Yaptığımız translate French
14,860 parallel translation
Krallarının canını bağışladım, böylece düşmanlarımıza ne yaptığımızı diğer kabilelerin görmesini sağladım.
J'ai épargné leur roi comme exemple pour les autres tribus afin qu'ils puissent voir ce que nous faisons à nos ennemis.
- En çok kaç yaptığımızı mı diyorsun?
Oh, tu veux dire c'est le plus.. Ouais, c'est le plus que tu peux avoir.
Beraber geçirdiğimiz zamanlar, hayatımın en inanılmaz anlarıydı. Fakat karımla konuştum ve bence artık ne yaptığımızı dürüstçe konuşma zamanımız geldi.
Ça a été les moments les plus incroyables de ma vie, mais, j'ai parlé avec ma femme, et je pense qu'il est temps que toi et moi d'être honnêtes l'un envers l'autre à propos de ce que c'est vraiment.
Ormanda daha güvenlikli bir şerit oluşturabilirdik belki de. Ama yaptığımız her şey, Rose Stagg'ın hayatını kurtarabilmek içindi.
Nous aurions probablement pu établir un cordon de sécurité de plus dans la forêt, mais tout ce qui a été fait l'a été dans le seul but de sauver, si possible, la vie de Rose Stagg.
Birlikte çalışmayı, her zaman yaptığımız gibi.
Qu'on travaille ensemble, comme avant.
Helen, bu körü körüne yaptığımız biyopsilerden biri değil.
Helen, ce n'est pas une autre biopsie coup de poker.
Kızın Cruz her isimsiz bahşiş aldığında senin kirli işlerini yaptığımızı bilmediğimi mi sanıyorsun?
Vous croyez que je ne vois pas qu'à chaque fois que Cruz a un appel anonyme, c'est pour faire votre sale boulot?
Birlikte yaptığımız en güzel şeyse oğlumuzdu.
Ce qu'on a réussi de mieux, ensemble, c'est notre fils.
Anne babası olarak onu güvende tutmak için zor bir fedakârlık yaptığımızı biliyorum.
Je sais qu'en tant que parents, on a fait un sacrifice difficile pour le garder en sécurité.
Baştan sona senin tıbbi gözetimin altında ne yaptığımızı.
Ce n'est pas comme si c'était de son propre gré. C'était quoi, Mulder?
Size burada ne yaptığımızı açıklamaya çalışayım.
Laissez-moi vous expliquer ce que l'on fait ici.
Sorun şu ki Bernard, senin ve benim yaptığımız şey çok karmaşık.
Mais ce que nous faisons, vous et moi, est... extrêmement complexe.
Konuklar yaptığımız ortada olan gösterişli işler için geri gelmez.
Les visiteurs ne reviennent pas pour nos idées les plus flagrantes, les plus criardes.
Bunu yaptığımızı kimseye söyleme.
Ne dis à personne qu'on a fait ça.
Tıpkı eskiden o çocuk şarkılarında yaptığımız gibi.
Comme quand on chantait des comptines.
Orada yaptığımız çalışmalar ile ilgili sorular sordular
J'avais travaillé avec Clarence Thomas, ils m'ont donc interrogée sur mes activités.
Yaptığımız işin sonuçları var kasten ya da kazara.
Nos actes ont des conséquences, prévues et imprévues.
Verdiğimiz kararlar, yaptığımız eylemlerin bir önemli var.
Les décisions qu'on prend, les actions qu'on intente ont un poids.
Şu an yaptığımız gibi onu izlemeye devam etmemiz bizim için en iyisi olur.
Le mieux avec elle serait de continuer à faire comme si de rien n'était, pour qu'on puisse la contrôler.
Birinci planı yaptığımız için şanslıydın.
T'es chanceux qu'on en soit resté au plan A.
Burada yaptığımız iş karışık.
Ce qu'on fait est complexe.
Yaptığımız her şeyi kenara fırlatmadan önce, adamla 10 dakikacık konuşmanı istiyorum.
Je te demande de lui parler 10 min avant de balancer tout notre boulot.
Ve evet, "yaptığımız" dedim.
Et oui, j'ai dit "notre".
Ama onlar bizim kiminle telefon seksi yaptığımızı biliyorlar, Web kamerasında nasıl burnumuzu karıştırdığmızı...
Mais ils savent pour nos coups de fil coquins, quand on se cure le nez...
Çocukken yaptığımız gibi yarışırsın.
Comme quand on était gosses.
Bunu yaptığımız için çok mutluyum, anne.
Je suis très heureuse d'être ici avec toi.
Tanrım. Burada hala ne yaptığımızı anlamıyorum.
Je me demande encore ce qu'on fait ici.
Ve hayır, yaptığımız onu sadece yere düşürecek. ve bizden biri gidip onu alana kadar orada kalacak.
Non, ça va juste l'assommer et elle restera en place, le temps que l'un d'entre nous aille la chercher.
Dördüncü sınıfta yaptığımız İlk Aşk, İlk Dans dansını yaparız.
On fait notre choré Dirty Dancing du concours de talent du CM2!
Bu hayatta yaptığımız tek güzel şey bu çocuk.
La meilleure chose qu'on ait faite en ce monde, c'est elle.
Ne yaptığımızı gidip görmelisiniz.
Il faut que vous voyez ce que nous faisons.
Bayan Sloane, ne iş yaptığınızı bize anlatır mısınız lütfen?
Madame Sloane, pouvez-vous nous décrire la nature de votre travail?
Yaptığınız olağanüstü işe saygım sonsuz beyler. Şirketimizin belli standartları var ve şahsen o standartların aşağısına tenezzül etmeye hazır değilim.
- Sans vouloir porter atteinte à votre prodigieux travail, notre firme défend certains principes que je suis pas prêt à sacrifier.
Bay Forde, ne iş yaptığınızı bize anlatır mısınız lütfen?
Monsieur Forde, pourriez-vous décrire la nature de votre travail?
Şu an tam olarak, kendimi affedip hayatıma devam etmemi söyleyeceğin kısımda mıyız? - Ne yaptığını bilmiyorum.
Là, vous allez me dire que je dois arrêter de m'en vouloir pour aller de l'avant.
İlk gün işten sonra yaptığım şey daha da rahatsız ediciydi.
Ce qui est encore plus inquiétant c'est ce que j'ai fait après le travail, le premier jour.
Bir şey daha. Araştırma yaptığınızı mı söylemiştiniz? Evet, odada birkaç dakika daha kalacağız ve sonra biz de binadan çıkacağız.
Nous serons encore quelques minutes dans la chambre, puis nous allons également évacuer.
Yaptığım her şey onun tutarsız vizyonundan kendimizi korumak, Hanlık'ı güvence altına almak içindi.
Tout ce que j'ai fait, c'est sécuriser le khanat pour nous protéger de sa vision imprévisible des choses.
Evet Evet. Yaptığınız şeyi anladım.
Oui, j'ai pigé.
Profesör Hill, ifadenizde, Yargıç Thomas'ın pornografik filmlere bakmanızı, isteyebileceği çıkarımını yaptığınızından bahsettiniz Ancak FBI ile yaptığınız konuşmada, sizden asla böyle bir şey istemediğini özellikle belirtmişsiniz.
Professeur Hill, dans votre déclaration, vous dites avoir tiré la conclusion que le juge Thomas voulait que vous regardiez de la pornographie, mais vous avez précisément dit au FBI qu'il ne vous avait jamais rien demandé de tel.
Babamla East'teki tenis kortunda kaç set maç yaptığınızı hatırlarım.
Je me rappelle de vous et de mon père jouant au tennis à East.
Yaptığınız şeye hayranlık duyuyorum, Bay Still ve başka zamanda olsak, bu düşünceyi desteklerdim.
J'admire ce que vous faites, M. Still. Dans une autre vie, j'aimerais pensé que je serais une aide pour votre cause.
Ama o bölümdeki her şey Jade Winslow'un hepimizin bildiği entellektüel bilgiler olduğundan yaptığınz şey doğru değil ama tamamen yasal yollarla, Achilles'dan 500,000 dolar mı aldınız?
Mais tout dans ce chapitre a été extrait de la propriété intellectuelle de Jade Winslow que l'on possède déjà, donc en substance, d'une manière complètement pas orthodoxe... bien que légale, nous avons avec succès escroqué Achilles de 500 000 $.
Yani tam olarak şu anda yaptığımız şey demek istiyorsun.
Comme nous, tu veux dire?
Genç bir yıldız olan Isiah Young gibi antrenman yaptığım partnerlerim var.
Je m'entraîne avec Isiah Young, c'est un jeune prodige.
Kızına yaptığım şey için gerçekten çok üzgünüm.
Hé, je regrette ce que j'ai fait à ta fille.
Her ne yaptığımı düşünüyorsanız ben yapmadım.
Je ne sais pas de quoi vous m'accusez. Mais ce n'est pas moi.
Hep yaptığımız gibi.
Comme on le fait toujours.
Hepimizin bir sürü fedakarlık yaptığını biliyorum ve bizi buraya getirmek için yaptığınız sıkı çalışma için minnettarım.
Je sais qu'on a tous fait des sacrifices et j'apprécie a quel point vous avez travaillé vous avez toutes les deux travaillé pour nous permettre d'arriver jusqu'ici.
Kimberlina, güzel kızımız için yaptırdığım güzel dondurmalı pasta ile gözlerini bayram ettir.
Kimberlina, régale tes yeux avec le plus beau des gà ¢ teaux glacés pour notre magnifique fille.
Yaptığınız kahramanlıkları öyle bir anlattı ki sizin de peruk takmış güçlü bir adam olmanızı bekliyordum ben de.
D'après ses récits de vos aventures, Je m'imaginais un Hercule en perruque
yaptı 88
yaptın 100
yaptım 350
yaptılar 29
yaptık 46
yaptınız mı 19
yaptın mı 91
yaptım bile 41
yaptığını beğendin mi 27
yaptım mı 24
yaptın 100
yaptım 350
yaptılar 29
yaptık 46
yaptınız mı 19
yaptın mı 91
yaptım bile 41
yaptığını beğendin mi 27
yaptım mı 24