Yaptik translate French
94 parallel translation
Bugün sigara teslimati yaptik.
On a livré des cigares.
Söyle bir anlasma yaptik.
Alors nous avons procédé ainsi :
Biz de aynisini ona yaptik.
On lui a rendu la pareille.
Bu da Davis. Burayi biz yaptik.
On travaillait ici.
Bir anIasma yaptik.
On s'est mis d'accord.
- Bir anIasma yaptik.
- On etait d'accord.
Bir anIasma yaptik.
On avait conclu un marche.
Anlaºma yaptik Binbaºi.
Nous avons un accord, commandant.
Beyin taramasi yaptik.
Nous lui avons fait un scanner cérébral.
Yapabilecegimiz her seyi yaptik..
On a fait tout notre possible.
Ne yaptik?
Qu'avons-nous fait?
Bunu birlikte yaptik.
C'est un homicide.
Bunu çogu kez yaptik.Böylelikle disari her zaman çikilabilir.
Nous avons fait ca déjà. Comme ca, on sortira toujours.
Aslinda biz bunlari onun için yaptik, O bizim için degil.
Nous avons fait quelque chose pour eux, pas eux pour nous.
Ama biz çoktan 100 kg penguenli manti yaptik bile.
Mais on a préparé 1 00 kilos de pâte pour faire des tempuras au pingouin.
Biz de bunu yaptik, ve sen buna saygi gostereceksin.
C'est ce qu'on fait. Tu dois le respecter.
Welshie! - Welshie mi? 2200'lerde bir kaç tane özel anma müzikali yaptik.
On a fait quelques spéciales musicales dans les 2200's, mais le type qui jouait Scotty n'arrivais pas à jodler.
Hey, biz de çok kahramanlik yaptik.
J'ai fait des trucs héroïques aussi! Ouais!
Bir uçak yaptik ve buradan uçuramiyoruz.
On a construit un avion. On peut même pas s'en servir.
Onu biz yaptik.
Nous l'avons construit.
Ne olursa olsun inanilmaz bir is yaptik.
Quoi qu'il arrive maintenant, on a déjà réalisé quelque chose d'incroyable.
Yaptik, degil mi?
Un peu, oui.
Biz zaten bir laboratuvar yaptik senin arastirman icin.
Nous avons déjà construit un laboratoire pour recevoir vos recherches.
Nefsi mudafa icin komsularimiza baskin yaptik.
Envahir nos voisins au nom du "self-defense".
- Biraz arastirma yaptik ve Mark ve ben sirketi bayagi begendik.
Après quelques recherches, la société nous plaît beaucoup.
Onu zaten iki kez yaptik.
On l'a déjà fait- - deux fois.
Carl'in onceki evliliginden iki cocugu vardi... ve biz de 5 tane yaptik.
Carl avait deux enfants d'un précédent mariage... et on en a eu cinq ensemble.
Endiselenme, bunu senin yerine biz yaptik.
Ne t'inquiète pas, Nous l'avons fait pour toi.
Biraz kesif yaptik.
On se baladait.
Neden ondan yaptik ki?
Des noix de pécan?
Ama, bilirsin iste, aramizda bir anlasma yaptik.
Mais nous avons conclu un accord.
Artik, tamamen kuru ve bil bakalim, ne yaptik.
L'air y est tout à fait sec, et tu sais ce qu'on a fait?
- Yeterince yaptik.
- J'en ai eu assez de ça.
.. evden ayrilmadigimizdan dolayi senle ben alakali yaptik.
Nous nous sommes impliqués, au moment où nous n'avons pas quitté la maison, quand eux ils y sont venus.
Ben, seks yaptik kesinlikle bir fahise ile, Bir M.S.T. kirmak çünkü orospu olmak utanmaz veya genç, ben unuttum.
J'avais eu des rapports sexuels, sûrement avec une prostituée, parce que j'avais chopé une M.S.T. Soit d'une pute ou d'une jeune dévergondée, j'ai oublié.
Bir çesit DNA ayari yaptik.
Pour booster son ADN.
Her neyse masadan kalktik ve yatak odasina geçtik, seks yaptik.
Donc on a quitté la table, on a passé au lit, et on a baisé.
Seks yaptik.
On a baisé.
Her neyse konusmak için yatak odasina gittik ve olaylar birbirini takip etti ve sonunda seks yaptik.
On est allés dans la chambre pour parler. Et de fil en aiguille, on s'est retrouvés au lit.
Bence büyük bir hata yaptik.
Je crois qu'on a fait une erreur.
"Biz kaza yaptik Biz, biz kaza yaptik"
"On va s'écraser On, on va s'écraser"
Eddie, simdi söyle yapacagiz. Dün gece çok yanlis bir sey yaptik. Bu evliligi iptal etme sansimiz var mi?
Euh, on a fait une grosse erreur hier, vous devez annuler le mariage.
Bir anlasma yaptik, kiz arkadaslarimizla ya da eslerimizle konusamiyoruz.
On a passé un marché : on appelle pas nos copines.
Az önce çok leziz bir kahvalti yaptik ve oraya bir an önce gelebilmek için elimizden geldigince acele ediyoruz.
Il revient et on doit y aller.
Burayi aile yatagi yaptik.
On dort tous ensemble.
Asistanligimizi beraber yaptik.
On était internes.
Baska neler yaptik?
Qu'est-ce qu'on a fait d'autre?
Arkadasïnïz icin elimizden geleni yaptïk.
Nous avons tout fait pour sauver votre ami.
- Bunu Gus'a da yaptïk.
- On l'a fait pour Gus.
Bu uçagi biz yaptik kendi ellerimizle. Dinleyin.
Écoutez.
Bunu ona biz yaptik.
- Voilà ce que nous lui avons fait.
yaptık 46
yaptı 88
yaptın 100
yaptım 350
yaptılar 29
yaptınız mı 19
yaptın mı 91
yaptım bile 41
yaptığını beğendin mi 27
yaptım mı 24
yaptı 88
yaptın 100
yaptım 350
yaptılar 29
yaptınız mı 19
yaptın mı 91
yaptım bile 41
yaptığını beğendin mi 27
yaptım mı 24