Görünüyorsun translate French
18,532 parallel translation
- İyi görünüyorsun, Dom.
- T'as bonne mine, Dom.
- Muhteşem görünüyorsun.
Vous êtes magnifique.
Tek kelimeyle muhteşem görünüyorsun.
Tu es renversante.
Hoş görünüyorsun.
Ça a l'air d'aller.
Harika görünüyorsun.
Vous êtes belle.
İyi görünüyorsun Francis.
Tu as l'air reposé, Francis.
Kusura bakma... ama acayip korkunç görünüyorsun.
Désolé, mais tu fais peur.
Selam Will, iyi görünüyorsun adamım.
Hé, Will. Très chic, mon pote.
- Sorun değil, müthiş görünüyorsun.
Ça va. Vous êtes superbe.
Hârika görünüyorsun.
Tu as l'air en forme.
- Çok güzel görünüyorsun.
Tu es magnifique.
Tanrım! Harika görünüyorsun!
Tu as l'air en forme!
- Hayır, sen harika görünüyorsun!
- Toi, tu as l'air en forme.
Sıradan biri gibi görünüyorsun.
Tu as juste l'air normal.
Merhaba. Harika görünüyorsun.
Tu es magnifique.
Harika görünüyorsun!
Tu es beau!
Çok güzel görünüyorsun.
Vous êtes très belle.
- Mükemmel görünüyorsun canım.
- Tu as l'air vraiment bien.
İyi görünüyorsun.
Tu as l'air en forme.
Yine de harika görünüyorsun ama.
Tu es toujours très beau.
Harika görünüyorsun.
Vous êtes superbe.
Bence şişman görünüyorsun.
Je pense que tu es grosse.
Saygısızlık etmek istemem ama leş görünüyorsun, kardo.
Sans te manquer de respect, bro, tu as l'air vraiment dégueu.
Teşekkür ederim. Harika görünüyorsun.
Tu es superbe.
Mal gibi görünüyorsun.
Tu as l'air ridicule.
- Öyle görünüyorsun.
On dirait que oui.
Güzel görünüyorsun Sweet Pea.
Tu es jolie, Sweet Pea.
Sormama bile gerek yok, gayet iyi görünüyorsun.
T'inquiète pas. T'as bonne mine.
Buraya gelmek için birini soymak zorunda kalmış gibi görünüyorsun.
T'as l'air d'avoir volé quelqu'un juste pour venir ici, mec.
Çok güzel görünüyorsun Kay
T'es magnifique, Kay.
Ceza hukukuna çok aşina görünüyorsun.
Vous semblez être un fin connaisseur du code pinal, non?
Harika görünüyorsun. Bay Jimmy çimento testi yapıldı mı bilmek istiyor.
{ \ 1cH00ffff } M. Jimmy veut savoir s'ils ont contrôlé le ciment.
- Ama sen daha iyi giyinmiş, daha iyi kokuyor ve görünüyorsun.
Mais tu t'habilles mieux, tu sens meilleur, tu es plus belle.
Bok gibi görünüyorsun.
Ça ne se voit pas.
Güzel görünüyorsun.
Tu es très belle.
İyi görünüyorsun.
Tu es élégant. Merci.
Çok leziz görünüyorsun, tatlım.
Vous êtes délicieuse, très chère.
İyisin. İyi görünüyorsun. Hadi!
T'as l'air bien.
Büyüleyici görünüyorsun.
Vous êtes ravissante.
- Gayet iyi görünüyorsun.
Tu es très bien.
Şu an... tozlu görünüyorsun.
Tu as l'air... poussiéreux.
- Hayır, risk almayı seven biriyim ve sen bu riske değer görünüyorsun.
- Non. J'aime le risque, et tu en vaux la peine.
Dostum, farklı görünüyorsun.
Tu t'es rasé les poils du dos?
İyi bir seyahat arkadaşı gibi görünüyorsun.
- J'ai l'impression que vous êtes un grand voyageur.
- Sen de iyi görünüyorsun.
T'es très bien toi aussi.
Natalka harika görünüyorsun.
Natalka, tu es ravissante.
Tatlı görünüyorsun.
T'es jolie.
Harika görünüyorsun, May!
- May!
Müthiş görünüyorsun.
- Vous êtes sublime.
Tatlı görünüyorsun.
T'es trop chou.
Gergin görünüyorsun.
T'es tendu.