Öleceksiniz translate French
585 parallel translation
Size makinelere saldırmanızı kim söyledi, aptallar? Onlar olmadan hepiniz öleceksiniz!
Qui vous a ordonné de vous en prendre aux machines sans lesquelles vous mourrez tous, imbéciles?
Pres'in ve senin yaşamın bu gibi şeylere bağlı olacak ve ikiniz de kuşkusuz öleceksiniz.
Vos vies dépendront de cela. Vous mourrez tous les deux.
Bu fırtınada durmayın! Soğuktan öleceksiniz.
Ne restez pas dehors par ce temps.
Yakında zaten öleceksiniz!
Vous mourrez bien assez tôt!
Öleceksiniz, Brandon, ikinizde.
Vous allez mourir tous les deux!
Öleceksiniz.
Vous allez mourir.
" Ürünümüzü kullanmazsanız, kocanızı ve işinizi kaybedip öleceksiniz!
" Sans nos produits, vous allez tout perdre et mourir!
Bir düzenbaz olarak doğdunuz bir düzenbaz olarak öleceksiniz.
Vous ne serez jamais qu'un margoulin.
Hepiniz öleceksiniz.
Vous finirez pendus.
Öleceksiniz, hepsi bu.
Vous allez mourir, les gars, c'est tout.
Aptallar yeter artık. Hepiniz öleceksiniz.
Vous êtes contents, bande d'idiots!
Yani öleceksiniz demek istiyorsun!
Tous morts, plutôt!
Öleceksiniz bay Hammer.
Car vous allez mourir, M. Hammer.
Çünkü altlarında öleceksiniz!
Ils vous auront enterrés!
Şafakta öleceksiniz.
Vous mourrez à l'aube.
Burada, kendi vatanınızda öleceksiniz.
Vous allez mourir ici, dans votre pays.
Karnınız taşla dolup öleceksiniz.
Ca va s'accumuler dans vos boyaux, et vous en mourrez.
Sizler de öleceksiniz!
Brutes! Vous mourrez vous aussi!
Endişenizden öleceksiniz neredeyse, anlayabiliyorum ama... çocukların iyi durumda olmadıklarını söyleyemezsiniz.
Vous vous tourmentez, mais sauf exception, les enfants ont été sages.
Trieste'ye varmadan öleceksiniz.
Vous ne verrez pas Trieste.
Soğuk geldiğinde hepiniz öleceksiniz eğer Za'nın ateş yapmasını beklerseniz.
Et quand le froid viendra, vous mourrez tous si vous attendez que Za fasse du feu pour vous.
O diyorki nasıl olsa yakında öleceksiniz, bana ne yapacağınızın hiçbir önemi yok.
Elle dit qu'on mourra bientôt de toute façon.
Öleceksiniz!
Vous allez tous mourir!
- Öleceksiniz!
Pourquoi?
Hepiniz öleceksiniz :
Essaie de gauche à droite, alors.
Her yere yayılacak, bağırıp, herkesin canını yakacak, sonra da öleceksiniz.
Vous en aurez partout et vous hurlerez, vous ferez du mal et vous mourrez.
Eğer başaramazsak, sen ve arkadaşların hastalanarak öleceksiniz.
Toi, tes amis, tous les minimes, vous allez avoir la maladie, à moins qu'on ne trouve un vaccin.
"Siz serseriler, zamparalar, pislik içinde öleceksiniz!"
Boucs puants et vagabonds, Vous crèverez tous de votre gnole.
Yakında Londra'yı tamamen yok edeceğiz ve hepiniz öleceksiniz.
Bientôt, nous anéantirons totalement Londres et vous périrez tous.
Bu şekilde öleceksiniz. Çok yavaş. Bol zamanınız olacak.
Comme ça vous allez crever... d'une mort lente... et vous aurez le temps de vous repentir!
İkiniz de burada yaşlanacak ve sonunda öleceksiniz.
Vous vieillirez ensemble, et vous mourrez.
Öyleyse siz öleceksiniz, Kaptan, ve biz terfi alacağız.
Vous mourez, capitaine, et nous montons tous en grade.
Öleceksiniz.
Vous êtes des hommes morts.
Hepiniz dağlanarak, vahşice öleceksiniz.
Vous mourrez tous dans d'affreuses souffrances.
Söz veriyorum kolayca öleceksiniz.
Je vous promets une mort douce.
Saati gelince en hoş olmayan biçimde öleceksiniz, yemin ederim.
Dans une heure, vous mourrez. Ce ne sera pas agréable, je vous le jure.
Eğer 5 : 01'de kasaba olursanız, silah çekseniz de çekmeseniz de öleceksiniz.
Si vous êtes ici à 17h01, nous vous tuerons, que vous dégainiez ou pas.
Sizin zamanınız doldu ve kanlı öleceksiniz.
Votre époque est révolue.
Eğer denize doğru giderseniz, hepiniz öleceksiniz!
Si vous partez en mer, vous mourrez tous!
Yakında hepiniz öleceksiniz.
Et vous serez bientôt tous morts.
Öleceksiniz, öleceksiniz.
Morts!
Çok kötü olduğum için hepiniz yavaş yavaş öleceksiniz : - Matkapla.
Et parce que je suis très méchant, vous mourrez tous lentement... sous la roulette.
- Hepiniz öleceksiniz.
- Vous mourrez tous.
Hepiniz öleceksiniz! Şeytan, Dünya'da yürüyor!
Vous allez tous mourir et Satan est sur terre.
Ben böyle gevezelik etmeye devam edersem buracıkta zatüreden öleceksiniz.
Vous mourrez de pneumonie sous mes yeux tandis sous je bavarde.
Ve burada öleceksiniz!
Vous crèverez ici!
Altını alacağım Hepiniz öleceksiniz.
Je vais prendre l'or. Vous allez tous mourir.
Öğleden sonra öleceksiniz.
Dans l'après-midi, vous mourrez.
Emellerinizden olacaksınız, ve hepiniz lanetlenmiş olarak... öleceksiniz!
Le désir va échouer. Et vous mourrez tous... Maudits!
Ne yapıyorsunuz! Öleceksiniz!
Que faites-vous?
Başka bir direnme de aynı yoldan öleceksiniz.
- Où allons-nous le mettre? - Dans une pièce de stockage.
öleceğim 150
öleceğiz 96
öleceksin 176
ölecek 118
ölecek mi 35
ölecek miyim 32
öleceğimi sandım 17
ölecekler 24
öleceğiz 96
öleceksin 176
ölecek 118
ölecek mi 35
ölecek miyim 32
öleceğimi sandım 17
ölecekler 24