Yirmi dokuz translate French
141 parallel translation
- Yirmi dokuz bin.
- 8800 mètres.
Yirmi dokuz mu?
Le 29?
Yol parasını ödedikten sonra yirmi dokuz rupee ve altı anna kaldı.
Ma mère m'a donné 30 roupies, et il me reste vingt-neuf roupies et six annas après avoir payé mon billet.
Eşimin söylediğine göre yirmi dokuz yaşındaymış.
Je crois qu'il a 29 ans. Que penses-tu de ma proposition?
- Yirmi sekiz, bilemedin yirmi dokuz.
Quel âge a-t-elle? 28 ou 29 ans.
- Evet, yirmi dokuza giriyorum, - Yirmi dokuz. Ne gece seçmişim.
J'ai bien choisi mon jour.
"Geri kalanların hepsinin yirmi dokuz tanedir " altı ayın sahibi olan kardeşim hariç "
Tous les autres n'en ont que vingt neuf sauf mon frère qui n'a que six mois. "
O zamandan bu yana, yirmi dokuz yıl geçip gitti, ama eski ateş asla sönmez!
29 ans déjà, mais le foyer ne s'est jamais éteint!
Yirmi sekiz, yirmi dokuz, otuz. Elli sekiz, elli dokuz, altmış.
... 28, 29, 30 58, 59, 60.
Yaşın yirmi dokuz.
Vous avez... 29 ans.
İki sosisli bir de gazoz, yirmi dokuz yapar.
Deux hot-dogs, un Canada Dry, 29.
Yirmi dokuz.
Vingt-neuf.
Yirmi sekiz, yirmi dokuz, otuz.
Vingt-huit, vingt-neuf, trente.
Yirmi sekiz.Yirmi dokuz.Otuz. Ben artık çıkıyorum.
"28, 29, 30, bonsoir!"
Yaşım yirmi dokuz.
j'ai 29 ans.
Otuz, yirmi dokuz, yirmi sekiz...
Trente, vingt-neuf, vingt-huit...
Yirmi dokuz.
Vingt-et-un
Yirmi dokuz dolarlık.
Vingt-neuf dollars.
Yirmi dokuz yıl önce şartlı tahliye sistemi, bildiğiniz gibi işlemez hale gelmişti.
Il y a 29 ans, la liberté sur parole... a été réformée.
Bin dokuz yüz yirmi dokuzda üzerinde baş olan diğer yüzünde "V" olan peni için ne düşünüyorsun?
D'après toi, une pièce de dix cents de 1929?
Bin dokuz yüz yirmi dokuz "S".
1929, en excellent état.
Yirmi sekiz, yirmi dokuz.
Vingt-huit, vingt-neuf...
Annem yirmi dokuz olduğumdan endişelendiğini söylediğinde yirmi dokuz olduğunu, sen ağzından kaçırmıştın.
Ma mère m'a dit la même chose,.. Et tu m'as dit : "Tu as 29 ans?"
- Hayır, Yirmi dokuz.
Vingt-neuf.
Sanırım siyah olmana rağmen yirmi dokuz yaşındaymış gibi görünüyorsundur.
Je parie qu'à part la coiffure afro, vous avez la même tête qu'à 29 ans.
Yirmi dokuz dakikan kaldı.
Il vous reste 29 minutes.
- Yirmi dokuz.
- 29 ans.
Yirmi dokuz yaşındayım, Renee.
29 ans!
Yirmi dokuz.
Vingt-neuf!
.. beş, altı, yedi sekiz, dokuz, on, on bir, on iki on üç, on dört, on beş, on altı yirmi bir, yirmi iki yirmi üç yirmi beş, yirmi altı, yirmi yedi yirmi sekiz, yirmi dokuz, otuz...
Cinq, six, sept, huit... Trente et un
Yirmi dokuz.
Droit devant, sur la piste.
Yirmi dokuz. Öteki onbeşi hala bağlı, fakat yapamam... Yapılmalı.
29. 15 autres sont encore utilisable, mais ils... ça suffira.
Bin dokuz yüz... yirmi yedi.
C'était en... 1928...
- On dokuz, ama yakında yirmi olacağım.
Bientôt 20 ans.
Daha sonra bir akademik denklem oluşturabilirim. Yirmi adam, on beş kadın, dokuz çocuk ölmüş ve üç metre ilerleme olmuş.
Ensuite, on peut donner des chiffres, vingt hommes tués, quinze femmes, neuf enfants et deux mètres d'avancée.
... altı, yedi, sekiz, dokuz, on, on bir on üç, on dört, on beş, on altı, on yedi, on sekiz, on dokuz, yirmi.
1, 2, 3, 4, 5... 6, 7, 8, 9, 10, 11... 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19 et 20.
... on beş, on altı, on yedi, on sekiz, on dokuz, yirmi.
... quinze, seize, dix-sept, dix-huit, dix-neuf, vingt.
Bir, iki üç, dört beş, altı yedi, sekiz dokuz, on on bir, on iki on üç, on dört, on beş on altı, on yedi, on sekiz on dokuz ve yirmi.
Un, deux, trois, quatre, cinq, six, sept, huit, neuf, dix, onze, douze, treize, quatorze, quinze, seize, dix-sept, dix-huit, dix-neuf, vingt.
Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on, on bir, on iki, on üç, on dört, on beş, on altı, on yedi, on sekiz, on dokuz, yirmi!
Un, deux, trois, quatre, cinq, six, sept, huit, neuf, dix, onze, douze, treize, quatorze, quinze, seize, dix-sept, dix-huit, dix-neuf, vingt!
Sekiz, dokuz, on, on bir ve iki katı, bir on beşimiz var, toplam yirmi altı.
- Huit, neuf, dix, 11... et un mot double qui... Nous faisons 15, nous faisons 26, et un mot double...
Kabaca... Ondört saat, dokuz dakika ve yirmi saniye kalmış.
Je dirai... à vue de nez... 14 heures, 9 minutes et 20 secondes.
Onyedi, onsekiz, on dokuz, yirmi.
17, 18, 19, 20.
Yirmi dokuz.
33.
Bir, iki, üç, dört, beş, altı yedi, sekiz, dokuz, on, on bir on yedi, on sekiz, on dokuz, yirmi -
Un, deux, trois, quatre, cinq, six... sept, huit, neuf, dix, onze... 17, 18, 19...
Yirmi dokuz.
26.
Dokuz yüz yirmi altı!
- 926.
Üç kere dokuz, yirmi yedi.
Trois fois neuf font vingt-sept.
On dokuz mu, yirmi mi?
L'âge de la fessée.
Yirmi dokuz-otuz yıl kadar.
- Il y a 30 ans.
Yirmi dokuz...
31 %... 29 %...
Bosun'un ikinci kaptanı, ikinci kısım Carl Brashear dokuz saat, yirmi bir dakika.
Maître d'équipage Carl Brashear : 9 heures, 31 minutes.
dokuz 622
dokuz numara 26
dokuz mu 28
yirmi 182
yirmi yedi 16
yirmi altı 18
yirmi iki 34
yirmi bir 29
yirmi dakika 19
yirmi sekiz 22
dokuz numara 26
dokuz mu 28
yirmi 182
yirmi yedi 16
yirmi altı 18
yirmi iki 34
yirmi bir 29
yirmi dakika 19
yirmi sekiz 22