English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Ö ] / Ölmüştür

Ölmüştür translate French

754 parallel translation
Hey dinle, burada bir adam iki gün içinde dönmezse. Ölmüştür, bir daha dönmez.
Écoutez, dans ce pays, quand un gars disparatt deux jours, ii est mort.
- Ne yaparsan yap, bul onu. - Belki de ölmüştür.
- Débrouille-toi, mais trouve-le!
Yok ya. Belki de ölmüştür.
Peut-être qu'elle est morte.
Belki de şimdiye ölmüştür.
Elle est peut-être morte!
Yüzbaşı Hamilton'a zafer meydanında kahramanlık bahşedilmediyse de, kesinlikle bir kahramandı. Kendisi kızamık nöbetini takiben zatürreden ölmüştür.
... le regret de vous annoncer la mort de votre mari... ayant succombé à la rougeole et non au champ d'honneur... il n'en reste pas moins un héros.
Belki, şimdi ölmüştür.
Il est peut-être mort.
Tam kalbinden. Çabuk ölmüştür. Gerçekten.
Ils ne l'ont pas raté, dis donc!
Belki orada ölmüştür.
Peut-être même qu'elle est morte.
Zar zor sarıyorum oltayı. Belki de ölmüştür.
- Pas moyen, il doit être mort.
Seni o isimle çağıranların çoğu artık ölmüştür.
Et beaucoup de ceux qui vous appelaient ainsi sont morts.
Belki çoktan ölmüştür.
Peut-être qu'il est mort.
Belki biri ölmüştür de cesedi taşıyacak adam arıyorlardır.
Si quelqu'un est mort, tu peux porter le cercueil.
Umarım ölmüştür!
J'espère qu'il est mort.
Bu soğukta kolu kopuk halde şimdiye çoktan ölmüştür.
Avec ce froid et un bras en moins, il est mort.
Ve Miranda'nın babası ölmüştür. Ölmüş!
Mort!
Belki şimdiye kadar ölmüştür.
Elle doit être morte maintenant.
- Şimdiye ölmüştür.
- Il doit être mort à présent.
Belki ölmüştür.
Elle est peut-être morte.
Çoktan ölmüştür bence.
Elle doit être morte...
Yıllardır ortalarda yok. Belki de ölmüştür.
Il est peut-être mort.
"ve bir Amerikalıya yakışır şekilde ölmüştür."
"ll est mort en héros."
Herhalde gece, uykusunda huzur içinde ölmüştür.
J'espère qu'il est mort paisiblement dans son sommeil.
Belki Lucy ölmüştür.
Lucy est peut-etre morte.
Belki ikisi de ölmüştür.
Elles sont peut-etre mortes.
Belki de ölmüştür.
Il est peut-être mort!
Gaz paniği sırasında korkudan ölmüştür.
Il a dû crever de peur en entendant qu'il y avait des gaz.
Umarım karım ölmüştür.
J'ai de plus en plus d'espoir que ma femme soit morte.
- Belki de ölmüştür.
- Peut-être qu'iI est mort.
Belki de öldü. Onu çifteyle vurdular. Ölmüştür.
Ils l'ont tué avec un fusil.
Su andan itibaren, Süleyman bizim için ölmüştür.
À présent, Salomon est mort par sa propre faute.
Belki şimdi ölmüştür. Bu korkunç.
Peut-être morte à présent.
Belki de senin de duymuş olduğun büyük yıldırımın sesinden korkup ölmüştür.
Peut être qu'il est mort de peur en te voyant.
Ama bu avcıyı hatırlayan adamlar ölmüştür belki.
Ceux qui se souviennent de moi sont peut être morts.
Fukushima Klanının eski hizmetlilerinden Hanshiro Tsugumo akşam saat 6'da harakiri yaparak ölmüştür.
Le ronin de Geishu, Tsugumo se fit harakiri dans la soirée.
Adam, kısa bir süreliğine döndüğü bu dünyada farkındadır ki,.. ... ona gönderilmiş olsa da, o ölmüştür.
Il pense que dans le monde où il vient de reprendre pied le temps d'être relancé vers elle, elle est morte.
Bir intihar ya da kaza olabilir, ya da birisinin ellerinde ölmüştür.
Suicide, accident, ou bien meurtre?
Pietro öldü.. ... belki çocuk da ölmüştür.
Pietro est mort... et peut-être que maintenant le pauvre enfant a été tué.
Belki adam ölmüştür.
S'il pouvait être mort.
- Şimdi ölmüştür.
- Elle en mourrait.
89 yaşında ölmüştür.
Michel-Ange mourut à l'âge de 89 ans.
Belki de kızın bahsettiği hastalıktan ölmüştür.
Elle est peut-être morte de la maladie dont parlait la fillette.
Eminim adımı anarak ölmüştür.
Je parie qu'il est mort en prononçant mon nom.
Umarım ölmüştür. Piç kurusu!
Mais cette fois tu as exagéré.
Her zaman cesur olanlar ölmüştür.
Les braves sont toujours les premiers à mourir.
Belki buraya dönmüştür, bilmiyorum, belki de ölmüştür.
II est peut-être revenu ici, ou il est peut-être mort.
Yaşadığından bile emin değilim. Belki de çoktan ölmüştür.
Je ne sais même pas s'il est toujours vivant.
Muhtemelen ölmüştür.
Elle est mourante, ou morte.
- Eminim ölmüştür.
- Certainement.
Belki de şu an ölmüştür.
Il est peut-être déjà mort.
- Bahse varım o çıngıraklı ölmüştür.
Je parie qu'il en est mort.
Tedavisini yarım bıraktığı için, ölmüştür...
L'insuline.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]