Öyle yapalım translate French
299 parallel translation
- Evet, öyle yapalım.
- Oui, bonne idée.
Güzel. Öyle yapalım Roy.
C'est ça!
Evet, öyle yapalım.
C'est ce qu'on va faire.
Evet, gelin öyle yapalım. Çürümüş bir şeyler var Danimarka krallığında.
Il y a quelque chose de pourri au Danemark.
Evet, öyle yapalım.
C'est pas plus mal, puisqu on doit partir.
Neden öyle yapalım ki? Bizim için ne yaptı ki?
Qu'a-t-elle fait pour nous?
Öyle yapalım.
Essayons!
Tamam, öyle yapalım.
Excellente idée! On devrait faire ça bientôt.
Evet, öyle yapalım.
Pour l'instant...
Evet, öyle yapalım! Böyle güzel günler işte değil, dağlarda geçirilmeli.
On s'amusera plus là-bas qu'au bureau.
Evet, öyle yapalım... Evet.
Oui, d'accord.
Tamam, kesinlikle öyle yapalım.
Faisons ça, ce qu'il dit.
O zaman öyle yapalım.
C'est foutu, alors.
- Evet, öyle yapalım. - Emredersiniz kaptan.
- Oui, recherchez-le.
- Tamam, öyle yapalım.
- Oui, d'accord.
Evet, öyle yapalım.
Parce que si je disais comment elle m'a traîné sur le parquet.
Evet, öyle yapalım.
Un toast à l'amitié!
- Evet Danny, öyle yapalım...
- Oui, Danny, tu dois...
Tamam, öyle yapalım.
Bon, j'emprunte.
Tamam, öyle yapalım.
OK, ça marche.
Evet. Öyle yapalım.
Oui, faisons-le.
Aynen öyle yapalım.
Tu n'y es point du tout.
Önce selam verip sonra ofisi almayı düşünmüştüm ama siz nasıl isterseniz öyle yapalım.
Je pensais d'abord vous saluer et ensuite prendre le bureau, mais c'est comme vous voulez.
- Öyle yapalım.
- Exécution.
Öyle yapalım.
Commencez.
Şimdi de öyle yapalım.
On n'a qu'à faire ça.
Öyle yapalım.
On fait ça.
Öyle yapalım.
Oui, on fait ça.
- Haydi öyle yapalım, Steve!
C'est ça, Steve! Désolé.
- O hâlde öyle yapalım.
- Alors, soit.
Peki, tamam, öyle yapalım.
Bon, d'accord faisons comme ça.
Yapılması gereken prosedür ne ise, aynen öyle yapalım beyefendi.
Etc. Nous allons suivre strictement la loi.
- Öyle yapalım!
Oh la la.
- Aynen öyle. Haydi hazırlık yapalım.
PAPA MAMAN
Tabi ya, öyle yapalım.
C'est ça!
Öyle yapalım.
- Alors, c'est ce qu'on va faire.
Öyle yapalım.
Alors, continuons.
Öyle yapalım.
Ou on pourrait aller au restaurant.
Ne diyorsun yani erken çıkıp, biraz ayakkabı alıp, öyle garip bir şey mi yapalım?
Et si on séchait pour aller s'acheter des conneries?
Ama yarım bir insanım. Ve hep öyle kalacağım... ne yapalım, kader, değil mi?
Mais je serai plus jamais un homme...
- Ne yapalım, O öyle biri.
- Il est comme ça.
- O öyle. - Sen üzerine düşeni yap biz de bizimkini yapalım.
Que chacun fasse son boulot.
- Öyle değil mi? - Eh, ne yapalım.
Ne pensez-vous pas?
İyi, öyle yapalım.
Ok, on le fait.
Öyle yapalım.
On le fait.
Evet, öyle yapalım, gelin.
Faisons cela, je vous prie.
Öyle mi? Haydi yine yapalım.
Alors on met la gomme.
Evet, öyle yapalım.
D'accord, vas-y.
- Clyde, bırak işimizi yapalım. - Ben de öyle yapıyorum.
Elle est du bon côté.
Hadi işimizi yapalım. O ne öyle, silah mı?
Range ton pétard.
Öyle yapalım.
C'est parti.
yapalım 156
yapalım mı 27
yapalım şunu 42
yapalım şu işi 30
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle olsun 692
öyle mi dersin 362
yapalım mı 27
yapalım şunu 42
yapalım şu işi 30
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle olsun 692
öyle mi dersin 362
öyle bir şey değil 75
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle oldu 102
öyle mi diyorsun 87
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle misin 81
öyle ki 92
öyle görünüyor 500
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle oldu 102
öyle mi diyorsun 87
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle misin 81
öyle ki 92
öyle görünüyor 500