English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Â ] / Âdi

Âdi translate French

57 parallel translation
Evet, ancak böyle anlar. Seni âdi seni.
Arrive, jeune filou!
Bunak âdi herif için yeterli değil mi?
Ça suffit, non? Cognez pas dessus!
Âdi bir aileden.
C'est une famille de fous.
Âdi bir senarist.
Un fichu scénariste.
Hem de âdi bir cumartesi gecesi eğlencesine!
Pour te réduire en bouillie le samedi soir
Çok güzel bir kızı trafik polisi kılığına soktuk. Ona yapabileceği en âdi şeyi yapmasını söyledik. O da yaptı.
On a déguisé une jolie fille en policier, puis on lui a dit d'y aller carrément avec Cole, et elle l'a fait.
Bu âdi Naziler bizi adam öldüremez hale getirmek istiyorlar.
Ils nous dorlotent pour mieux nous tuer.
Âdi bir Nazi'nin görüş alanıma girmesinin tadını çıkarıyorum, o kadar.
Je prends plaisir à avoir un putain de Nazi dans le viseur.
Âdi kaltak!
Espèce de putain! - Sale pute!
Âdi kaltak!
- Passe-moi la cagoule!
- Âdi hayvan!
- Putain d'animal. - Allez, Jude.
Âdi fahişe!
T'es qu'une salope!
Âdi herif!
Pédé de mes deux!
Âdi herif neyle karşılaşacağının farkında değil diye düşündük.
On lui a dit que ce fils de pute allait être surpris!
Şu âdi kadar değil.
Pas autant que ce bâtard-là!
Herkes ya şerefsiz ya da âdi.
- Ouais, ils parlent comme ça.
Nerede olduğumuzu biliyorsun âdi herif.
Écoute, fils de pute, tu sais où on est?
O âdi herife söyle, siz her şeyi ayarlamadıktan sonra hiç bir Yankee Houston'a gelmiyor.
Dis à ce fils de pute qu'aucun Yankee ne viendra à Houston. - Tant que vous êtes aux affaires.
O âdi herife söyle siz her şeyi ayarlamadıktan sonra hiçbir Yankee Houston'a gelmiyor.
Dis à ce fils de pute qu'aucun Yankee ne viendra à Houston! Tant que vous autres bâtards êtes aux affaires!
Âdi herif. Ben sana bıçakları soruyorum, sen bana Eskimo kayığını soruyorsun.
Vous me parlez kayaks quand je vous parle couteaux?
Bu âdi bir sihirbazlık gösterisi!
Ce n'est que de la magie! Et médiocre, en plus!
Âdi çakmak!
Maudite tête, Mère.
Herkes çok âdi.
Vous êtes tous pareils.
En azından saldırgan ve âdi olmadım, şey gibi...
Au moins, je ne suis pas devenu arrogant et méchant comme...
Ben saldırgan ve âdi miyim?
Tu me trouves arrogante et méchante?
Sen öfkeli, âdi, çıkarcı bir o... sun.
frustrée, autoritaire, manipulatrice. Bref, une garce.
O âdi herifin bunu değiştirmesine izin vermeyeceğim.
Je suis son père et je ne laisserai pas ce con bouleverser ma vie.
Hiçbir zaman yanında olmayan âdi bir baban oldu. Sonra gidip başka bir bebek yaptı.
Tu as eu un enfoiré de père qui n'était jamais là, qui a fichu le camp et qui a fait un autre enfant.
O çok âdi.
Elle est si mesquine.
Bırak kardeşimi seni âdi domuz.
Lâche ma soeur espèce de truie!
Seni âdi! Senden nefret ediyorum.
Espèce d'enfoiré, je te hais.
İstediğini yapabilirsin, seni şanslı âdi. Hayattasın.
Tu peux tout faire, salaud de veinard, t'es en vie.
Şöyle derdin : "Pinti tam babanızı anlatan bir kelime çünkü hem âdi hem kel."
Tu disais : "Radin est l'adjectif idéal pour ton père et en plus il est chauve".
Annem babamın âdi olduğunu düşünmemizi istemedi yani?
Tu ne penses pas qu'elle voulait que nous le prenions pour un pauvre type?
Baba, âdi ve kel olduğunu düşünmemin nedeni annemdi.
Papa, Maman est la raison pour laquelle je pense que tu es radin et chauve!
Paspasçıda çok âdi kâğıt kullanılıyor.
Sur un papier de qualité pitoyable.
"Evrenin merkezindeki âdi benim." Evrenin ne kadar büyük olduğunu unutuyorum. Hiçbir şeyin kontrolünde olmadığını.
Je suis la connasse au centre de l'univers, qui oublie à quel point l'univers est vaste, et à quel point nous ne contrôlons rien.
İlk olarak âdi muhabirin işini gördü.
D'abord, il avait réglé son compte à ce sac à merde de journaliste.
Zamandan ve paradan söz ediyoruz. Hak ettiğini bulan bir âdi için bunları boşa harcamadan.
On ne parle pas de la loi, on parle de temps et d'argent et de comment vous êtes en train de perdre les deux pour un sale type qui a eu ce qu'il méritait.
Cerrahlar çok âdi. Tıp öğrencilerini Şükran Günü'nde işe mi getiriyorlar?
Les chirurgiens sont vraiment des salopards de faire venir les étudiants à Thanksgiving.
- Bırak lan âdi herif!
- Fils de pute!
Âdi herif!
Connard!
- Bana verdiğin notlar yaklaşık iki yıl önce âdi mürekkeple yazılmış. - Daha fazlasını söylemen gerek.
Les notes que tu m'as données ont été écrites il y a environ 2 ans avec un stylo plume ordinaire.
Seni âdi herif!
Fils de pute.
Âdi herif.
- Tu peux m'aider.
- Hayır âdi değil.
- Mais non, elle n'est pas sale.
Âdi herif paramı batırmakla kalmadı, benden çaldı.
Ce rat ne l'a pas juste gaspillé, il me l'a volé.
Âdi herif!
Arrête, fils de pute.
- Görüşürüz. - Ne kadar âdi.
C'est vraiment pas cher.
Seni âdi!
- Tu m'as jetée par terre!
- Hayır sen âdi bir fahişesin.
- Non, sale pute.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]