Şunu demek istiyorum translate French
99 parallel translation
- Sadece şunu demek istiyorum David... hislerim Teck'in iyi yaradılışlı bir adam olmadığını söylüyor.
- je voulais simplement dire que je ne pense pas qu'il soit très accommodant.
Şunu demek istiyorum Dr. Gifford. Bayan Cunningham'ın şu an aldığı tedavi bilinçaltından gelen reddedişinin sebeplerini ortaya çıkarıp çözüyor. İyileşme ihtimali olmadan onu Illinois'ye veya başka bir eyalete gönderemeyiz.
Ce que j'essaye de vous dire, c'est que tant que nous ignorerons les causes, il sera très dommageable pour elle de sortir.
- Şunu demek istiyorum. Tüm bunlardan sorumlu olmak...
- Cela veut dire que vous êtes responsable de tout ceci...
Şunu demek istiyorum. Babama karşı hiç bu tür şeyler hissetmedin mi?
N'as-tu jamais eu ce genre de sentiment pour papa?
Şunu demek istiyorum...
Ce que je veux dire, c'est que
Şunu demek istiyorum ki, sana heyecan verici, güzel bir kadınsın dediğim zaman bana inanabilirsin, gerçeği söylediğimden emin olabilirsin.
Tu vois, Stell, quand je te dis que tu es une femme magnifique, fascinante, envoûtante, tu peux me croire, parce que c'est la vérité.
İzniniz olursa şunu demek istiyorum...
- Si je peux me permettre...
Kısaca, şunu demek istiyorum çocuklarımın resimlere girmesini ve atlı karıncayla yarışlara katılmasını, duymaktan sıkıldım.
En bref, je ne veux pas que mes enfants sautent dans des dessins ou prennent part à des chasses au renard.
Şunu demek istiyorum.
Justement.
Ve vatandaşlarımıza şunu demek istiyorum cinayet şehirdeki suçlara bir çözüm değildir.
Et je v oudrais dire à nos citoyens... que ces meurtres ne résoudront pas la criminalité.
Şunu demek istiyorum, ben yanıldım ve umarım beni affedersin çünkü o kokpitte sana her zamankinden daha çok ihtiyacımız var.
Ce que je veux dire, c'est que j'avais tort. Peux-tu me pardonner? On a besoin de toi dans le cockpit.
Nick, şunu demek istiyorum...
Nick, j'essaie juste de te dire ceci :
Şunu demek istiyorum, - peki ya bütün işleri yapanlar ne olacak?
Pensons à ceux qui bossent!
Şunu demek istiyorum, ben ve sanık sandalyelerindeki beyler Güney Afrika'nın, halkın her kesiminin bileşimiyle oluşan çoğulcu bir ülke olduğuna inanıyoruz.
Que voulez-vous dire par là? Ça veut dire que moi et ces messieurs au banc des accusés, nous croyons en une Afrique du Sud pluraliste, à laquelle tous les éléments de la communauté contribueraient.
- Şunu demek istiyorum...
- Je veux simplement vous dire...
Şunu demek istiyorum ; beni mumyalasaydı geri dönebilir miydim bilmiyorum.
Si ce gars m'avait embaumé, je ne sais pas si j'aurais pu revenir.
Şunu demek istiyorum,... oradaki hayatım da aynı buradaki gibi, ... sadece oturup okyanusu izliyorum.
Je dois te dire, ma vie là-bas me paraît aussi réelle qu'on est ici, assis et regardant l'océan.
Hayatım, şunu demek istiyorum bazen istenmiyen şeyler olur ve birilerinin ilgilenmesi gerekir ve o zaman kimi arayacaksın?
Mon cœur, ce que je veux dire, c'est que, quand on est dans la merde, quelqu'un doit agir. Et qui allez-vous appeler?
Şunu demek istiyorum, şey, um... insan sadece insandır.
Je veux dire, une personne est seulement un humain.
Daha doğrusu şunu demek istiyorum.
Je reformule ma question.
Yani şunu demek istiyorum...
Ce queje veux...
Şunu demek istiyorum.
Je le pense sincèrement.
Sadece şunu demek istiyorum ki bence öldürmek yanlış bir şey kim yaparsa yapsın.
Je veux juste dire... qu'il ne faut pas tuer, peu importe qui le fait.
Şunu demek istiyorum bu şey bir etiket üzerime damgalanmış bir çeşit genetik işaret.
Cette protéine est une sorte d'étiquette. Un marqueur génétique que j'ai reçu enfant, quand on m'a vaccinée contre la variole.
- Şunu demek istiyorum. Bir adam- -
Je voulais juste dire...
Sadece şunu demek istiyorum : Seni terk ettiğim için çok kötü hissediyordum.
Je veux que tu saches que... je flippais parce que je t'avais abandonné et tout.
Şunu demek istiyorum. Senin şerbetçiotunu toplayan annen ya da ben değildik.
Ce que je veux dire c'est que ta maman et moi ne cueillions pas ton houblon.
Şunu demek istiyorum,.. ... bu tartışmada önce ses tonunuza dikkat edin,..
Je voudrais dire... dans cette discussion, pour ce qui est de l'esprit :
Bacakları başının arkasına koymak beceri sayılır mı bilmiyorum. Şunu demek istiyorum.
Le fait est que je suis une idiote et une hypocrite.
Şunu demek istiyorum, tuhaf olmaya mı çalışıyorsun?
Acceptez-le. Oui?
Her neyse. Sadece şunu demek istiyorum. Seçimi sen yapacaksın.
Tout ce que je dis, c'est que c'est à toi de choisir, soit lui, soit Luke.
Şunu demek istiyorum.
Qu'est-ce que cela signifie?
Çünkü size şunu demek istiyorum.
Je vais vous dire un truc...
Tamam, şunu demek istiyorum ; ve söylemek istediğim şeyin sürprizlerle, ölümle, davalarla ve cerrahlarla ilgisi yok.
Ce que je veux dire n'a rien à voir avec les surprises, la mort, les procès ou les chirurgiens.
sadece şunu demek istiyorum!
Je vous aime! Je veux juste dire... J'ai travaillé dur pour l'avoir.
Şunu demek istiyorum, artık beni dinlemiyorsun.
Je veux dire, tu ne m'écoutes plus.
Şunu demek istiyorum, sana yalan söylemesi seni sevmediği anlamına gelmez.
Écoutez, je vous dis simplement que, bien qu'elle vous ait menti, ça ne signifie pas qu'elle ne vous aime pas.
Şunu demek istiyorum ki, bir kızın dikkatini çekecek ve onun özel olduğunu hissettirecek bir şeyler yapmalısın.
Je voulais dire... qu'il faut capter l'attention d'une fille, lui faire savoir qu'elle est spéciale.
Ama bazı şerefsizlerin kafalarına vurup şunu demek istiyorum :
Mais certains trous du cul je leur claquerais bien la tête en disant :
Sadece şunu demek istiyorum, Biliyorum. Biliyorum, benim için döndün.
Je veux te dire, je sais que... tu es revenu pour moi.
Şunu demek istiyorum Lenny'yi sevdiğimizi biliyorsunuz.
Je veux juste dire... vous savez, nous aimons Lenny.
Şunu demek istiyorum : O benim adamım ve iyi bir ortak.
Je finis par dire, "Quel dommage qu'il soit un gangster"
- Şunu demek istiyorum, bu iki tip sürekli burada takılır, yer içer, kızlara vururlardı falan.
- Ils traînaient là-bas tout le temps, à boire à essayer d'obtenir une branlette espagnole, peu importe.
Şunu demek istiyorum... Hastalık riskine karşı uzak durmamız lazım.
On a pris conscience du risque de contagion.
Sadece şunu demek istiyorum Andy'ye de söyledim, katilleri tanırım ve Jason onlardan biri değil.
Je voulais juste dire... Je l'ai dit à Andy, j'ai connu des tueurs et Jason en est pas un.
Fakat, şunu demek istiyorum bu böyle devam ederse, başka bir iş aramak zorunda kalabilirim.
Si ça doit continuer, je chercherai une autre place.
Şunu anlamış ol ki, bu maç bitmeden önce buradaki her mahkûmun güç demekle ne demek istediğimi bilmesini istiyorum. Ve o gücü kimin kontrol ettiğini de.
Écoutez-moi bien, avant la fin de ce match, je veux que tous les détenus sachent ce que j'entends par pouvoir et qu'ils sachent qui commande.
Şunu demek istiyorum :
Tu sais bien.
Fakat gitmeden önce bana şunu dedi, "Eğer bu iş için harika birini bulursan mükemmel demek istiyorum gitmesine izin verme."
Mais avant de partir, elle m'a dit : "Si tu trouves quelqu'un de bien, de parfait, ne le laisse pas filer."
Başka ne demek istersin bilmiyorum ama şunu anlamanı istiyorum.
Ne pas passer assez de temps avec les enfants, ça a toujours été le gros problème. Ce qui est marrant maintenant.
Şunu demek istiyorum :
Donc tu ne peux plus t'en servir?
demek istiyorum ki 208
demek istiyorum 56
istiyorum 518
istiyorum ki 20
şunu biliyor musun 19
şunu kafana sok 20
şunu söylemeliyim ki 59
şunu unutma 42
şunu alır mısın 16
şunu söylemek istiyorum 27
demek istiyorum 56
istiyorum 518
istiyorum ki 20
şunu biliyor musun 19
şunu kafana sok 20
şunu söylemeliyim ki 59
şunu unutma 42
şunu alır mısın 16
şunu söylemek istiyorum 27
şunu izle 69
şunu kapatır mısın 20
şunu bil ki 30
şunu söyleyeyim 38
şunu da al 21
şunu al 120
şunu alayım 31
şunu görüyor musun 85
şunu keser misin 82
şunu alın 21
şunu kapatır mısın 20
şunu bil ki 30
şunu söyleyeyim 38
şunu da al 21
şunu al 120
şunu alayım 31
şunu görüyor musun 85
şunu keser misin 82
şunu alın 21