English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ V ] / Vazgeçme

Vazgeçme translate French

687 parallel translation
Asla vazgeçme!
Va jusqu'au bout!
Jüri karar vermeden asla davadan vazgeçme.
N'abandonnez pas la cause tant que le jury délibère.
Asla vazgeçme, benim sloganım bu.
Ne jamais renoncer, c'est ma méthode!
Vazgeçme, Miyoei!
On ne t'oublie pas, Miyoei!
Bak tatlım. Sakın vazgeçme.
Ecoutez, chérie, ne me lâchez pas.
İyi bir işin var, Kaşmir. Ondan vazgeçme. Tiyatro bir geçim kaynağı değil.
T'as une bonne place pour vivre, Casimir, Ben, garde-là, va le spectacle, c'est pas un métier.
Ama bir şey var, Tim ; sakın vazgeçme!
Mais ne renonce pas, Tim.
- Denemekten vazgeçme. Bırakma.
- Essaie encore, ne pars pas!
Sen yapman gereken şeylerden vazgeçme. Tanrı, seni bunları yapman için yarattı.
Vous, faisant ce pourquoi Dieu vous a créé.
İdeallerinden vazgeçme.
Vise haut et tiens bon.
Rüyalarından vazgeçme bu geceyi de unut.
Alors, accrochez-vous à vos rêves. Oubliez cette soirée.
Ne olursa olsun, vazgeçme.
J'espère que tout ira bien pour toi, Yuri. Devine?
Her şeyden vazgeçme şansın var ama ahlâki uygunsuzluklar yüzünden hepsini reddetmek zorundasın.
Pouvant changer les choses, vous ne le faites pas à cause d'une... incompatibilité morale.
Vazgeçme Ian.
- N'abandonne pas, Ian.
Bu, hayatından vazgeçme demektir.
C'est la mort assurée.
Ortak... Benden... Vazgeçme
Patron... ne m'abandonne pas.
Sakın vazgeçme.
Et te laisse pas avoir.
Bu kadar çabuk vazgeçme, sadece bakış açını değiştir.
Tu abandonnes trop vite. Change de tactique.
Vazgeçme!
Allez, courage!
Benden hemen vazgeçme Boomer.
Ne tire pas encore un trait sur moi.
Vazgeçme!
N'abandonne pas!
Vazgeçme.
Laisse-toi faire.
Ama sen dayanmalısın, ne yaparlarsa yapsınlar. Sakın vazgeçme. Ne kadar uzun dayanırsan, pazarlığa o kadar şansın olur.
Mais tu dois rester de glace, ne pas céder, quoi qu'ils te fassent... pour qu'à la fin tu puisses négocier.
Vazgeçme. Pénélope!
Pénélope, à vous!
Perceval, Kadehi aramaktan asla vazgeçme.
Perceval, n'abandonne jamais la Quête.
- Kimin ihtiyacı var ki? - Nina'dan vazgeçme Koç.
Je peux me passer d'elle!
Buna inanmaktan asla vazgeçme.
Ne l'oublie jamais.
Vazgeçme Zack, başarabilirsin.
Tu réussiras, Zack!
- Oğlum, ondan vazgeçme.
- Fils, n'abandonne pas.
Vazgeçme.
N'abandonnes pas.
Asla vazgeçme ve iyi şans seni bulur.
N'abandonnes jamais et la chance te trouvera.
- Ona vazgeçme belgelerini getirin.
- Sortez les papiers de renonciation.
Sakın vazgeçme Haddy. Tamam mı?
Faut pas renoncer, d'accord?
Vazgeçme anne.
Ne renonce pas.
Vazgeçme mi? Mezun olup olmamam kimin umurunda?
Tout le monde s'en fout, que je finisse.
Asla vazgeçme.
Ne pas s'avouer vaincu.
Denemekten vazgeçme! Çürüyorum burada!
Mais insiste, je pourris ici!
Ben de hayattan vazgeçme noktasına gelmiştim.
J'ai voulu jeter l'éponge aussi.
- Kurtulabilirsin. - Vazgeçme!
- Tu peux être sauvé!
Sanırım vazgeçme zamanı.
Le moment est venu.
- Vazgeçme. Sakın vazgeçme.
Nadine, je t'interdis d'abandonner.
Yapma. Şimdi vazgeçme.
Ne laissez pas tomber.
Lütfen, vazgeçme.
N'abandonne pas.
Bana inanmaktan vazgeçme, duydun mu?
Ne me laisse pas tomber!
Güvenilir şirketlerin hisselerinden vazgeçme ; IBM
Je reste avec des valeurs sûres, comme IBM.
- Neyi yapmayayım? - Vazgeçme. - Vazgeçtim.
Arrête, tu étais aux petits soins pour elle.
Vazgeçme.
Continuez.
- Vazgeçme!
- Ne reculez pas!
Vazgeçme.
Je n'en ai plus.
Benden hemen vazgeçme Boomer.
Exactement ce que je ferais.
- tuatha, tuatha, chnox danu. - Vazgeçme...
Willow!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]