English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Ç ] / Çok hoşuma gider

Çok hoşuma gider translate French

267 parallel translation
Bu çok hoşuma gider Steven ama öncesinde sana söylemem gereken bir şey var.
Ça me plairait beaucoup, Steven, mais je dois vous dire quelque chose d'abord.
Çok hoşuma gider.
Cela me plaît beaucoup.
Bu çok hoşuma gider canım, sahiden.
Ça me ferait plaisir ma chérie, vraiment.
- Çok hoşuma gider.
Je les aime tellement.
Bu çok hoşuma gider. Erkeğiniz için sakıncası yoksa tabii.
Ça me plairait bien... si votre homme n'y voit pas d'inconvénient.
- Çok hoşuma gider.
- Avec joie.
Çok hoşuma gider.
J'aimerais bien.
- Bu çok hoşuma gider.
J'aimerais que vous le fassiez.
- Çok hoşuma gider... Oğlum.
J'en serais ravie, mon fils.
Böyle güzel bir kızla dans etmek çok hoşuma gider.
Et tu n'as pas à danser avec moi. J'aime bien danser avec une jolie fille de temps en temps.
Çok hoşuma gider...
J'aimerais aussi.
- görmek çok hoşuma gider tabii!
- dans cette horrible maison?
Bu çok hoşuma gider. Nestor'ın da öyle.
Ça me plairait, et à Nestor aussi.
- Çok hoşuma gider.
Allons-y.
Büyük yabancı şehirler geceleri çok hoşuma gider.
J'adore les capitales étrangères la nuit.
Mikrofonlu daha çok hoşuma gider.
Je pense qu'il sera mieux avec.
Başka dava için de yardım ediyor olsa, daha çok hoşuma gider. " dedi.
Ce serait mieux qu'il travaille sur autre chose pour vous ". C'est ce qu'il a dit.
- Evet, çok hoşuma gider. Böyle iyi mi?
Non, pas du tout, ça me fait très plaisir.
Bu tür bilgiler çok hoşuma gider.
- Je préfère de loin ce genre d'informations.
Esther, eğer benimle gelirsen bu çok hoşuma gider.
Esther, - je t'invite au concert.
Gitmek çok hoşuma gider.
tu me connais trop bien.
Eve'e eşlik etmek çok hoşuma gider.
J'adorerais y accompagner Eve.
Hayır, canıma okunması çok hoşuma gider.
Non, j'aime qu'on m'étripe.
Bu eski işleme çok hoşuma gider.
J'aime beaucoup cette broderie.
- Çok hoşuma gider.
J'adorerais.
Ama bana sarılman çok hoşuma gider.
Mais je ne serais pas contre un câlin.
Çok hoşuma gider.
Ce serait gentil.
Bir bardak kahve çok hoşuma gider.
J'aimerais beaucoup prendre une tasse de café.
- McKinsey'nin müşterisini çalmak çok hoşuma gider.
J'adorerais piquer un client à Mackensie.
- Çok hoşuma gider..
- Je serais ravie.
Sizin hayat hikayesini yazmak gerçekten çok hoşuma gider.
Je voudrais écrire un article sur vous et votre charmante famille.
Evet, bu çok hoşuma gider.
Oui, j'aimerais vraiment.
Hayatım, Cecile ile biraz zaman geçirmen çok hoşuma gider.
- J'aimerais que vous passiez quelque temps avec Cécile.
- Bu çok hoşuma gider.
- Avec plaisir.
Çok hoşuma gider.
Ça me plairait.
Limey'i atmak çok hoşuma gider ama New York'la görüştüm.
Je voudrais bien mais j'ai eu un appel de New York
Onunla bir ara tanışmak isterim, bu çok hoşuma gider.
Voilà un personnage dont j'aimerais faire la connaissance.
Bu çok hoşuma gider.
Avec plaisir.
O sözcüğü duymak her zaman çok hoşuma gider.
J'ai toujours adoré le son de ce mot-là.
Çok hoşuma gider.
Avec plaisir.
Her zaman amacına sadık ol Louisa, dayanıklı ol, Bu daha çok hoşuma gider.
Concentrez-vous sur votre objectif et soyez déterminée j'apprécie ça.
Kalçaları severim. Üzerinde soyunurum. Koltukaltları da çok hoşuma gider.
La taille, ça m'excite, les cuisses et les aisselles aussi
Sanırım... bu çok hoşuma gider.
Ça me plairait bien.
Bu çok hoşuma gider.
- J'en serais ravie.
Söylemeliyim ki arasıra iyi bir parça az pişmiş et çok hoşuma gider.
J'apprécie un beau morceau de viande saignante, de temps à autre.
Ama sizinle bir bardak içmek çok hoşuma gider, efendim.
amiral.
Evet çok hoşuma gider.
Avec joie.
Kalması hoşuma gider. Sence de çok genç değil mi?
Il est trop jeune, tu crois pas?
Sanirim, tekrar koroda sarki söylemek çok hosuma gider.
J'aimerais bien rechanter dans le choeur...
Çok hoşuma gider!
Bonne idée!
Çok da hoşuma gider.
Ca fait du bien.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]