Şaka değil translate French
2,350 parallel translation
Bu bir şaka değil.
C'est sérieux.
Hayır. Şaka değil.
Non, je...
Gerçek doktor olmak için fazla güzeldiniz zaten... Şaka değil bu.
- Ce n'est pas une blague, il est mort.
Şaka değil.
Tu savais dans quoi tu t'engageais et eux aussi.
- Şaka değil.
C'est la vérité.
Şaka değil, etiketin üstünde yazıyor.
Sans blague. Il y a votre nom.
Yani bu bir şaka değil mi?
- Donc tu ne plaisantes pas?
Bence hayatın bir şaka değil.
Je ne crois pas que ta vie soit une farce.
- Bob, konuşmamız lazım. Anne, bu şaka değil.
Bob, il faut qu'on parle.
Kuru kuruya yapmak şaka değil.
C'est très sérieux!
Bu bir şaka değil.
Vous êtes sérieux?
Bu şaka değil, öyle mi, kardeşim?
C'est pas une blague, ça, frère?
- Hayır, hayır, bu şaka değil!
Je rigole pas.
Pekala, bak, bu bir şaka değil.
Je suis sérieuse.
Tüm bunlar size göre şaka değil mi çocuklar?
Tout est plaisanterie pour vous, hein?
Şaka değil, gerçekten.
Sans mauvais jeu de mots.
- Şaka yapıyorsun değil mi?
Tu plaisantes, non?
Şaka yapıyorsun, değil mi?
Tu plaisantes?
Şaka yapıyorsun, değil mi?
Vous rigolez?
Şaka yapıyorsun değil mi?
Tu veux rire?
Şaka yapıyorsun, değil mi? Kusursuz olduğunu mu düşünüyorsun?
Tu te crois parfait?
Hediye olarak sadece kuponlar var sanmadın değil mi? - Şaka mı bu?
Tu croyais que les coupons étaient ton seul présent?
Şaka yapıyorsun, değil mi?
C'est une blague?
Şaka bu değil mi? Bu çöpler için mi geldik bu dünyaya?
On est venu dans ce monde absurde pour cette merde?
Şaka yapıyorsun değil mi?
Tu te fiches de moi.
Şaka yapıyorsun, değil mi?
Tu plaisantes!
Şaka yapıyorsun değil mi?
Tu me fais marcher, hein?
Çünkü şaka yapıyorsun, değil mi?
Tu plaisantes, n'est-ce pas?
Şaka yapıyorsun değil mi?
Tu plaisantes là?
Bu bir şaka falan olmalı, değil mi?
ca ne peut pas l'étre merde, non?
Travesti fahişelerle ilgili şaka mı yapacaksınız? Devam edin, umurumda değil.
Vous pouvez blaguer sur les travestis.
Şaka ediyorsun, değil mi?
Tu plaisantes?
- Şaka yapıyorsun değil mi?
Tu plaisantes là?
Şaka yapıyor değil mi?
Il plaisante, hein?
Şaka yapıyorsun, değil mi?
C'est pour rire, hein?
Bu bir şaka olmalı, değil mi?
C'est une plaisanterie, n'est-ce pas?
Şaka yapılacak zaman değil. Beyin sikişi hiç şakaya gelmez.
La baise mentale n'est pas une blague.
Şaka yapmıyorum! Komik değil bu!
Ce n'est pas une blague!
Şaka yapıyorsun değil mi?
Tu me prends pour qui?
- Perma değil diyorum, şaka yaptım.
C'est pas une perm. Je plaisantais.
Biri şaka yapıyorsa, hiç komik değil.
Si c'est une blague, c'est pas drôle.
- Şaka yapıyor, değil mi?
- Elle plaisante, non?
- Şaka mı bu? - Hayır, değil.
- C'est une blague?
Bu bir şaka değil, Diggs.
Je rigole pas, Diggs.
- Şaka yapıyorsun, değil mi?
Tu plaisantes.
Şaka bu, değil mi?
C'est une blague, n'est-ce pas?
- Şaka yapıyorsun değil mi?
- C'est une blague?
Şaka yapıyorsun, değil mi?
Tu blagues?
Şaka yapıyorsun değil mi?
Tu te moques de moi, c'est ça?
Şaka yapıyorsun, değil mi?
Tu plaisantes, non?
Manyaklık bu. Şaka yapıyorsun, değil mi?
C'est taré.
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değil mi efendim 66
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değil mi efendim 66