English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Ö ] / Öyle bir şey olmayacak

Öyle bir şey olmayacak translate French

728 parallel translation
- Öyle bir şey olmayacak.
Allez à la gare...
Sakin ol baba. Öyle bir şey olmayacak. Buna izin vermeyeceğiz.
Personne ne nous séparera!
- Bu sefer öyle bir şey olmayacak.
Pas cette fois.
Öyle bir şey olmayacak Albert.
Vous ne ferez pas ça.
Merak etme. Öyle bir şey olmayacak.
Pas de danger que ça vous arrive.
Öyle bir şey olmayacak.
Cela n'arrivera pas.
Öyle bir şey olmayacak. Babam halledecek.
Mon père va arranger ça.
Öyle bir şey olmayacak. Başkalarının ne düşündüğü umurumda değil.
Je me moque de ce que pensent les autres Klingons.
- Öyle bir şey olmayacak! - Sen öyle san.
Tout se passera bien!
Tabii iyi bir öğrenci olmazsan. Büyük ihtimalle öyle bir şey olmayacak.
Ça n'arrivera sans doute jamais.
Öyle bir şey olmayacak, Swifty.
C'est non, Swifty.
Öyle bir şey olmayacak.
Ça se passera pas comme ça...
Öyle bir şey olmayacak.
Ça risque pas d'arriver.
Öyle bir şey olmayacak.
Ça n'arrivera pas.
- Öyle bir şey olmayacak.
- Ça n'arrivera pas.
Bu konuda tek endişelenen ben miyim? - Öyle bir şey olmayacak.
Cela n'inquiète personne?
O... Öyle bir şey olmayacak.
Il est possible qu'il doute.
Ben yaşadıkça da, öyle bir şey olmayacak.
Ça n'arrivera pas tant que je vivrai.
Öyle bir şey olmayacak.
- Non, rien.
Öyle bir şey olmayacak.
Pas question.
Öyle bir şey olmayacak. Yaklaş.
Non, non on fera jamais ça.
- Asla öyle bir şey olmayacak.
Ça n'arrivera jamais.
Evet. Öyle bir şey olmayacak.
Ouais, bon, ça c'est pas possible.
Öyle bir şey olmayacak, Jason.
Ça n'arrivera pas.
- Hayır, öyle bir şey olmayacak.
- Absolument pas. - Elle n'est pas mourante?
Öyle bir şey olmayacak.
Ça ne va pas se produire.
Öyle bir şey olmayacak.
Ça ne va pas marcher.
- Öyle bir şey olmayacak, ahbap.
- Pas question, mon gars.
Asla öyle bir şey olmayacak.
Ça n'arrivera jamais.
- Rahatla, öyle bir şey olmayacak.
Détends-toi, c'est pas le cas, imbécile.
Seni ne zaman bir yetişkin olarak göreceğimi merak ediyorsun Öyle bir şey olmayacak.
Je ne suis pas certain de vouloir être un acteur, plus grand.
Öyle bir şey olmayacak.
J'y crois plus.
- Öyle bir şey olmayacak, ahbap.
- Ça n'arrivera pas.
- Öyle bir şey olmayacak Tina.
- Tu ne la verras pas.
- Öyle bir şey olmayacak.
- Ca n'arrivera pas.
Bir daha öyle bir şey olmayacak, yemin ederim.
Cela ne répétera pas. Je te le jure.
- Öyle bir şey olmayacak.
- Touches-le. - Pas moyen.
Öyle bir şey olmayacak, Waİter.
Jamais de la vie, Walter.
Öyle bir şey olmayacak.
Ça risque pas. Promis.
Spike'ın ateşli hayallerini neden ciddiye alasın? Öyle bir şey olmayacak.
Tu ne vas pas t'inquiéter parce que Spike a l'imagination débordante?
Burada öyle bir şey olmayacak!
Ça n'arrivera pas ici!
- Öyle bir şey olmayacak Henry.
C'est pas ça, Henry.
Eğer öyle bir şey olursa, sizi temin ederim, bunu başlatanlar Anticanlar olmayacak.
Tu joues à la balle? Tu veux m'apprendre? Oui!
- Bu davayı kaybedersen kalbin kırılacak. - Oyle bir şey olmayacak.
- Vous aurez le cœur brisé si ça foire.
Öyle bir şey olmayacak.
- Je vous assure que non.
Öyle bir şey olmayacak.
Allez!
- Öyle bir şey asla olmayacak.
- Ça n'arrivera jamais. - Vous êtes dans la mouise, monsieur.
Öyle bir şey de olmayacak.
Ca n'arrivera pas non plus.
- Öyle bir şey olmayacak.
- Rêve pas.
Sakın öyle bunu parkta gezinti yapmak gibi bir şey sanma, öyle olmayacak!
Ne t'attends pas à ce que ta vie de couple soit un long fleuve tranquille, ça ne le sera pas!
Öyle bir şey olmayacak.
Ça risque pas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]