English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Y ] / Yanımda

Yanımda translate French

12,160 parallel translation
Yanımda benimle birilerini sürüklemeden önce emin olmak istedim.
J'ai voulu en être sûr avant que je n'implique qui que soit d'autre.
- Evet, tam yanımda.
Juste à côté de moi.
Burada yanımda biri var, görüyormusun?
Vous voyez cet homme, là?
Yanımda duran bir adam var mı?
Voyez-vous cet homme, là?
Acil durumlar için yanımda hep gofret taşırım.
J'ai toujours sur moi une barre énergétique en cas d'urgence.
Baksana, bir daha asansörde kalsam yanımda seni isterim.
Si je dois encore être coincé dans un ascenseur avec quelqu'un, j'espère que ce sera avec toi.
Yanımda taşımıyorum.
Je ne l'ai pas sur moi.
Yanımda 15 kilo patlayıcı var.
J'ai 15 kilos de pains d'explosifs.
Yanımda olmasını istiyorum.
Je le veux de mon côté.
Her zaman yanımda olacaksın değil mi?
Vous serez toujours là pour moi, n'est-ce pas?
O yanımda, ben...
- Je le tiens...
Yanımda oturan adam horluyordu da.
Mon voisin ronflait.
- Ne yanımda mı?
Qu'est-ce qui est avec moi?
Hep bunu istedim. Ailemi yanımda, yani ait oldukları yerde görmek istiyorum.
C'est tout ce que j'ai toujours voulu, récupérer ma famille, leur place est à mes côtés.
Bunu isteyen her erkeği de yanımda sürükleyeceğim.
Je condamne quiconque me l'amène.
Dinle, seni ziyarete geldiğimde, kızkardeşimin bebeğini yanımda getirmem sorun olur mu?
Ecoutez, quand je suis venu vous voir, seriez-vous d'accord si j'emmenai l'enfant de ma sœur avec moi?
Her yere yanımda götürürdüm.
Je l'emportais partout.
Eva yanımda.
Hey, j'ai Eva.
Ama bu kanıt kutularını da yanımda, eve götürüyorum.
Mais j'emmène cette boîte de preuves avec moi.
Sen de katıl ve böylece tüm kızlarım yanımda olsun.
Viens, que j'aie toutes mes filles!
Yanımda güvendesin.
- Tu es en sécurité maintenant.
Kimseye yanımda olması için ihtiyacım yok.
Je n'ai pas besoin que quelqu'un soit là pour moi.
Yanımda USC İnşaat Mühendisliği Bölümü'nden Profesör Tomas Kolbrenner var. Kendisi olay yerinin fotoğraflarını ve videolarını inceledi.
Avec moi, Thomas Kolbrenner, professeur d'ingénierie structurelle à l'université de Californie, qui a étudié les photos et videos de la scène.
Angie'yi kaybettiğimizden beri hep yanımda oldular.
À la mort d'Angie, ils ont été là pour moi.
Yanımda koşan birinci sınıf bir kalp cerrahına hayır demezdim.
Ça ne me ferait pas de mal d'avoir un chirurgien à mes côtés.
İş bir vurguna geldiğinde, yanımda iki Gecko'yu da istiyorum.
Pour décrocher le gros lot, je préfère les deux Gecko.
Bence ondan olabilir. Septimus Spratt, eğer kovulursam seni de yanımda götürürüm.
ça a dû jouer. vous tombez avec moi.
Çünkü yanımda olduğun her an, ben seni yakalayıp öpmek istiyorum.
Parce qu'à chaque fois que je suis avec toi... J'ai juste envie de t'attraper et t'embrasser.
Yanımda getirmek istediğim arkadaşım onu arkamda bırakamam.
L'amie que je voulais amener Je ne peux pas la laisser derrière.
Yanımda kocam olarak dur.
Tiens toi à mes côtés comme mon mari.
Hatta yanımda, yazılı bir liste dolusu sataşma sözleriyle gelmiştim.
- Mm. - En faite, je suis venu ici ce soir avec une liste de questions ennuyeuses.
Bugün üzücü ve perişan bir gün oldu ama senin burada yanımda olman bana iyi geldi.
Cette journée a été triste et infortunée, vous avoir ici m'a aidée à y faire face, c'est tout.
Marigold'u da yanımda getirmeme müsaade eder misin?
Me laisseriez-vous amener Marigold avec moi?
Ben Çavuş Aziz. Bakan yanımda.
Ici le sergent Aziz, j'ai le ministre avec moi.
Annesinin özgün diş kayıtları yanımda.
C'est génial, mais... J'ai trouvé le rapport dentaire de sa mère. Tout est là.
Yakında yanımda olacaksın ve ikimizin programı da aynı saatlerde dolu olacak.
Bientôt, tu seras de retour, on aura le même dingue emploi du temps.
Keşke yanımda olsaydın.
J'espérais que tu sois là.
Askerde değil yanımda olmalıydın.
Tu ne l'as pas prévu. Tu devrais être là.
30 yıl önce, kumsalda uyandığım gün yanımda Colorado'lu çocuk yatıyordu. Ölmüştü.
Il y a 30 ans, le jour où je me suis réveillé sur la plage, couché devant moi c'était le Colorado Kid, mort.
Oraya geri döneceğim ve seni de yanımda götüreceğim.
J'y retourne. Et je t'emmène avec moi.
Bir önemi var mı bilmiyorum ama benim ilk adımlarımda yanımdaydınız.
Pour ce que ça vaut, vous étiez là pour mes premiers pas...
Sen hayatımıza girdiğinde, onun benim yanımda duruşu, sevgisi ve desteği O'nun... herşeyim olduğunun farkına varmamı sağladı.
Mais la façon dont elle m'a soutenue quand tu es arrivée dans nos vies, avec son amour et son soutien, m'a fait réaliser qu'elle est... tout.
Artık yanımda olmadığı için sıradan bir evmiş gibi hissediyorum.
Et maintenant qu'il est mort, c'est juste une maison.
- Evet, yanımda.
- Oui.
Ve şimdiki konumuzsa,... bu kısımda yüksek miktarda bir para yığınının kaybedilmesinin yanı sıra,... görünüşe göre arkadaşımız Kid ürünlerini paravan olarak kendi anlaştığı ortaklarına satma işindeymiş.
Voici le topo, excepté avoir perdu un pilier majeur de ce Chapter, il semblerait que votre ami Kid avait l'habitude de donner des produits à ses amis dealer
Yanı başımda onu bıçakladı.
Il l'a poignardé juste à côté de moi.
Yanımda iletkim yok.
Je n'ai pas mon rapporteur.
Fakat yanılıyorsan bir hiç içinde kısa bir gezinti olacak, ama çirkin bir kaldırımda leke.
Mais, si vous avez tort...
Benim hakkımda da yanılıyorsun.
Et vous vous trompez sur mon compte.
Etrafımda şöyle bir spin attı ve üzerinde ışıklar yanıp sönüyordu.
Elle tournait et clignotait de partout.
Travmatik beyin yaralanmasına neden olacak kötü bir şeyle karşılaştığımda bunu yapmalı. Fakat bunun yerine yanına başkasını alıp dolaşmaya çıkacak. Çünkü ben bir yatakta çürümekte olacağım.
Quand un sale truc m'est arrivé me causant un trauma crânien, mais au lieu de ça, Jésus était en virée avec un autre car me voilà, inconscient dans un lit.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]