English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ X ] / Xi

Xi translate French

141 parallel translation
11 numaralı roket 20 dakika sonra fırlatılacak.
Le fusée XI sera lancée dans 20 minutes.
- 11 Numara'yla teması kaybetmişler.
- La numéro XI ne répond plus.
11 Numara Dünya'nın çevresindeki ikinci turunda görülebilir.
Le numéro XI devrait être visible ce soir.
Kral XI.Louis kadar adaletliyiz biz de.
Pour la justice, le roi Louis XI n'a rien a nous envier!
11.Bölüm.
Chapitre XI :
Parası varsa... Gitsin en lüks otelde kalsın!
Vous n'avez qu'à aller à Xi Huifang!
"Xi Hui Fang Genelevi"
Xi Huifang
Birader Ma, Xi Hui Fang'da bir kız varmış! hemde Chin Ling-tzu'e oldukça fazla benziyormuş!
À Xi Huifang, il y a une fille qui est le portrait craché de Jin Ling-Zi.
Kes sesini, orda olsaydı mutlaka bilirdim
Ne dis pas de bêtises! C'est juste que Xi Huifang... c'est un endroit que je connaissais bien.
her dolunayda buraya gelen kişi... İmparator Ping Xi'nin habercisidir örgütümüzün yükselişi... için ödenek getiririp
Chaque mois, la nuit de la pleine lune, un messager de Wu San-gui nous visite. Il nous apporte des fonds pour préparer nos forces et la liste des autres branches.
Xi hayatında hiç böyle bir şey görmemişti.
Xi n'avait jamais rien vu de tel de sa vie.
Xi düğümleri çözmek için kullandı.
Xi l'utilisa pour faire des cordes.
Xi tanrılara kızmıştı.
Xi en voulait aux dieux.
Xi o şeyi sığınaktan uzağa götürüp gömdü.
Xi emmena alors la chose pour l'enterrer.
Xi dedi ki : O şeyi gömdüm.
Xi dit alors : " J'ai enterré la chose.
Xi dedi ki : Bu şey dünyaya ait değil.
Xi répondit : " Cette chose n'a pas sa place sur terre.
Xi dedi ki :
Xi répondit :
Xi ki : O elindeki çok kötü bir şey.
Xi dit : " Tu tiens là une chose très mauvaise.
Ve Xi dedi ki : Çok akıllı bir şey yaptın.
"Tu viens de faire une chose très sage", lui dit alors Xi.
Birgün, çok gürültülü bir hayvan hızla Xi'nin yattığı yerden geçti.
Un jour, un animal très bruyant passa près de Xi, qui dormait.
Xi garip gözüken bir insan gördü ve onu selamladı.
Xi aperçut alors un homme étrange, qu'il salua.
Xi dedi ki : Bu komik bir sopa.
Xi demanda : " Voilà un bien étrange bâton.
Bir kilometre ötede, Xi yemek hazırlark en birden kabaca engellendi.
A 1 km de là, Xi préparait le dîner, quand il fut interrompu. A 1 km de là, Xi préparait le dîner, quand il fut interrompu.
O sabah, Xi hayatındaki en çirkin insanı gördü.
Ce matin-là, Xi rencontra la personne la plus laide qu'il ait jamais vue.
Xi kibarca dedi ki : Bize bu şeyi yollamanız çok nazikçeydi ama ailemi çok mutsuz etti. Lütfen geri alın.
Xi dit poliment : " Merci de nous avoir envoyé cette chose... mais elle a rendu ma famille malheureuse.
İlginç bir ses geldi ve Xi çok değişik bir hayvan gördü.
Il y eut un bruit curieux et Xi vit approcher un animal très étrange.
Xi hayal kırıklığına uğramıştı.
Xi était très déçu.
Hayvanlar çok gülünçtü ama yenilebilinirdi ve o acıkmıştı.
Xi rencontra des animaux ridicules, mais ils avaient l'air bon... et il avait faim.
Birden, genç bir çocuk Xi'ye garip sesler yaptı.
Un jeune garçon se mit soudain à jacasser.
O da dedi ki : Hayvanlardan birini vurdum.
Xi dit alors : " J'ai eu l'un de ces animaux.
Xi dedi ki : Gelin, oturun. Hepimize yetecek kadar et var.
Xi dit : "Venez, il y a assez de viande pour tout le monde."
Dedi ki : Hiç terbiyen yok.
Xi dit : " Vous êtes très mal élevé.
Adam bağırdı, ama öyle kaba biriyle konuşmak istemedi bu yüzden ona aldırmadı.
L'homme se mit à crier, mais Xi n'avait que faire... d'une personne aussi grossière. Il décida donc de l'ignorer.
Hayvanlar kaçtılar, o da peşlerinden koştu.
Les animaux s'enfuirent et Xi les suivit.
Xi'yi bir sürü insanın olduğu bir yere getirdiler.
Ils amenèrent Xi dans un endroit où étaient assis des gens.
Mpudi tercümesini zor buldu, çünkü onun dilinde suçlu için bir kelime yoktu.
Mpudi eut beaucoup de mal à traduire, car dans de langue de Xi... le mot "coupable" n'existait pas.
Xi dedi ki : Evet, vurdum, ama o adam aldı.
Xi répondit : " Oui, mais c'est lui qui l'a pris.
Evet, adı Xi.
Oui, il s'appelle Xi.
Haydi Xi.
Allez, Xi.
Xi dünyanın sonunu hiç bulamayacağını sanıyordu.
Xi croyait ne jamais trouver les portes du monde.
Kızlar kapıya çıkar Camlardan bakarlar XI. BİLGİ GÜÇTÜR ve ERKEN KALKAN YOL ALIR
ET LE MONDE appartient  CEUX qui SE LÊVENT TÔT
300,000 inanan Aziz Peter kilisesinin önünde... Papa Xl. Pius'u görmek için beklemektedir.
PAR UNE BELLE JOURNÉE, LA FOULE REMPLIT L'ÉGLISE SAINT PIERRE 300 000 fidèles... attendent devant Saint Pierre... l'arrivée du Pape Pie XI.
Papa Pius Xl hazretleri davetsiz misafiri... elindeki kutsal ferman ile uzaklaştırmaya çalışmaktadır.
Sa Sainteté, le Pape Pie XI... frappa l'intrus de son jugement sacré.
Aldershot'tan eve döndüğümüzden beri bunu aramış olduğun anlaşılıyor.
Chapitre XI, versets 14 à 17. Il semblerait que vous l'ayez vous-même recherché... Quand nous sommes rentrés d'Aldershot.
'audet XI, ben, USS Atılgan'ın Kaptanı Jean-Luc Picard.
Ici le Capt Jean-Luc Picard de l'USS Enterprise.
Bakılan dava numarası 2370192.
Affaire 2370192 Ching Wing-xi.
Star Trek XI :
Star Trek XII :
Qin Xi Restoranı mı?
Restaurant Qin Xi?
"Isaiah 11-6".
Isaïe XI, 6.
Aynı Xian'ın terracotta savaşçıları gibiler.
Comme les guerriers terra-cotta de Xi'an.
Elimize, harita geçerse biz onu Shi Yu, ya vereceğiz.
On remettra le plan à Xi-yuan.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]