English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Ç ] / Çalıştır şunu

Çalıştır şunu translate French

89 parallel translation
Bin ve çalıştır şunu, tamam mı?
Démarre et fonce.
Çalıştır şunu.
Essayez.
Haydi, çalıştır şunu!
Allez, démarrez.
Çalıştır şunu!
On se magne!
Sen, kıpırda, çalıştır şunu.
Dépêchez-vous, en route.
Bu lanet teknenin sahibi sensin, çalıştır şunu!
Foutu bateau. Faites le démarrer.
İşte, çalıştır şunu.
Tenez. Voilà pour commencer.
Çalıştır şunu!
Démarre-le!
çalıştır şunu, bebek. Hadi, gazla.
Démarre, ma belle.
Çalıştır şunu, şapşal.
Allume ça, petit malin.
Çalıştır şunu Earl.
Partons, Earl.
Watts, mekiği kaldırmalısın. Hemen çalıştır şunu.
Vous devez décoller maintenant!
Çalıştır şunu!
Démarre!
Çalıştır şunu!
Démarre putain!
Çalıştır şunu.
Démarrez-le.
- Canın cehenneme. Çalıştır şunu.
- Fais démarrer cette caisse!
Çabuk, çalıştır şunu!
Vite, démarre la voiture!
Sadece, sadece Çalıştır şunu.
Allez, enfoncez ce bouton.
McKay, çalıştır şunu!
McKay, mettez la gomme!
- Lincoln, çalıştır şunu.
Linc, démarre. Allez!
Çalıştır şunu.
Débloque-le.
Hadi oğlum. Çalıştır şunu.
Tu as encore du travail, petit.
Sen arkada geliyorsun. Çalıştır şunu.
Tu montes à l'arrière.
Çalıştır şunu artık!
Mettez-la en marche, bon Dieu!
- Ernie, çalıştır şunu!
- Ernie, lance-le!
- Çalıştır şunu!
Démarre! OK.
- Hadi, dostum, çalıştır şunu!
Allez, démarre-moi ça!
Ona şunu söyleyin ; eğer subayları çalışmazlarsa hastaneyi kapatmak zorunda kalacağım ve hastalarınız onların yerine çalıştırılacaklar.
Dites-lui que si ses officiers ne travaillent pas... je serai obligé de fermer l'hôpital... et vos patients travailleront à leur place.
Şunu söyleyecektim : Meseleyi baştan düşündüm ve şuna karar verdim. Binbaşı ve üstsubayları yönetimde çalıştırıp sadece astsubayları ağır işlerde çalıştıracağım.
J'allais ajouter... que j'ai réfléchi à la question, et que j'ai décidé... d'affecter les officiers supérieurs à des postes administratifs... et de faire travailler les sous-officiers.
- Hadi bakalım, çalıştır şunu.
- Faudra refaire la carrosserie.
Kenara çekil, Roger. Çalıştır bakalım şunu.
Faites-marcher ca.
Onu ben hallederim. Sen şunu çalıştır.
Tiens, je m'en charge.
Çalıştır şunu!
Mets en chauffe!
Çalıştırın şunu millet.
Trouvez une solution, les gars.
Çalıştır şunu!
allume tes charbons!
Şimdi şunu çalıştır, J-man.
Tape dans le punching-ball.
Haydi, çalıştırın şunu! Hareket ettirin şu si..... şeyi!
Faites bouger ce foutu train!
- Al, şunu çalıştır.
- Mets ça en route.
Çalıştır şunu.
Remettez le jus.
Çalıştır şunu artık!
Fais-la marcher!
Çalıştırılmamış, sanırım. Şunu açabilir misin...
Pas en route, je suppose. Est-ce vous pourriez...
Şunu çalıştır.
Jéricho, démarre le truc.
Çalıştırın şunu!
Démarrez!
Şunu söyleyebilirim ki o... gerek olmaksızın yatırıldığı tımarhaneden kurtarmaya... çalıştığım bir müvekkilim, ve bir arkadaşım.
Ce que je peux dire, c'est... qu'elle est une cliente et une amie... que j'essaie de sauver des griffes d'un asile très possessif.
O zaman şunu tekrar çalıştır!
Alors ramène-le!
Çalıştır şunu yoksa tetiği çekerim.
Allume-la, ou je presse la détente.
- Çalıştır şunu.
- Commence à filmer.
Ama şunu anladım, çalışıyordum, beynimi çalıştırıyordum, meditasyon gibi.
Oh, mais écoutez ça... hum, je me suis entraîné, entraîné mon cerveau, comme la méditation, d'accord?
J R için nakliyede çalışmıştım ve şunu söyleyeyim ki envanter konusunda çok titizdirler.
J'ai fait pas mal de convois pour JR et je peux te dire qu'ils sont très... méticuleux lors de leur inventaire.
, çalıştır, çalıştır, çalıştır... debriyaja bas, vitesi geçir... yapamıyorum. haydi adamım gidelim... çalıştır şunu!
Un, deux, trois, quatre...
- İnin botumdan! - Çalıştır şunu, haydi!
Sortez de mon bateau!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]