English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ V ] / Vazgeç

Vazgeç translate French

1,985 parallel translation
Kim? Vazgeç artık.
Qui?
- Vazgeç Tony.
Abandonne, Tony.
Bu tutkularından vazgeç.
Apprends à rabaisser tes ambitions.
- O yüzden vazgeç bundan.
Alors laissez nous faire.
O yüzden vazgeç.
Je ne serai pas une pute. Laisse tomber. D'accord?
Oyunlarından vazgeç ve işini yap!
- Arrête de jouer et fais ton boulot!
Bundan vazgeç, ahbap.
Il faut que tu laisses tomber.
Kaderine küsüp bu sevdadan vazgeç
C'est la faute d'un simple détour du destin
Korkak gibi davranmaktan vazgeç.
– Ne sois pas si froussard.
Lee, başkalarının işine karışmaktan vazgeç.
Lee, quand t'occuperas-tu de tes affaires?
Kendini suçlamaktan vazgeç artık.
Arrêtez de culpabiliser.
Kendini suçlamaktan vazgeç ve bana bir şeyler söyle.
Pas de reproche. Dites-moi une chose :
- Vazgeç yavaş kuş!
Abandonne, traînarde!
Bu bir emirdir, çocuktan vazgeç.
C'est un ordre, donne moi le garçon.
Onun gözünde kusursuz bir evlât olamadığını düşünmekten vazgeç.
Arrête de vouloir être la fille parfaite.
Bu kadar endişelenmekten vazgeç.
Ecoute, tu ne dois pas te faire autant de soucis.
Herkesin sana karşı olduğunu düşünmekten vazgeç.
Arrête de croire que tu es le centre du monde!
Onun hayatına karışmaktan vazgeç anne.
Et arrête ton ingérence.
Vazgeç. Şimdiden benden yoruldun mu?
- Hé, laisse donc faire, toi.
Frank bundan sadece kendin istediğin için vazgeç, odadaki herkes gözlerini sana diktiği için değil.
Frank... Arrête de boire parce que c'est ta décision, pas parce qu'il y a des gens qui t'observent et te jugent.
Vazgeç.
Va chez toi.
Ve sorular sormaktan vazgeç artık.
Et arrête, avec toutes tes questions.
Brad vazgeç. Hepsi lezbiyen.
Oui Brad, laisse tomber, elles sont toutes lesbiennes.
Hadi ama. Çocuk gibi davranmaktan vazgeç.
Arrêtez de faire l'enfant.
Orospu çocuğu! Vazgeç lütfen! Neredesin?
Espèce d'enfoiré, arrête!
Sende hepimiz gibi sıradan bir çocuksun. Bu yüzden, ne yapacağımı söyleyebilecek biriymişsin gibi davranmaktan vazgeç.
T'es qu'une gamine, comme nous, alors arrête de faire comme si tu pouvais me commander.
Şey, ben - Gözlerini kaçırmaktan vazgeç ve konuşurken anlaşılır ol.
- Ne te frotte pas l'œil et articule!
Vazgeç, kendini küçük düşürüyorsun.
Abandonne. Tu te rabaisses.
Brian, iş arkadaşının kuzey New York'tan olduğunu öğrenince onun cebinden sana Chelsea ismiyle mesaj attı ki kızdan vazgeç.
Brian a su qu'un type qui bossait avec lui est du nord de l'état de New York. Il lui a piqué son téléphone, t'a envoyé un message passant pour elle pour que tu passes à autre chose.
Ben sana kaç kez bu kadar çirkin olmaktan vazgeç, dedim? "
Combien de fois je t'ai demandé d'arrêter d'être laide?
Kendine bir iyilik yap. Bundan vazgeç.
Alors, rends-moi service, abandonne.
Evine git, güzel bir yemek ye güzel karınla seviş. ... ama başkalarının parasının peşine düşmekten vazgeç.
Rentre chez toi, mange un bon repas, fais l'amour à ta jeune et belle femme... mais cesse de courir après l'argent des autres.
Evine git, güzel bir yemek ye, sevimli ve genç eşinle aşk yap, ama başkalarının parasını toplama sevdasından vazgeç.
Rentre chez toi, fais un bon repas, fais l'amour à ta jolie jeune épouse, mais arrête de quémander l'argent des autres.
Onu aramaktan vazgeç.
Ne cherchez plus à le contacter.
Vazgeç, dostum.
Laisse tomber, vieux.
O zaman hata yapmaktan vazgeç.
Alors, cesse d'en avoir.
Kalkıp Maggie ile konuşmaktan vazgeç.
Tu ne te lèves pas pour parler avec Maggie.
Bana Nips demekten vazgeç, Tony.
- Arrête de m'appeler Nich.
Vazgeç.
Il vous suffit d'oublier
Vazgeç!
Abandonne!
Vazgeç.
Laissez tomber.
- Vazgeç artık. Onlar öldü.
Lls ne sont plus là.
O zaman bana öyleymişim gibi davranmaktan vazgeç.
Alors, arrêtez de me traiter comme telle.
- O benim kocam. - Sanki bi anlamı varmış gibi şunu söylemekten vazgeç.
Arrête de dire ça comme si ça signifiait quelque chose.
Vazgeç çaylak.
Laisse tomber, bizut.
Vazgeç Brooke.
Laisse tomber, Brooke.
Vazgeç artık, Stifler.
Abandonne, Stifler.
Vazgeç, ezik!
Abandonne, débutante!
Vazgeç artık.
Il faut lâcher prise.
Sen de vazgeç...
Donc toi aussi...
Bu yüzden, vazgeç!
Arrête tes conneries!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]