Yaptıgım translate French
54,371 parallel translation
Benim yaptığımı kızımın yapmasını ister miyim?
Je veux que ma fille suive le même chemin que moi?
Düşünecek olursan çok saçma çünkü buraya iki ay önce taşındım ve ne yaptığımı hiç bilmiyorum.
Ce qui est dingue, quand t'y penses, parce que j'ai emménagé ici il y a deux mois et que je suis paumée.
Hannah'nın Jessica'ya ve ona yaptığını söylediği şeyi cidden yaptın mı?
Tu as fait ce qu'Hannah dit que tu lui as fait, à elle et Jessica?
Çocuklar yaptığımızı sanıyordu, ben de yapmak istiyordum.
Et les mecs croyaient qu'on le faisait, et je le voulais.
Yaptığı şeyleri araştırdım.
Je me suis renseigné sur ce qu'il a fait.
Ya "Aradığım Kişi" bölümünde ciddi bir hata yaptın ya da algoritma sapıtmış.
Soit t'as écrit des âneries dans la colonne "Qui je cherche", soit l'algorithme est nul.
Bana yaptırdığın için sağ ol.
Merci de m'avoir fait faire ça.
Ve okuyamadım çünkü Hannah'nın bunu neden yaptığını
Et j'ai pas pu... la lire parce que... je commence à comprendre
Hannah'ya ne yaptığımı anlat.
Ce que j'ai fait à Hannah.
Neden çocukken yaptığımız gibi sakızlarını yutmuyorlar ki?
Pourquoi les gens avalent pas leur chewing-gum comme avant?
Yaptığın ya da yapmadığın şeyden sonra bana mı ödlek diyorsun?
Tu me traites de minable après ce que t'as fait, ou pas fait?
Onun bana ne yaptığını hatırlıyor musun?
Tu te souviens de ce qu'il m'a fait?
Ne yaptığımı biliyorum.
Je sais ce que je fais.
Çünkü beni yaptığım en kötü şeye göre değerlendirmeni istemedim.
Je ne voulais pas que tu me juges pour la pire chose que j'aie jamais faite.
Sen gidip herkese ne yaptığımı anlatmadan önce bunu göstermem için.
Que je puisse te montrer avant que tu révèles à tous ce que j'ai fait.
Ne yaptığımı biliyorum!
Je sais ce que je fais!
Ciddi misin Justin, şimdi mi ne yaptığımı kafaya takmaya başladın?
Maintenant tu t'inquiètes de ce que je fais?
O anda yaptığın her şeyi yapmanı istiyordum, o yüzden neden aklım başka yerlere kaydı, bilmiyorum.
Je voulais que tu fasses tout ce que tu faisais. Alors je ne sais pas pourquoi mon esprit m'a emmenée ailleurs.
Yaptığım şeyi neden yaptığımı açıklamam için.
Si j'explique pourquoi j'ai fait ce que j'ai fait.
Yanlış bir şey yaptığımı, anlamadığımı sandım.
Je croyais que j'avais fait quelque chose de mal.
Clay'e yaptığımız hiçbir şeydi.
Ce qu'on a fait à Clay, c'était que dalle.
Cidden yaptığın şeye mazeret uydurmaya mı çalışıyorsun?
T'essaies de trouver des excuses pour ce que tu as fait?
Birkaç hafta önce yaptığım bir şeyi ihbar edecektim.
J'aimerais déclarer quelque chose que j'ai fait il y a quelques semaines.
Yaptığımız onunkiyle kıyaslanamaz.
Rien de ce qu'on a fait est comparable.
Sırlarını tutmayı denedim ama bence yaptığım doğru değildi.
J'ai essayé de garder ces secrets, mais je n'aurais pas dû.
Ya ne hata yaptığımızı bilseydik?
Si on savait ce qu'on a fait de mal?
Ama tam olarak ne olduğunu ve kimin yaptığını bilmem lazım.
Mais je dois savoir ce qu'il s'est passé, et qui a fait quoi.
Doğru olanı yaptığımı sanıyordum.
Je croyais bien faire.
Yani yaptığımız tüm anlaşmalar bitmiştir.
Alors il n'y a plus aucun arrangement qui tienne.
Kurtarıcılar'la yaptığımız sulh her an bozulabilecek gibi olsa da en azından bir uzlaşma var.
Cette paix avec les Sauveurs est douloureuse. Mais c'est la paix.
Bu, senin yaptığın mermi arkadaşım.
Ça, mon pote, c'est la balle que tu as fabriquée.
Biyokimyada doktora yaptım. Aynı şekilde immünoloji ve mikrobiyolojide de. Doktora eğitimimi de tamamladığım için doktor oldum.
J'ai des thèses en biochimie, en immunologie et en microbiologie, ce qui me donne le titre de docteur.
Yaptığını itiraf et ve özür dile de ben de bunu yapmak zorunda kalmayayım.
Avoue que c'est toi, demande pardon et c'est réglé.
Yaptığımız bizi buldu diyelim.
Ça l'a énervé.
Orada yaptıklarımız şu an yaptığımız şey Judith'e ve Glenn'le Maggie'nin bebeğine bir gelecek yaratmak bu savaşa karşı savaş vermek, yaşamak budur işte.
Ce qu'on a fait là-bas, ce qu'on fait maintenant, préparer l'avenir de Judith et du bébé de Glenn et Maggie, mener le combat, ça, c'est une vie, c'est toi qui me l'as montré.
Herkese yaptığım şeyi anlatacağım.
Rendre public ce que j'ai fait.
Bildikleri her şeyi onlardan kapıp daha iyi yaptığımı fark etmediler bile.
Ils se rendaient pas compte que je les observais et que je faisais mieux.
Eskiden nasıl biri olduğumu, neler yaptığımı...
Qui j'étais, ce que je faisais...
Sonra gelip nasıl yaptığına bakacağım.
Je verrais comment vous avez fait après.
Yaptığım şeyi düşününce bunu hayal etmek zor, farkındayım.
Je sais que c'est difficile à imaginer, en considérant ce que j'ai fait.
Negan, sana yaptığı tekliften bahsetti bana.
Negan m'a relayé son offre pour toi.
Kurtarıcılar ne yapmamızı söylerse yapıyoruz. Hâlâ da öyle yaptığımızı sanıyorlar ama yapmayacağız, onlarla mücadele edeceğiz.
On fait tout ce qu'ils nous disent de faire, et ils pensent qu'on le fait toujours mais ce n'est pas le cas.
Çünkü öldürdüysen ve bunu öğrendilerse Krallık'ın yaptığını düşünebilirler ve biz de avantajımızı kaybederiz.
Le cas échéant, s'ils le savent, ils peuvent s'en prendre au Royaume. On perdrait l'avantage.
Bu hafta 6. kez terfi ettim ama hala ne iş yaptığımı bilmiyorum.
Je viens juste d'avoir ma sixième promotion de la semaine, et je ne sais toujours pas ce que je fais.
Oradaki onun anısı mı? 11 Eylül'de ne yaptığın ile en sevdiğin spor gafları arasındaki anı?
C'est l'un de vos souvenirs d'elle ici... entre là où vous étiez le 9 / 11 et vos rediff. préférées de sport?
Ve bize bunu yaptığım için çok özür dilerim.
Et je suis désolé, de nous avoir infliger ça.
Parmaklarım yok ama tırnak işareti hareketi yaptığımı anlamışsındır umarım.
J'espère que mon manque de doigts n'empêche pas la perception de mes citations.
Hiç, yaptığım aptalca bir şey.
Rien, un truc débile que j'ai fait.
Hayatınızı sayemde sürdürdünüz karşılığında da düşmanlarımla işbirliği yaptınız.
Je vous ai offert une vie. Vous m'avez remerciée en conspirant avec mes ennemis.
Rol yaptığım şey, ki senin de aynı şekilde benim olduğum şey.
Mais j'aime bien faire semblant, tout comme toi, d'assurer à tous les niveaux.
Olur da bir sinirini bozarsa, bunu Abigail için yaptığımızı hatırla.
Si tu sens la colère monter, dis-toi que c'est pour le bien d'Abigail.
yaptığım bu 21
yaptı 88
yaptın 100
yaptım 350
yaptılar 29
yaptık 46
yaptınız mı 19
yaptın mı 91
yaptım bile 41
yaptığını beğendin mi 27
yaptı 88
yaptın 100
yaptım 350
yaptılar 29
yaptık 46
yaptınız mı 19
yaptın mı 91
yaptım bile 41
yaptığını beğendin mi 27