'en fous.
Neden başkanı öldürüyorum? Umrumda değil, gerçekten.
Pourquoi tuer la Présidente?
Umrumda degil,... yalnizca halledilmesini istiyorum. Evet, Kalinda ile çalisacak.
Je m'en fiche, je veux seulement que ce soit fait.
Ve ben de : "Baykuşlar yedi ve umrumda bile değil" dedim çünkü çok mutluydum.
J'ai répondu "Les hiboux les ont mangés, mais je m'en fous parce que je suis si heureux".
Umrumda değil.
Pas grave.
Nasıl kullanıldığı umrumda değil.
Je me fous de comment c'est utilisé.
Canları cehenneme, beni dışlamaları umrumda bile değil.
Qu'ils aillent en enfer. Je m'en fous qu'ils me rejettent.
Ne hissettiğin umrumda değil.
Je suis fier de toi.
Vermesen iyi olur, çünkü ne çeşit bir süper asker olduğun umrumda bile değil.
Mieux vaut pas, car je me fiche de ce genre de super soldat que tu es.
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değil mi efendim 66
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değil mi efendim 66