Uzun değil translate French
2,329 parallel translation
- uzun değil.
Ce n'est plus très loin.
Biz sıkı çalışırız, uzun değil.
On travaille dur, pas longtemps.
Yeterince uzun değil ama.
Je me serais passé de te voir.
Bir lokantacıya harcamak için uzun değil, değil mi? Tabii ki, değil.
C'est pas trop long à consacrer à un traiteur, non?
- Fazla uzun değil, bir yıldan daha az.
- Pas très longtemps, en fait. Moins d'un an.
Hadi, kapa şu kapıyı, benimki o kadar da uzun değil.
Hé, allez, fermes la porte, elle n'est pas si grande.
Uzun değil, altı ay.
- Seulement 6 mois.
Fazla uzun değil, hayır.
- Non, pas trop.
Erkenden geleceğim, gece geç saate kadar kalacağım çünkü hayat, en iyi arkadaşım dediğin o sakallı sarılma canavarına rastlama ihtimâli olmadan bu hastanenin koridorlarında dolaşmak yerine ailemle zaman geçirecek kadar uzun değil.
J'arrive tôt, je pars tard, car la vie est trop courte pour passer du temps en famille, quand je peux circuler dans cet hôpital sans croiser ce barbu que tu appelles ton meilleur ami.
Düşündüğün kadar uzun değil.
Pas autant que tu le croies.
Yayılması uzun sürmedi, değil mi?
Ça n'a pas été long pour que ça se propage partout, non?
Sanırım uzun süredir burada değil. 2 hafta belki.
Ça ne fait que quelques semaines qu'il est Ià.
Uzun hikaye, çok da mutlu bir hikaye değil.
C'est une longue histoire pas très gaie.
- O zaman "suçlu değil" demek ki? Umduğumdan biraz uzun sürdü, biraz abartıp kurbanın civarının 5 kilometre karelik haritasını çıkardım.
Ça a été plus long que prévu, mais j'ai préparé une carte de 5,2 km autour de la victime.
Biliyorsun, bu kadar uzun bir süre seks yapmamak sağlıklı değil.
C'est malsain de ne pas baiser pendant un si long moment.
Uzun falan değil.
- Pas long.
Uzun bir gündü, değil mi?
Longue journée, hein?
- Ve sevişmek bizim için imkânsız ve hatta uzun bir süre öpüşmeyeceğiz ve her şeye ta en başından başlayacağız ve hiçbir şey garanti değil.
On ne s'embrassera même pas. On doit tout reprendre à zéro. Et il n'y a aucune garantie.
Diğerlerinden daha zeki olduğum için değil. İki kat daha fazla ve iki kat daha uzun çalışabildiğim için.
Pas parce que j'étais plus futé, mais parce que je pouvais travailler plus et plus longtemps.
Uzun süre bekledikten sonra, hesabı kontrol ettin, değil mi?
Vous avez attendu si longtemps, il fallait que vous vérifiez ce compte, n'est-ce pas?
Beni bulmanız çok ama çok uzun zaman aldı, değil mi?
Vous en avez mis du temps pour me retrouver, n'est-ce pas?
- 24 saat uzun bir süre değil.
24 heures et ils ont rien.
Uzun süredir bu işin içindesin değil mi?
Vous côtoyez tout ça depuis longtemps.
Bak Justin, uzun vadede planlarının olmaması yanlış, birşey değil- - ama "süper mario" oynamak öyle.
Ecoute Justin, il n'y a aucun mal à ne pas avoir, tu sais, un plan à long terme, Mais jouer à "Super Mario Bros"
Uzun zaman oldu, değil mi Sio?
Ca faisait longtemps. Pas vrai, Sio?
Uzun zaman oldu, değil mi Sio?
Ca fait longtemps. Pas vrai, Sio?
Kutner'ın intiharını eline yüzüne bulaştırmış olsa bile onun için sorun değil. Zaten hayatı çirkin, hayvani ve uzun olarak tanımlıyor.
Même si House est affecté par le suicide de Kutner, il trouve déjà la vie brutale et longue.
Maya takviminin uzun hesaplarına göre,... tarih 1912 yılında sona erecek, ama ruhani aydınlanma yüzünden değil. Yüz milyonlarca insan ölecek, bu kesin.
Selon le cours du calendrier maya, ce sera la fin de l'histoire en 2012, non à cause de l'illumination spirituelle, des centaines de millions de personnes vont mourir, c'est dit.
Uzun zaman oldu, değil mi?
- Ah! Daniel! C'est faisait longtemps!
Bu, kasılmaları dengeleyecek ama uzun süreli değil.
Ceci va stopper les spasmes, mais pas pour longtemps.
Uzun sürecek mi, çünkü kocam pek de rahat değil.
Ce sera long? Mon mari est très mal en point.
- Önemli değil. Uzun zaman önceydi.
C'était il y a longtemps.
Evet ama... uzun süreliğine değil.
- Il vous gênait. Pas pour longtemps.
Gerçekten de uzun zamandır yapmadın değil mi?
Ça fait vraiment longtemps pour vous, hein?
Hurley uzun bir adam değil mi?
Hurley est grand, non?
Vampirlerin uzun sivri dişi vardır değil mi?
Les vampires ont des crocs.
İkincisi fazla uzun sürmedi değil mi?
Ça n'a pas été très long la 2e fois?
Dinle uzun zamandır arkadaşız değil mi?
Ecoute. Ça fait longtemps qu'on est amis, n'est-ce pas?
Çok uzun süre değil.
Pas tant que ça.
O kadar da uzun boylu değil paşam.
Ce n'est pas aussi simple.
Uzun bir gece olacak değil mi?
La nuit va être longue...
Brent, Julianne için uzun zamandır çalışıyorsun değil mi?
Tu travailles avec Julianne depuis longtemps.
Bacakların benimkilerden daha uzun, bu adil değil. Oh, pardon.
- Ça va jamais finir?
Uzun süre buna takılıp kaldım. Şimdi ise hiç dert değil. ... çünkü şunun farkına vardım ;
J'ai attendu ça si longtemps et ça m'a semblé si... facile, que j'ai réalisé que le fait qu'un mec m'ait fait du mal ne veut pas dire qu'ils le feront tous.
Görkemli ve uzun bir boynu var, değil mi?
Elle a un haut cou majesteux, n'est-ce pas...
Biliyorsun uzun zamandır Rogerla birlikte....... ve eğer ciddi bir şeyler olsaydı bana söylerdi, değil mi?
Eh bien, tu sais, elle est avec Roger depuis longtemps... et si ça allait mal, elle me l'aurait dit, pas vrai? - Oui, oui. Tu sais, tu peux...
Hayır, hiç de değil. Peki, eğer o bir teröristse, Kuransky'den daha uzun süredir gizli iş çeviriyor.
- Eh bien, si c'est un terroriste... il est en planque depuis plus longtemps que Kuransky.
Yalan söylüyor olsalardı daha uzun olurdu, değil mi?
S'ils mentaient, ils auraient pris plus de temps, non?
Ama sorun değil, çok uzun zamandır doktor olmamama rağmen, serum takmakta ve hap vermekte çok iyiyim, bu yüzden bir şey olmaz.
Ce n'est pas grave. Je suis un jeune médecin, mais je sais mettre des intraveineuses et donner des médicaments. Tout ira bien.
Uzun vadeli değil.
Pas longtemps en tout cas. - Pourquoi?
Evet, sen ve Henry uzun zamandır arkadaşsınız, en azından bir kez ilişkiye girmişsinizdir, değil mi?
Alors, Henry et toi... vous êtes amis depuis longtemps. T'y as bien goûté au moins une fois, hein?
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil misin 154
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değildim 75
değil mi çocuklar 56
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil misin 154
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değildim 75
değil mi çocuklar 56